Gel berü ey lâ-mekân şehrinde kılan seyr-i yâr
Nâ-murâd ol dü-cihânın nakşına kılma nazar

Meyledüp mülk-i Süleymân’a ırağ olma şehâ
Tâ ki dildâr illerinde olmayasın hôr u zâr

Gâfil olma kıl hazer bunda giriftâr olmadan
Dü cihânın lezzetinde ‘aşk ile eyle firâr

Ger dilersen kim bulasın anda sen dârü’s-selâm
Gel fenâdan ön fenâ ol gel fenâ kıl ihtiyâr

Gam yeme dârü’l-belânın mihnetinden fâriğ ol
Eyleme hergiz karâr kim buluna dârü’l-karâr

Gir belâ meydânına gel yokluğu eyle kabûl
Tâ varup seyr-i ma’allâh seyrine ire bâzâr

‘Aşk-ı derdin şiddetinden fâriğ olma ey gönül
Tâ visâl-i nevrûzundan açıla yevmü’l-bahâr

Bağlayupdur on sekiz bin ‘âlemin bendindesin
Zât-ı ‘aşk ile seni sen avlayup eyle şikâr

Hey ecel peymânesinden sunmadın çarh u felek
Gâfil olma gâfil olma gözün aç cânın uyar

Câmı cânânın elinden nûş umarsan ‘aşk ile
Bâşı meydâna koyup cânı fedâ kıl yürü var

Her kime cânân gerekse cânına ağyâr olur
Bil cihândan geçmek le kimse bulmaz vasl-ı yâr

Kanı şol dünyâ sarâyında getir kimdir bulan
‘Akl u cândan geçmeden kim bulısardır bahtiyâr

Bî-nişân u lâ-mekânın illerinde şâh olan
‘Aşk ile derde giriftâr oldular çün bî-şümâr

Kim ki ‘aşk ile fenâda zâr u giryân olmadı
Kalısar yevmü’l-cezâ şehrinde bî-şekk âh u zâr

Ey Sinân Ümmî sana yâr olmağa yârın o Şâh
Gel bugün bu âyîn ü erkânı eyle târumâr

Ümmi Sinan