Web sitemize hoşgeldiniz, 22 Aralık 2024
Beğen 3

Yusuf Ziya Özkan-Yusuf Kıssası İle Maruf Münker

Tarih boyunca toplumlar ne zaman iyiliği emredip kötülükten sakındırma konusunda başarısız oldular
O zaman dünyaya kötülük hâkim oldu
Hud Suresi 116 ve 117. Ayetlerde Allah önceki kavimlerin ibret dolu haberlerini bildiriyor
“Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin insanları yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasından ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenlerse kendilerine verilen refahın peşine düşüp şımardılar ve suç işleyen insanlar olup çıktılar. Halkı ıslah edici kimseler olsaydı Rabbin o şehirlere haksız yere helak edecek değildi.”
Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar=
“Allah bütün halka bir kısım insanların yaptıkları kötülük yüzünden azap etmez, ancak aralarında kötülüğü görüp ve onu ayıplamayıp nehyetmeye güçleri yettiği halde bunu yapmazlarsa böyle yaptıkları zaman Allah hepsini mahveder.”
Kötülüğü zulmü görüp ona karşı çıkmayan ona ortak olmuştur.
Rabbimiz hayra çağırıp kötülükten sakındır topluluğun var olması gerektiğini Ali İmran Suresi 104. ayeti ile bize şöyle bildiriyor=
“İçinizden hayra çağıran iyiliği buyurup kötülükten men eden bir topluluk olsun işte onlar kurtuluşa eernlerdir.”
Maruf’u emredip Münker’den alıkoyan bir topluluk oluşmadığı zaman tek tek her müslüman bu emirden mesul olur
Maruf’u emredip Münker’den sakındırmak yeryüzünde işlenecek en salih amellerdendir
Kişi iyiliği anlatırken tebliğ ettiği özelliğe inanmış özümsemiş ve anlattığını yaşıyor olması gerekir.
Kendi aydınlanmamış fert başkasını aydınlatamaz.
Bir güzellik destanıdır Hz Yusuf kıssası
Zamanlar boyu eskimeden üstümüzde parlayan
Kur’an’ın sayfalarından yüreğimize bilgimize karışan
Hz Yusuf Hazreti Yakub’un güzellik sembolü oğlu
Henüz çocuk Yusuf
Gördüğü güzel rüyada on bir yıldızın güneşin ve Ay’ın kendine secde ettiğini babasını anlatır
Babası gördüğü rüyayı kardeşlerine anlatmamasını ister.
Çünkü der Şeytan apaçık bir düşmandır
Rabbi Yusuf’a rüya yorumunu öğretiyordu.
Kardeşleri Yusuf ve aynı anneden olan Bünyamin’i çekemez olmuşlardı.
Şeytan onları kıskıvrak bir vesvese ile yakalayıverdi.
Babalarından izin alıp Yusuf’u kıra götürdüler.
Tedirgin baba Yusuf’u kurt yer diye üzüledursun
Kardeşleri Yusuf’u kuyuya atıp babalarına onu kurt yedi dediler
Hz Yakup oğlunun kanlı gömleğini gömdü yüzüne
Nefsiniz sizi aldatıp kötü işlere sürükledi.
Artık bana güzelce sabretmek ve Allah’tan yardım istemek düşer dedi.
Acılar büyüdükçe sabır da büyür.
Peygamberler dağ gibi yalnızlıkları ile Allah’ın rahmetine onun dostluğuna bürünürler
Ay yüzlü Yusuf’un acısı can acısı
Yüreğinden gözlerine fışkıran yaşlarına sabrediyor Hz Yakup
Güzelce sabredip yardım diliyordu.
Yusuf kuyuda tek başına sanılır, tevekkül ona teni kadar yakın
Teslimiyet suluklarına karışmıştır
Kervanlar gelir suya ağırlaşan kırbalar su yerine Yusuf’u çeker kuyudan
Bir çelimsiz çocuk sanılan Yusuf satılır köle pazarlarından saraylara
Sarraf olmayanın elinde bir taş değilim ya
Yusuf gelişmiş serpilmiştir.
Ay onun güzelliğini överek kıskanmakta
Aynalar onu gösterme yarışındadır.
Sahibesi Zeliha onu arzu etmektedir.
Yusuf’tan yine bir güzellik yükselir.
Rabbi ona doğru yolu göstermiştir.
Sabırla ve dayanılmaz bir iradeyle direnir.
