Ey Allah’ın sevgilisi olacak kadar güzel olan Sevgili. Seni bu dünyada bir kere bile görememenin acısıyla kavrulmuşuz ya bu yetmiyormuş gibi bir de sanki senden kaçmak istercesine günahlara batmışım. Anlatmamışlar, dememişler, söylememişler… “Eğer Onu seversen insan ki ne insan olursun, öyle bir aşk yok başka, kainatın rengi değişir, atmosfer değişir, her şey değişir” “Yediğin her lokma aşk olur sana. Ama eğer bu aşkı bulamazsan sahte sahte sevdalarda kavrulur gidersin, erir gidersin…” dememişler.
Kelime-i şehadete yürek karışmayınca o iman iman olmuyor. Adını duyuyoruz, duyuyoruz ama, Seni sevmeyince, yolundan gitmeyince o sevda ne sevdası?
Gün gelecek bu gaflete çok gözyaşı dökülecek. Seni yaşamadan, o tadı tatmadan bu dünyadan göçüp gitmek ne de acı… Bir de Senden uzaklaşmak, Senden kaçmak istercesine günahlara dalıyoruz ya Rasulallah.
“Hayır; Rabb’ine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdiğin hükmü içlerinde bir sıkıntı duymadan tamamen kabul etmedikçe inanmış olmazlar.” (Nisa, 65)
Ehlullah bu ayeti şöyle tefsir eder:
Hayır hayır Rabbine andolsun ki aralarında çekiştikleri, niza ettikleri şeyler konusunda Seni hakem kabul edip sonra da Senin onların aralarında verdiğin hükme içlerinde en ufak bir haraç, en ufak bir sıkıntı, bir isteksizlik, hoşnutsuzluk duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş sayılmazlar.
Tabii bu emir sadece Rasulullah Efendimizin kendi dönemiyle, kendi hayat süresiyle sınırlı değildir. Rasulullah Efendimizin Müslümanlar adına aldığı kararlar kıyamete kadar geçerlidir. Rasulullah Efendimizin sünneti kıyamete kadar bizim için bağlayıcıdır. Allah’ın Rasûlü kıyamete kadar tek otorite insan olarak kalacaktır. Bir insanın gerçek Müslüman olup olmadığına bu otoriteyi kabul edip etmediği, bu otoriteye itaat edip etmediği belirleyecektir. Ona itaat edenler mü’min, itaat etmeyenler de kâfir sayılacaktır.
Ehlullah bu ayeti şöyle tefsir eder:
Hayır hayır Rabbine andolsun ki aralarında çekiştikleri, niza ettikleri şeyler konusunda Seni hakem kabul edip sonra da Senin onların aralarında verdiğin hükme içlerinde en ufak bir haraç, en ufak bir sıkıntı, bir isteksizlik, hoşnutsuzluk duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş sayılmazlar.
Tabii bu emir sadece Rasulullah Efendimizin kendi dönemiyle, kendi hayat süresiyle sınırlı değildir. Rasulullah Efendimizin Müslümanlar adına aldığı kararlar kıyamete kadar geçerlidir. Rasulullah Efendimizin sünneti kıyamete kadar bizim için bağlayıcıdır. Allah’ın Rasûlü kıyamete kadar tek otorite insan olarak kalacaktır. Bir insanın gerçek Müslüman olup olmadığına bu otoriteyi kabul edip etmediği, bu otoriteye itaat edip etmediği belirleyecektir. Ona itaat edenler mü’min, itaat etmeyenler de kâfir sayılacaktır.
Nurunun zerresine hasret bu gönül ışığının mutluluğu mazhar et bugün
Karanlıklar içinde yolumdan şaştım elimi uzattım tut ya Rasulüm

Yana yana yanacak canım kalmadı dilimde feryadım bir an susmadı
Yetiş ya Rasulüm halim kalmadı ne olur hayalin görem ya Rasul

Senin olduğun yerler cennet kokarmış bastığın toprakta güller açarmış
Senin sevdan hep böyle böyle yakarmış sevdana düşmüşüm yandım ya Rasul