Malazgirt Ovası’nda o gün ben, kızıl kaftanlı bir tan gördüm
Harput’tan gördüm ay güzel, Tokat’tan, Ahlat’tan gördüm
Uyutmadı cihanı hafızlar, Fetih suresi okuyan bengi kızlar
Şehrâyin feneriydi yıldızlar, Şam’dan Bağdat’tan gördüm
Çelik zırh olmuştu şahbazlara Asya’yı saran o akıncı ezan
Yürek teriydi Felak ve Nas, yatsı vakti Kunut’tan gördüm
Cihad ayeti bekler gibi, kılıç kuşanmıştı her yerde İslâm
Doğan sırtında arştan gördüm indim topraktan gördüm
Birden tekbirle doldu asuman tez erişti yiğit Kürt beyleri
Yatağından fırlayan Aras’tan ayaklanan Fırat’tan gördüm
Nida edip otağa vardı mazlum ahaliden seçme bir bölük
Çırpınan koca sancaktan dizini döven Bizans’tan gördüm
Canı pazar eden aslanlar bir ucundan tutup dürdü geceyi
Meydana indi sanki hilâl, yaya yalvaran sadaktan gördüm
İşit: Nasrun minallâhi ve fethun karîb ve beşşiril müminîn
Ak bir dağ yürüyor sandım, kefen giymiş bir Sultan gördüm