Aklı meaşta kalanlar hikmeti bilebilir mi
Gözleri âmâ olanlar güneşi görebilir mi

Aklı küll’den haber diyen aklını mead eyleyen
Dili hikmeti söyleyen mâlâyan diyebilir mi

Hakk’la safâ bulmayanlar muhabbetle dolmayanlar
Aşktan hisse almayanlar de yoldaş olabilir mi

Eşi dostu kınayanlar ayıp kusur arayanlar
Halleri anlamayanlar hiç derviş olabilir mi

Yola sıdk ile gelmezse îmân’ı kavi olmazsa
Îsâr’ını kâr bilmezse malına kıyabilir mi

Hakk yolunda olmaz sefâ hazır hemen cevri cefâ
Yok ise ahdinde vefâ canını verebilir mi

Gönlü vesvese dolanlar şeytân’a yoldaş olanlar
Dostunu düşman bilenler Hakk yolda kalabilir mi

Varsa elinde cevherin sen onu sarrafa göster
Sarraf olmayan sim-i zer kıymetin bilebilir mi

Yok onlarda ayrı gayrı görsen canları hep aynı
Îmân’ı gerçek olmayan Velî’yi bilebilir mi

Îmân ki cevheri nurdur ihlâs sırlardan bir sırdır
Şol riyâkarı insanlar ihlâslı olabilir mi

Câhillerden kaçmayanlar selâm deyip geçmeyenler
Hakk bâtılı seçmeyenler hikmeti görebilir mi

Âşıkların çarşısında durup güneş karşısında
Kar misali erimeden yokluğa erebilir mi

Gönle sevgi dolmayınca Hakk ile Hakk olmayınca
Canda cânân görmeyince vuslata erebilir mi

Yunûsî Hakk’la Hakk olan ol Hakk’ı her yüzde gören
Hakk ile vuslata eren kulları yerebilir mi