Web sitemize hoşgeldiniz, 22 Kasım 2024
Beğen 4

Aziz Bahriyeli-Teşne Lebler O Gece

Teşne lebler o gece kan ile galtân oldu
O gece arsageh-i kerb ü belâ kân oldu
O gece ruh-ı Nebî hâzin ü giryân oldu
Ki Hüseyn ibni Ali o gece kurbân oldu

Çâkiçâk eyledi furkânı gürûh-i a’dâ
Pây-ı pürkîn-i hakâretle ezildi Tâhâ
Bağrına taş vurarak ağladı rûh-i Zehrâ
Ki ciğerpâresi mağdûr u perîşân oldu

Bir zaman dûş-i Muhammed’de gezerdi o vücûd
Rûy-i gül-bûyini koklardı Cenâb-ı Mahmûd
Şân-ı âlîsini tebcîl ederdi mâ’bûd
Öyle bir beyt-i Hudâ zulm ile vîrân oldu

Yüz tutup leşker-i a’dâya o Şâh-ı mazlûm
Dedi ey dînini dünyâya veren kavm-i zalûm
Daha dün terk-i cihân etdi o Sultan-ı Ulûm
Ne çabuk sizde iğrâz nümâyân oldu

Ceddimin dişlerini kırdınız ey kavm-i Yezîd
Mâder-i muhtereme eylediniz zulm-i şedîd
Ettiniz vâlid-i zîşânımı evvelce şehîd
Bana mı şimdi aceb nevbet-i isyân oldu

Gerçi bir nefsim için arz-ı tehâyâ etmem
Ölürüm mürtekib-i küfre müdârâ etmem
Âh kim teşne-ciğer yavrularımdan geçmem
Bakınız güllerimin lebleri atşân oldu

Hâşimîzâdelerin ekber-i âlî-şiyemi
Can verip ravza-i rıdvâna basınca kademi
Dest-i a’dâda neler çekdi enîs-i haremi
Darb-ı zencîr ile gülşenleri al kân oldu

Kumlu çöllerde benim âilemi yakmayınız
Kesiniz bari beni anları ağlatmayınız
Bu yanık sînelere tîr-i belâ atmayınız
Çünkü bu nazlı melekler size mihmân oldu

Böyle söyler iken ol gonce-i Mahbûb-i Hudâ
Remh-i şimşir  ile hücûm etdi gürûh-i a’dâ
Aldılar orta yere sultân-ı zamânı hayfâ
Ol zaman kerb ü belâ sâha-yı tuğyân oldu

Yetmiş üç nîze vurup server-i dînin tenine
Kan içirtdi o denî Âl-i Nebî serverine
Lutf-i ümmet bu mudur zâde-i peygamberine
Hangi peygambere bu meretebe isyân oldu

Şimr-i mel’ûn dayayıp gerdenine hançerini
Kıymadan kesti o ferzend-i Resûl’ün serini
Deşt-i gurbetde kefensiz bırakıp peykerini
Ehl-i Beyt’in başına âteş-i hicrân oldu

Bûsegâh-ı leb-i Zehrâ idi ruhsâr-ı Hüseyn
Lem’a-i nûr-i hüveydâ idi dîdâr-ı Hüseyn
Nerdesin nerde eyâ vâlid-i Kerrâr-ı Hüseyn
Bak senin nazlı Hüseyn’in nice kurbân oldu

Baş açık yalın ayak teşne dil nâlefezâ
Kaldı pîş-i esâretde yetîmân-ı vegâ
Bir içim su diye feryâd ediyorken zu’afâ
Şimdi de âteş-i hicrân ile sûzân oldu

Nâle-i vâ ebetâ vâ emetâ vâ ecedâ
Her taraftan mün’akis oluyor arş-ı Hudâ
“Akrebu habl-i verîd”i yakıyorken bu sadâ
Yine ol kavm-i denî zulm ile pûyân oldu

Kimini nâkeler üstünde ururdu a’dâ
Kimini hâk-i mezelletde ederlerdi ezâ
Kimisi hayme-i ismetde edildi imhâ
Cümle evlâd-ı Nebî hâk ile yeksân oldu

Emr-i takdîr diye bu mel’anete bazı avâm
Atf-ı zulmetmekde Allah’a ederler ibrâm
Cây-ı inkâr mı bu ey kavm-i cehûl ü zallâm
“I’delû” âyeti her mü’mine seyyân oldu

Hâlık-ı hayr ü şer Allah ise kul kâsibdir
İhtiyâr ile kişi hayr ü şerre tâlibdir
Şerri tercih edene Zât-ı Hudâ gâlibdir
Dîn-i İslâm bu esâs üstüne bünyân oldu

Yıktılar kıble-i islâmı gürûh-i ekfer
Rûh-i peygamberi nâlân ü hâzin eylediler
Mâhasal tâze civânân-ı Muhammed yekser
Hedef-i neşter-i zâde-i Süfyân oldu

Hubb-i Rahmân gibidir Âl-i Muhammed hevesi
Sâbit ol emr-i mehabbetde bırak pîş ü pesi
Hânedan-ı Nebevî uğruna cân ver Şemsî
Ki bize irs-i Nebî ıtret-i Kur’ân oldu


Aziz Bahriyeli

Sitemizde sanatçıya ait toplam 17 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.