Web sitemize hoşgeldiniz, 26 Nisan 2024
Beğen 2

Gönül Erleri İlahi Grubu-Sana Gelmek İstiyorum

Sana gelmek istiyorum beni kovma dergâhından gelip görmek istiyorum beni kovma dergâhından
Kovma canan buralıyam ben bir bahtı karalıyam nefs elinden yaralıyam beni kovma dergâhından
****
Dönem Yavuz Sultan Selim han dönemidir dostlar sarayın kapısında bir ihtiyar
-Açın kapıları Yavuz’umla görüşeceğim. Kapı ağası hiddetlenir=
-Bre sen kimsin edep erkân nedir bilmez misin, bir padişahla görüşmeye böyle mi gelinir?
Büker boynunu ihtiyar. -“Edebi öğrendim büyüklerimden lâkin haberiniz var mı Yavuz’a vereceğim haberden. Açın kapıları” der. Bu konuşmaya Yavuz’un baş veziri Hasan Can şahit olur.
-Dede ben Yavuz’un veziri Hasan’ım bana söyle ne söyleyeceksen ben ileteyim der.
-Hayır der evlat benim notum Yavuz’uma. Gel gidelim o zaman der girer ihtiyarın koluna Hasan Can. Çıkarlar taht makamına. Yavuz o gün biraz üzgün biraz durgundur. Kısık gözlerle bakar ihtiyara bana bir diyeceğiniz varmış der. Sultanım bana bir kese altın verecekmişsiniz. Bre ben neden sana neden bir kese altın vereyim der Yavuz. Hiddetlenmeyin sultanım izah edeyim ben İstanbul eşrafından 63 yaşında Mehmed. Ben çok zengindim sultanım ta ki son üç aya kadar üç ay önce iflas ettim malım mülküm neyim varsa kaybettim. Üç aydır uğraşıyorum malımın üzerine bir mal koyamadım. Dün gece herkesin uyuduğu o mukaddes teheccüd saatinde kalktım iki rekât namaz kıldım sonra koydum alnımı secdeye ya Rabbi beni eşime çocuklarıma dostlarıma mahcub etme bu derdi sen verdin Rabbim dermanını gönder dediğim yattım. Rüyama Resulullah geldi sultanım Ey Mehmed niye hüzünlenirsin evladım yarın ilk iş olarak saraya git Selim’ime selam söyle sana bir kese altın versin eğer sebebini sorarsa her gece okuyup da ruhuma hediye ettiği yüz salavatı dün gece okumayı unuttu okumadığı salavatlar hürmetine seni mutlu etsin dedi der demez oturmuş olduğu tahtın yan tarafındaki sandukadan bir kese altın çıkartır gözlerinde inci misali yaşlarla uzatır Mehmed dedeye ama o durmaz söyle bir daha söyle ne dedi Habib-i Kibriya Selim’ime selam söyle sana bir kese altın versin okumadığı salavatlar hürmetine seni mutlu etsin. Yavuz çıkartır bir kese daha verir. Ama durma söyle ne dedi Muhammed Mustafa= Selim’ime selam söyle sana bir kese altın versin okumadığı salavatlar hürmetine seni mutlu etsin. Çıkartır bir kese daha verir yavuz ama durmaz söyle ne dedi gözümün nuru= Selim’ime selam söyle sana bir kese altın versin okumadığı salavatlar hürmetine seni mutlu etsin. On yedi defa tekrarlanır bu hitap. Mehmed dedenin kucağında on yedi kese altın vardır bir servet araya Hasan Can girer Sultanım Mehmet dede getirdiği haberden dolayı mesut oldunuz sizde aldığınız haberden bahtiyar oldunuz isterseniz Mehmet dedeyi gönderelim de başı sıkıştığında bir daha gelir olmaz mı der. Sonra girer Mehmed dedenin koluna Hasan Can kapıya kadar uğurlar sonra çıkar gelir taht makamına ki Yavuz secdededir., Sultanın iyi misiniz diye dokununca omuzuna başını kaldırır ki Yavuz gözleri kan çanağı. Duydun mu Hasan Habibullah bana Selim’im demiş duydun mu, Hasan Resulullah bana Selim’im demiş, duydun mu ey Hasan eğer sen o ihtiyarı göndermeseydin değil malım mülküm tacımı, tahtımı Habibullahın bana Selim’im demesine feda edecektim. İşte işte bizim hayran olduğumuz Yavuz budur
Rabbim Osman beyden Vahdettin’ e kadar 36 Osmanlı padişahından da razı olsun Rabbim onları Habibine komşu eylesin. Bizleri de onların açtığı bu çığırdan bir lahza geri koymasın.
****
Dileğimi eyle kabul gel derdime bir çare bul Sen canansın ben de bir kul beni kovma dergâhından
Kovma canan buralıyam ben bir bahtı karalıyam nefs elinden yaralıyam beni kovma dergâhından


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.