Sabreyleyip ciğerini dağlayan
Teslim olup Hakk’a gönül bağlayan
İkiyüz yıl zellesine ağlayan
Atamız Âdem (a.s.)’e olanı düşün

Bin elli sene ömrü olan
Sabredip rıza-yı Rahman’ı bulan
Kırılıp kavmi tûfana dalan
İbret al Nuh (a.s.)’e olanı düşün

Düşün oğlum Peygamberin suçu ne
Musibetle beyaz geldi saçına
Mancınıkla düştü ateş içine
Berdü selâm olan Halil (a.s.)’i düşün

İmtahanla has kulları seçildi
Ağaç gibi ortasında biçildi
Mübarek kanları yere saçıldı
Zekeriya (a.s.) dosta olanı düşün

Mevlâm’dan geliyor bizlere dertler
Sabredersen kuzum, sevabın katlar
Peygamberi nasıl yemişti kurtlar
Hazreti Eyyub (a.s.)’a olanı düşün

Kırk sene aktı Yakub (a.s.)’un yaşı
Genç idi çünkü Yusuf (a.s.)’un yaşı
Kuyuya attılar, vurdular taşı
On iki yıl zindanda kalanı düşün

Günahı söylemek sanki suç gibi
Şehitlik insana olur tac gibi
Kestiler bu zâtı misl-i koç gibi
Yahya (a.s.) Peygambere olanı düşün

Altmış üç var idi Sultan’ın yaşı
Neler çekti iki Cihan Güneşi
Uhud dağında kırıldı dişi
Sultan-ı Rasûl (s.a.v.)’e olanı düşün

Sıddîk’in ayağa ğârda sokuldu
Ömer’in karnına hançer kakıldı
Osman’ın kanı Kur’ân’a döküldü
Kûfe’de Ali’ye olanı düşün

Kalemdar yazmakla bitmez yazılar
Maddî, mânevî dertler sızlar
Kerbelâ’da şehit düştü kuzular
Hasan’la Hüseyin’e olanı düşün