Nazar kıldım bu âleme
Sırlarını bilemedim
Baktım durdum da âdeme
Sırlarını bilemedim

Nazar kılıben ömrüme
Hayret düşürdü gönlüme
Bakıp bakıp da kendime
Sırlarımı bilemedim

Gördüm dünyâyı pervâne
Güneşi tavâf eyleyen
Baktım da ay’ın nûruna
Sırlarını bilemedim

Akşam olup gün batınca
Uyur insanlar yatınca
Uyuyup da uyanmanın
Sırlarını bilemedim

Kullara iyilik edenin
Dâhi kötülük edenin
Amel devşirip gidenin
Sırlarını bilemedim

Yol içinde yollar mevcut
Hâl içinde haller mevcut
Arzı semâvât-ı mev’ud
Sırlarını bilemedim

Kimi ağlar kimi güler
Kimi sırtlan kimi keler
Kimi mö der kimi meler
Sırlarını bilemedim

Kimi eker kimi biçer
Kimi toplar kimi saçar
Kimi nâ dert kimi nâ çar
Sırlarını bilemedim

Kimi hayvan kimi insan
Kimi gaddar kimi vicdan
Kimisi de kâmil insan
Sırlarını bilemedim

Kimi kanlı kimi kansız
Kimi canlı kimi cansız
Kimi dinli kimi dinsiz
Sırlarını bilemedim

Gördüm bazısı zikreder
Dâim Allah’ı fikreder
Kimi Hakk’a bühtan eder
Sırlarını bilemedim

Hakk’ın sırlarına daldım
Evliyâya baka kaldım
Allah’la dost olanların
Sırlarını bilemedim

Yunûsî’yim gezip tozdum
Bak yüzlerce şiir yazdım
Yazmasına yazdım amma
Hikmetini bilemedim