Web sitemize hoşgeldiniz, 20 Nisan 2024
Beğen 1

Orhan Aksu-Kadı İyaz

“Hazret-i Kâdı Iyâd”, bir kandil gecesinde,

Teşrif edip oturdu sevdikleri içinde.
(“Kandil-i şerîfiniz mübarek olsun” dedi.
Resûlullah bu gece dünyaya teşrif etti.
Rabbimiz, bu mübarek gecenin şerefine,
Kavuştursun bizleri Onun şefâatine.
Her kim, “O doğdu” diye çok sevinirse eğer,
Cenâbı Hak o kulu, af ve mağfiret eder.
Kişi, âhirette de sevdikleriyle olur.
Onu seven, Onunla beraber haşr olunur.
Bu gün öyle sevinçli, öyle sevinçliyim ki,
Göklerde, semâlarda dolaşıyorum sanki.
Yıldızlar, ayağımın altında dolaşıyor.
Uzansam, sanki Ay’ı tutacağım geliyor.
Velhasıl o kadar çok, öyle çok sevinçliyim,
Şöyle ki, sevincimi anlatmaktan âcizim.)
Dediler ki: (Ne için sevinçlisin efendim?
Söyleyin, bizler dahi böyle çok sevinelim.)
Buyurdu: (İki şeydir sevincimin sebebi.
Biri, cenâb-ı Allah muhâtap aldı beni.
Yâni bu kâinatı ve gökleri yaratan,
Yarattığı her vârı, her an varlıkta tutan,
Beni yoktan var edip, her nîmeti gönderen,
Ve hele îman etmek devletini bahşeden,
Sonsuz kudret sahibi Allahü azîmüşşân,
Muhâtap kabul edip, iş verdi bana şu an.
Bu, ne şeref yâ Rabbî! Bir an düşünsenize,
“Şunu şunu yap! diye, emirler verdi bize.
İnsan, tanıdığına, çok sevdiği birine,
Ancak söyliyebilir “Sen şu işi yap!” diye.
Yoldan geçen adama bir şey denebilir mi?
Desek bile, o adam, bunu kabul eder mi?
İşte cenâb-ı Allah, bana iş emrediyor.
“Şunuyap!”veyahutda“Şunlarıyapma!”diyor.
Bu, ne büyük bir nimet, ne büyük bir saadet.
Çok sevinçli olmama, budur birinci sebep.
İkincisi şudur ki, Allahın Habîbinin,
Hem ümmeti ve hem de nâçiz talebesiyim.
Allahü teâlânın, bütün bu kâinatı,
Yeri göğü, herşeyi uğruna yarattığı,
O yüce Peygambere inandım, îman ettim.
Talebesi olmakla ayrıca şereflendim.
Çünkü benim hocamın, hocasının, hocası,
Neticede, o yüce Resûl’dür açıkcası.
Herkes, kendi hocası kim ise, onu sever.
Onun ile övünür, yani iftihar eder.
İşte benim hocam da O’dur ey kardeşlerim!
Böyle büyük nimete nasıl sevinmiyeyim.)
Sonra da buyurdu ki: (Bu çok büyük nîmete,
Sırf ben değil, hepiniz dahilsiniz elbette.
Bunun için çok şanslı, talihli, şerefliyiz.
Buna kavuşmuş iken, ne isteriz daha biz?
Böyle büyük nimetle şereflenen bir kimse,
Ufacık sıkıntıyı dert eder, üzülürse,
Bu, nîmeti bilmemek, yâni şükretmemektir,
Yapılacak tek şey var, artık onu dövmektir.
Zengin biri, cebinden beş-on lira düşürse,
Hiç yakışık alır mı, bu yüzden üzülürse?
Sen, ebedî yanmaktan kurtulmuş bir insansın.
Bu dünyanın en şanslı ve en bahtiyârısın.
Kavuştuğun nîmete, hem çok sevin, hem şükret!
Sana, hiçbir suretle yakışmıyor şikâyet.
Hele biz, bir zerrecik şikâyet edemeyiz.
Hem ne hakla, ne yüzle şikayet edeceğiz?
Bu kadar nimetleri vermişken bize Allah,
Biz şikâyet edersek, hem ayıptır,hem günah.


Orhan Aksu

Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.