Er meydanlarından çekilir oldum
Çorak iklimlere ekilir oldum
Eğilmek bilmezdim bükülür oldum
Sürer mi bu gaflet daha kaç sene
Uyan ey Türk uyan uyumak nere
Uyanıp kendine dönmeyi dene

Acımda ne varsa kurudan, yaştan
Al Dede Korkut’tan Hacı Bektaş’tan
Malazgirt ufkuna doğ yeni baştan
Dilerim Allah’tan bu devran döne
Uyan ey Türk uyan uyumak nene

Boşaldın boşaldın dolabilmedin
Gidişin o gidiş gelebilmedin
Döktüğün kanları alabilmedin
Şah damarlarına yapışan kene
Sömürür mü seni daha kaç sene
Uyan durma uyan uyumak nene

Seni aldatmasın batı denilen
Onun mayasıdır katı denilen
Onun iç yüzüdür kötü denilen
Budur öz suyunu sömüren kene
Sen uyan, onu da uyandır gene
Uyan haydi uyan uyumak nene

Düşün, kaç parçaya bölmüşler seni
Sonsuz bir sahraya salmışlar seni
Kanadını kırıp yolmuşlar seni
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne
Uyanıp da kendine gelmeyi dene
Uyan durma uyan uyumak nene

Sen Oğuz Ata’nın has millet isen
Sen Son Peygamberin has ümmet isen
O seni boğmadan boğ ümmet isen
Uyan ey Türk oğlu uymak nene
Uyan durma uyan, uyumak nene
Kalk, kalk doğrul yerinden, yürü geç öne

Medet ummaya gör kızıl surattan
Seni mahrum koyar aşktan, murattan
Çağla Sakarya’dan kükre Fırat’tan
Kara kızıl, sarı sür, topla yine
Bunlardır özünü sömüren kene
Uyan durma uyan uyumak nene

Destanlar yazılır şanına layık
Yine de erişmez ününe layık
Olursan soyuna, dinine layık
Geçer bu gafletin, sürmez çok sene
Uyan durma uyan, uyumak nene