İlâhî dâr-ı vaslında bu cân olmak diler ber-dâr
Çekildin dâra yâ ‘abdim sanırsın olmadın sen vâr

İlâhî derd-mend olsam devâlar kılsan elinle
Tabibin oldum ey bendem sanırsın kılmadım timâr

Tutuşup nâr-ı ‘aşkınla bu dil yanmak diler yâ Rabb
Safâdan duymadın sen kim özünü eyledim pür-nâr

İlâhî kılsın ‘âşıklar cemâlin bâğını seyrân
İrişmez vaslıma her kim bakarsa nakşıma zinhâr

Makâm-ı Hazret-i Kuds’ün müyesser eylesen yâ Rabb
Yeme gam hergiz ey ‘abdim bezendi şânına hôş-kâr

İlâhî gözlerim giryân olup görmek diler vechin
Hezârân yüzde göründüm meğer sen duymadın esrâr

Habîbin Ahmed’e yâ Rabb mülâkat eylesen bir dem
Musâhib eyledim sana ki sanma olasın ağyâr

İlâhî cümle ‘âşıklar sana vermek diler cânlar
Gelen meydân-ı ‘aşkımda benimle eyledi bâzâr

Hudâvendâ Hudâvendâ bu dil senden nazar ister
Hidâyet birle fazlımla anı kıldım bana ben yâr

İlâhî nefsimiz tâhir olup durmak diler senden
Sırât-ı müstakîm birle makâmın eyledim ebrâr

Sinân Ümmî sana senden yakîn olmak diler yâ Rabb
Benem hükm eyleyen şimdi vücûdunda olup Settâr

Ümmi Sinan