Karşı koyar çirkinliğe
Haddi aşan pervasız saldırıya
Yusuf’un gömleği paramparça
Zeliha kınanır Mısır’ın diğer kadınlarınca
Toplar kadınları Zeliha önlerine meyveler koyar
Bıçakla meyve soyarken kadınlar Yusuf’u içeri alır
Kınanan keyifli onları seyrediyor kadınlar meyve yerine ellerini soyuyorlar
Karşılarındakinin melek olup olmadığını düşünüyorlar
Hazine Rabbim katındadır o İstediğine istediğini verir
Nimet verilerinin İmtihanı da çetindir
Yusuf zindana seçer iffetini erdemini korumak uğruna zindan
Rabbim dedi, bana göre zindan bunların beni davet ettiği şeyden iyidir
Eğer onların düzenini benden savmazsan onlara meyleder cahillerden olurum.
Yusuf zindanı anlatıyor=
Ey benim zindan arkadaşlarım
Putlardan tanrılık iddia eden acizlerden uzaklaşın
Her şeyi yoktan var eden Allah’ın emrine teslim olun
Hüküm ancak Allah’ındır
Yusuf anlatıyor duvarlar aydınlanıyor
Yusuf konuşuyor çehreler karanlıktan nura koşuyor
Yusuf rüya tabiri etmeye devam ediyor
Zindandan yaptığı tabir gerçekleşiyor ünü yayılıyor
Mısır hükümdarı bir rüya görür
Yedi semiz ineği yedi zayıf inek yiyor
Yedi yeşil başağı da yedi kuru başak
Tüm tabirciler suskun ta ki Yusuf geliyor
Yedi sene bolluk yedi sene kıtlık olacak tedbir almak gerekir diyor
Hükümdar seviniyor ona geniş yetkiler veriyor
Allah buyuruyor=
“Biz dileğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız gzel davranın ecrini zayi etmeyiz”
Karanlık kuyulardan Mısır’a sultanlığı
Nice imtihanlar sabırla duayla yakarış ve azimle aşılmıştır
Hayat devam ediyor imtihan sürüyor
Vezirlik sorumluluk bozuk yıllarında yapılan depolamada ülkeler komşu kabileler gelmekte cömert vezir yardımda.
Ve nihayet kardeşleri de geldi, tanıdı onları Yusuf
Onlar habersizdiler sordu Yusuf anlattı onlar
Bir kardeşlerinin çöle gidip kaybolduğunu anlattılar
Yusuf Bünyamin’i istedi onlar direndi
Getirmezlerse erzaksız kalacaklarını söyledi Yusuf
Allah adına söz vererek zorla izin alabildiler babalarından
Bünyamin geldi Yusuf onunla konuştu hasret giderdi
Yükler hazırlandı erzaklar arasında bir tas Bünyamin’in yüküne saklandı.
Sonra bir münadi kaybolan tasın önemli olduğunu kimde bulunursa onun alıkonulacağını duyurdu
Kervanlar durdu Bünyamin’in yükünden çıkan tas kardeşleri şaşkına çevirdi
Çaldıysa o çaldı bundan önce kardeşi de çalmıştı dediler
Yusuf üzüntüler acılar içinde kendi kendine
Siz fena bir durumdasınız Allah sizin anlattıklarınızın iç yüzünü biliyor dedi.
Alıkonulmak için kendilerini öne attılar olmadı
Babalarına şimdi ne cevap vereceklerdi Bünyamin’siz döndüler
Anlattılar babaları üzgün sabra sıkıca sarıldı.
Kuruyan gözlerinde yaş bitti umudu hiç bitmedi
Zira kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.
Oğulları tekrar Mısır’a gönderdi Yakup
Gidin bulun onları Yusuf’un kokularını duyuyorum diyordu
Yıllarca Mevlaya yalvardı durdu esen rüzgârlardan Yusuf’u sordu
Yusuf’um Yusuf’um nerde diyordu ağlar Yakup ağlar Yusuf’um deyu
Vardılar Yusuf’un huzuruna yalvardılar, zordayız bize tasadduk et
Allah tasadduk edenleri mükâfatlandırır dediler
Yusuf=Siz cahilken Yusuf’a ve kardeşine yaptıklarınıza pişman olup tövbe ettiniz mi deyince
Hepsi dondu birden gözleri birbirinde kenetlendi
Yoksa sen sen Yusuf musun dediler
Ben Yusuf’um bu da kardeşim Allah bizi korudu ve yüceltti.
Kim Allah’tan korkar ve sabrederse şüphesiz Allah iyilik edenlerin ecrini zayi etmez.
Kardeşlerine sabır kuyuda sabır Zeliha’nın isteğine karşı nefsine sabır zindanda sabır
Yusuf bir güzellik sergisi sunuyor
Karanlığa karşı bir meşale olarak yürüyor
Kötülüğe karşı iyilikle karşılık veriyor
Korku içindeki kardeşlerine şöyle diyordu=
Bugün size kınama yok Allah sizi bağışlar, O merhametlilerin merhametlisidir.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.