Yâr-i dîdâr ister bu haste gönlüm

Rahm eyle serverim rûh-i revâne

Râhat-ı zemânda peyveste gönlüm

Rencûr elbet bakar âb-ı hayvâne

Nahl-i ihlâs üzre açılsa bir gül
Dillere neşr olur bûy-i mey-i mül

Esrâr-ı gülşeni bilince bülbül
Sarf-ı vâridâtı sığmaz beyâne

İhtiyârı gider elinden elbet
Âteşler saçılur dilinden elbet

Merhabalar olur gülünden elbet

Âşıklar bahşeder cânın canâne

Fenâ-ender-fenâ olur yârında
Ne devletdir kalmış yâr diyârında

Nâm u nişân kılmaz âr u vârında

Merhamet ederler böyle civâne

Şerâb olur kadehlere dökülür
Zîr-i muhabbetde kaddi bükülür

Gözlerinden eşk-i revân dökülür

Tahsînler olunur böyle merdâne

Bir derdi var derûnunu dağlamış

Zencîr-i aşk etrafını bağlamış

Gözden olmuş cânân için ağlamış

LUTFÎ görmüş değil böyle ferzâne