Yine göç var diye mecnûna haber verme sakın!
Yine matem, yine zâri, yine efgan olacak.
Açılan ol gül-ü tevhid, sararıp solsa gerek;
Kapanıp Kâbe-i irfan, yine vîran olacak.
Çekilip nur-u hidayet yine zindan olacak!
Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.
Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm.
Çünki hicran dolu kalbim yine hicran olacak.

Bu anasır, yüzüne her ne kadar çekse hicab;
Yine haksın, buna şahid yine Kur’an olacak.
Kab-ı Kavseynden alıp dersimi bildim ki ayân,
O güzel nur-u bedi’, mânevî sultan olacak.
Çekilip nur-u hidayet yine zindan olacak!
Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.
Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm.
Çünki hicran dolu kalbim yine hicran olacak.

Kardeşlik seni bu halde görüp de ağlamayan gözlerime yazıklar olsun
Yazıklar olsun duymayan kulaklarıma bakıp da bakıp da görmeyen gözlerime yazıklar olsun
Allah meleklerine sorduğunda yeryüzünde mü’minler sıkıntı ve musibete uğradığında onu duyan ve gören kardeşlerinin yüzleri dahi ekşimedi,ekşidi ama hem de en tatlı yemeklerimiz dahi ekşidi.Bizler biliriz ki güldüren de sensin ağlatan da.Ya Rab kusurumuzu affet,bizi kendine kul Habibine ümmet kabul et.Emaneti kabzetmek zamanına kadar bizi emanetinde emin kıl.Âmin âmin.
Çekilip nur-u hidayet yine zindan olacak!
Yine firkat, yine hasret, yine hüsran olacak.
Yine sen, yaş yerine kan akıtıp ağla gözüm.
Çünki hicran dolu kalbim yine hicran olacak.