Hz.Peygamber ümmeti ile birlikte Allah Teâlâ’nın huzuruna hep birlikte duracakları Medine’nin
İlk mabedini inşa etmişti. Ancak hala namaz vaktinin geldiğini bildirecek ve inananların bir araya gelmelerini sağlayacak bir çağrı vasıtaları yoktu. Namaz vakitlerinin geldiğini ve Rabbin evinde toplanılacağını haber vermek üzere sahabeden bazıları diğer din mensuplarının ibadete çağrı vasıtalarını kullanmayı teklif ettiler. Kimisi çan çalabiliriz derken kimisi boynuz şeklindeki bir boru ile çağrıda bulunalım diyordu. Kimisi ateş yakmayı ve bunu namaza davet işaret olarak kullanmayı bile gündeme getirmişti. Nitekim sahabenin namaz vakitlerinde bayrak dikme teklifiyle geldiği ama bunun da namaza çağrı için layık görülmediği toplantıdan düşünceli ve üzgün ayrılan Efendimizin üzüntüsünü
yüreğinde hisseden birisi vardı. Abdullah bin Zeyd. O da üzgün ve düşünceliydi eve vardığında, ailesinin yemek davetine Resulullahın namaza çağrı için üzüntülü halini gördükten sonra bir şey yiyemeyeceği karşılığını verdi ve hemen yatağa yattı. Abdullah bin Zeyd uykusundan sevinçten yüreği yerinden fırlayacak gibi uyandı ve sabahı beklemeden alaca karanlıkta namazdan önce Efendimizin yanına koştu ve O’na=
“Ey Allah’ın Resulü ben rüyada elinde çıkan olan bir adama ey Allahın kulu bu çanı bana satmaz mısın dedim. Bunu ne yapacaksın dedi, onunla insanları namazı çağıracağız dedim.
Sana bundan daha iyisini göstereyim mi dedi, ben de ona tabii dedim ve bana ezanı öğretti, dedikten sonra Ezanın lafızları dudaklarından dökülmeye başladı.
Sonra Abdullah Radıyallahu Anh rüyasında gördüğü yeşil elbiseli kişinin namaza başlarken aynen ezanın sözlerini tekrar etmesini “hayye alel felah” tan sonra da iki defa Kad kametis salah kad kametis salah” ifadesini ilave etmesini söylediğini de anlattı.
Bunu üzerine Efendimiz Abdullah Bin Zeyd(R.A.)’a=
Bu kesinlikle Hakk bir rüyadır. Hemen Bilal ile beraber kalk çünkü onun sesi seninkinden de
gür ve güzeldir sana söylenenleri ona da öğret de bu şekilde namaza çağırsın” buyurdular.
“Ey bu mükemmel davetin ve kılınan namazın Rabbi olan Allah’ım, Muhammed’e Sana yaklaştıran her türlü Vesile’yi ve fazileti ihsan eyle O’nu kendisine vaat etmiş olduğun makamı Mahmud’a kavuştur” Şüphe yok ki namaz arınmaktır ve Cennete davettir, Şimdi vakit öğle namazı vaktidir.