Aziz Bahriyeli-Teşne Lebler O Gece
Teşne lebler o gece kan ile galtân oldu
O gece arsageh-i kerb ü belâ kân oldu
O gece ruh-ı Nebî hâzin ü giryân oldu
Ki Hüseyn ibni Ali o gece kurbân oldu
Çâkiçâk eyledi furkânı gürûh-i a’dâ
Pây-ı pürkîn-i hakâretle ezildi Tâhâ
Bağrına taş vurarak ağladı rûh-i Zehrâ
Ki ciğerpâresi mağdûr u perîşân oldu
Bir zaman dûş-i Muhammed’de gezerdi o vücûd
Rûy-i gül-bûyini koklardı Cenâb-ı Mahmûd
Şân-ı âlîsini tebcîl ederdi mâ’bûd
Öyle bir beyt-i Hudâ zulm ile vîrân oldu
Yüz tutup leşker-i a’dâya o Şâh-ı mazlûm
Dedi ey dînini dünyâya veren kavm-i zalûm
Daha dün terk-i cihân etdi o Sultan-ı Ulûm
Ne çabuk sizde iğrâz nümâyân oldu
Ceddimin dişlerini kırdınız ey kavm-i Yezîd
Mâder-i muhtereme eylediniz zulm-i şedîd
Ettiniz vâlid-i zîşânımı evvelce şehîd
Bana mı şimdi aceb nevbet-i isyân oldu
Gerçi bir nefsim için arz-ı tehâyâ etmem
Ölürüm mürtekib-i küfre müdârâ etmem
Âh kim teşne-ciğer yavrularımdan geçmem
Bakınız güllerimin lebleri atşân oldu
Hâşimîzâdelerin ekber-i âlî-şiyemi
Can verip ravza-i rıdvâna basınca kademi
Dest-i a’dâda neler çekdi enîs-i haremi
Darb-ı zencîr ile gülşenleri al kân oldu
Kumlu çöllerde benim âilemi yakmayınız
Kesiniz bari beni anları ağlatmayınız
Bu yanık sînelere tîr-i belâ atmayınız
Çünkü bu nazlı melekler size mihmân oldu
Böyle söyler iken ol gonce-i Mahbûb-i Hudâ
Remh-i şimşir ile hücûm etdi gürûh-i a’dâ
Aldılar orta yere sultân-ı zamânı hayfâ
Ol zaman kerb ü belâ sâha-yı tuğyân oldu
Yetmiş üç nîze vurup server-i dînin tenine
Kan içirtdi o denî Âl-i Nebî serverine
Lutf-i ümmet bu mudur zâde-i peygamberine
Hangi peygambere bu meretebe isyân oldu
Şimr-i mel’ûn dayayıp gerdenine hançerini
Kıymadan kesti o ferzend-i Resûl’ün serini
Deşt-i gurbetde kefensiz bırakıp peykerini
Ehl-i Beyt’in başına âteş-i hicrân oldu
Bûsegâh-ı leb-i Zehrâ idi ruhsâr-ı Hüseyn
Lem’a-i nûr-i hüveydâ idi dîdâr-ı Hüseyn
Nerdesin nerde eyâ vâlid-i Kerrâr-ı Hüseyn
Bak senin nazlı Hüseyn’in nice kurbân oldu
Baş açık yalın ayak teşne dil nâlefezâ
Kaldı pîş-i esâretde yetîmân-ı vegâ
Bir içim su diye feryâd ediyorken zu’afâ
Şimdi de âteş-i hicrân ile sûzân oldu
Nâle-i vâ ebetâ vâ emetâ vâ ecedâ
Her taraftan mün’akis oluyor arş-ı Hudâ
“Akrebu habl-i verîd”i yakıyorken bu sadâ
Yine ol kavm-i denî zulm ile pûyân oldu
Kimini nâkeler üstünde ururdu a’dâ
Kimini hâk-i mezelletde ederlerdi ezâ
Kimisi hayme-i ismetde edildi imhâ
Cümle evlâd-ı Nebî hâk ile yeksân oldu
Emr-i takdîr diye bu mel’anete bazı avâm
Atf-ı zulmetmekde Allah’a ederler ibrâm
Cây-ı inkâr mı bu ey kavm-i cehûl ü zallâm
“I’delû” âyeti her mü’mine seyyân oldu
Hâlık-ı hayr ü şer Allah ise kul kâsibdir
İhtiyâr ile kişi hayr ü şerre tâlibdir
Şerri tercih edene Zât-ı Hudâ gâlibdir
Dîn-i İslâm bu esâs üstüne bünyân oldu
Yıktılar kıble-i islâmı gürûh-i ekfer
Rûh-i peygamberi nâlân ü hâzin eylediler
Mâhasal tâze civânân-ı Muhammed yekser
Hedef-i neşter-i zâde-i Süfyân oldu
Hubb-i Rahmân gibidir Âl-i Muhammed hevesi
Sâbit ol emr-i mehabbetde bırak pîş ü pesi
Hânedan-ı Nebevî uğruna cân ver Şemsî
Ki bize irs-i Nebî ıtret-i Kur’ân oldu
Aziz Bahriyeli
Sitemizde sanatçıya ait toplam 17 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.