Yok mu acebâ nûr-i basîret bu beşerde
Kaflar gibi var mehlekeler dâr-ı kederde

Oynar güler ebnâ-yı zemân mest-i firâvân
Fehm eylemez ol merd-i cedîd ne var eserde

Başlarda gezer şîr-i Hudâ gözü bırakmış
Eylese gerek gayret-i kül kaʻr-i kabirde

Başdan ayağa sel gibi şehvetlere batmış
Cây-ı selâmet var mı kenarsız bu bahirde

Adem görünen âdeme dikkatle nazar kıl
Bilmez ki kerâmetde mi ya zîr-i kahirde

Zevkıyle gezer yer içer hayvâne ne minnet
Gül-bang olunur şehvet ile kûy ü şehirde

N’oldu n’oliser âkıbet-endîşi ararsan
Kabristâne var belki bulursun bu dehirde

Hayret eder elbette bize ecnebî el-yevm
Akmış gidiyor nâs ki bu seylâb-ı nehirde

LUTFÎ kerem-i Hakk’a dayan ki yine vardır
Mevlâʼya sığınan bulunur devr-i devirde