Oldu zâhir hârikât
Bu havârik şâhidât
Doğdu Fahru’l-kâinât
Bu Muhammed Mustafâ

Ah bu irhâsât delil
Bu doğan kadri celîl
Cümle evsâfı cemîl
Bu Muhammed Mustafâ

Verdi âlem çok nişân
Bu Nebî âhir zamân
Böyle zînetli doğan
Bu Muhammed Mustafâ

Saçtı Hak rahmet ve nûr
Âleme geldi sürûr
Ay gibi doğan bu nûr
Bu Muhammed Mustafâ

Mu’cizâtın a‘zamı
Oldu Kur’ân dâimî
Enbiyânın hâtemi
Bu Muhammed Mustafâ

Enbiyânın dediği
Cümle ruhbân bildiği
Hak Teâlâ sevdiği
Bu Muhammed Mustafâ

Der bu İz Doğanhisâr
Her kemâl doğanda var
Edilecek itibâr
Bu Muhammed Mustafâ

Eyle himmet nâzıma
Kendini reddeyleme
Ol şefî‘ hep müslime
Yâ Muhammed Mustafâ