Tâk-ı ebrû-yi kemânın dilberâ mihrâbımız
Kevser-i la’l-i lebindir bâde-i nâyâbımız

On sekiz bin âlemi hayretde koydun ey güzel
Aşk ile doldu gönüller kalmadı boş kabımız

Dergeh-i pîr-i mugāndır kâ’besi âşıkların
Mahrem-i mihr-i muhabbet dilber-i mehtâbımız

Hatt-i hâlin câm-ı meydir nûş-i hamr-i vahdeti
Etdiler bezm-i elestde müste’id erbâbımız

Mâşâ-Allah hiç ayılmaz bu meyin mestânesi
Hamdü-li’llah haşrolurlar rind-i şeyh u şâbımız

Bâdenin dürdin çekince mest-i serhoş zindeler
Açılur nûr-i tecellâ lutf-i Hak’dan bâbımız

LUTFİYÂ lutfetse Hak bir köhne câmın cur’asın
Zevk-ı dil nûr-i muhabbet yâr olur ahbâbımız