Eğer hak ise maksûdun karışma sû’yı akrâna Bu vaktin ehlinin meyli hemân ağyâr-ı Yezdâna
Gürûh-ı evliyâullâh bilinmez oldılar şimdi Gezerler nâsın içinde hakîrâne fakîrâne
Zuhûr güni değl bu gün sakın şöhretden ey sâlik Tezellül it tesettür it tevâzu eyle ihvâna
Özini cümleden alçak bilûb da’vâyı terk eyle Tekessürden temâcüdden hazer kıl uyma şeytana
Hudâ’nın ubbeler altında gizli evliyâsı çok Di her kimi görürse bu velîdir dime bîgâne
Sıfâtlanurlar imiş evliyâ nâsın sıfâtıyla Bize layık olan itmek muhabbet ehl-i îmâna
Onların ba’zı ef’âli muhâlif görinür şer’e Anın sırrı olur ma’lûm gürûh-ı ehl-i irfâna
Kaçub mecnûn gibi onlar ‘avâmdan vahşet iderler Görişmezler kavuşmazlar karışmazlar her insâna
Eğer anın biri itse zuhûr iş bu vakitlerde Gelür halk yedi iklimden kılarlar âsî Rahmâna
Kimisi tâlib-î dünyâ kimisi tâlib-î ukbâ Gönüller uğrıları heb görinürler sadîkâne
Kalîldür ‘âşık-ı Mevlâ benim gibi yalancı çok Alışmış dillerimiz gıybet û bühtân û yalana
Nasîhat itse bir nâsih muhibbi yâr-ı gârına İder isyan olur düşmân gazûbâne abûsâne
Hüdâ’nın oldığı içün nişânı bilmesi âsân Ki cümle halk nişân ana bilinsün aklı olana
Velînin yok nişânı hîç Hüdânın gayrısı bilmez Anı bildirmemiş Mevlâ ne dânâya ne nâdâna
Sorarsan hikmetin anın bizi hıfz u himâyetdur Abes mi zann edersin yohsa sen bu işi dîvâne
Ki insân biri birine cefâ vü cevre mechûldür İderler lâ cerem cevr cefâ düşmâna yârâna
Bilürken evliyâyı cevr iden olur helâkol dem Eğer bilmez ise kalur cezâsı ulu dîvâna
Anınçün gizlemiş Hakk evliyâsını dâr-ı dünyâda Diyen bu sözi ehlullâh durur zann itme efsâne
Sene bin iki yüz elli altıdır ey kardaş Yaşım yitmiş ikiye irdi muhtâc oldum ihsâna
Du’a matlûbum ancak sanmanız kim cîfe-i dünya Karışdursun beni fazlıyla Mevlâ hizb-i merdâna
Selamet bulayım dirsen eğer dâreynde Kuddûsî Firâr eyle kâmû nâsdan devâm itzikr-i Mennâna

Türkçesi=
Eğer amacın Hakk ise, kötü arkadaşlardan uzak dur. Bu tür insanların meyli Hakk’tan başkasınadır.
Zamanımızda Allah’ın veli/dost kulları bilinmez oldular. İnsanlar içinde itibarsız ve fakir olarak dolaşırlar.
Ey sâlik! Bu gün gösteriş günü değil, şöhretten sakın Tevâzu göstererek kendini hor gör, kendini insanlara karşı gizle
Kendini her varlıktan hakir görüp, davayı bırak mânâya yönel Çoklukla övünmekten ve büyüklenmeden uzak dur, uyma şeytana
Allah’ın gök kubbe altında sayısız bilinmeyen velisi var. Fakat her gördüğüne de kayıtsız “bu velidir” deme.
Allah’ın veli kulları insanların özelliklerini taşır. Bize düşen bütün ehl-i imanı sevmektir.
Allah dostlarının bazı halleri muhalif görünür şer ehline Allah’ın sırrı malum olur irfan ehlinin bütününe
Onlar, avamdan vahşet görmüş şekilde deliler gibi kaçarlar. Onlar, her insanla görüşmezler, kaynaşmazlar,karışmazlar
Eğer onlardan biri bu vakitlerde ortaya çıksa Yedi diyardan gelen insanlar Rahmâna isyan ederler.
Kimi dünyayı ister kimi ahireti Gönül hırsızları daima sadık görünürler
Allah’a âşık olanlar azdır, benim gibi yalancı çok Alışmış dillerimiz gıybet iftira ve yalana
Bir nasihatçı sevgili mağara arkadağına nasihat etse İsyan edip düşman olur, kızgın ve somurtgan olur.
Allah’ın her yere koyduğu işaretlerin bilmesi Tüm işaretler, O bilinsin diye, aklını kullanan insanlar içindir.
Velînin görünürde bir işareti olmaz, Allah’tan başkası bilmez onu Bunu Allah ne bilene ne de bilmeyene bildirmemiştir.
Eğer onun hikmetini sorarsan, bizi koruması ve kollamasıdır Bu işi sen boş/abes mi zannedersin ey divâne kişi
İnsanlar birbirlerine cefâ ve eziyet vermek için yaratılmıştır. Birbirlerine kesintisiz cefâ ve eziyet verirler, hem dosta hem düşmana
Evliyaya bilerek eziyet eden o ân helak olur. Eğer bilmeyerek eziyet ediyorsa cezası ahirete kalır.
Onun için gizlemiş Hakk evliyâsını dünyada Allah erleri bu sözleri söylüyorsa efsane zannetme.
Ey kardeş! Sene bin iki yüz elli altıdır. Yaşım yetmiş ikiye vardı. Allah’ın ihsânına muhtacım
Duâdaki talebim sanıldığı gibi dünya leşi değil Mevlâm fazlıyla beni cömertler grubuna katsın
Kuddûsî, eğer dünyada kurtuluş bulmak istersen Bütün insanlardan kaçarak Mennân olan Allah’ın zikrine devam et.