Tanırım dervişleri
Bilirim ermişleri
Bırakmışlar gayrıyı
Mevlâ’dır hep işleri

Hakk’ın emriyle alır
Hakk’ın emriyle verir
Nefislerinden değil
Hakk ile bilişleri

Bilmezler zâhir ilmi
Tâç etmişlerdir hilm’i
İlm-i Hızır’a vâris
Hakk ile gülüşleri

Bakmazlar hiç dünyâya
Nâzardırlar Mevlâ’ya
Bedenleri topraktır
Ruhla yürüyüşleri

Halden hâle geçerler
Dost iline göçerler
Kanat yok lik uçarlar
Onlar mânâ kuşları

Sözü rumuzlu derler
Mânevi gıdâ yerler
Onlar hâk değil nur’lar
Mâneviyat aşları

Sarhoşu mest gezerler
Aşk bahrinde yüzerler
Çok latif çok güzeller
Âlî’dir hep işleri

Câhiller laf atsalar
Türlü lakap taksalar
Dâhî küfür etseler
Çatılmaz hiç kaşları

Vurana elsizdirler
Sövene dilsizdirler
Dahi gönülsüzdürler
Emrem Yûnus başları

Ölümsüzlüğe ermiş
Hakk’ı ayânen görmüş
Ölümsüzlüğün adı
Onlar hece taşları

Yunûsî dervişe bak
Uyutmuş O’nları Hakk
Sen uyanık sanırsın
Lik Hakk ile düşleri