Abdullah Tamamlar-Hikayei Diger Fi Fazlin Nebi
Dinleniz benden bunu ey dostân
Tâ ki nakl idem bir a’lâ dâsitân
Kim bilesiz kimdir ol sultân-ı dîn
Cümle ‘ilmin mahzeni ol hân-ı dîn
Çün yaradıldı zemîn ü âsümân
Yerler alçak gökler a’lâ sâye-bân
İtdi gök yere hakâretle nazar
Didi ana ey zemîn-i muhtekâr
Nice a’lâdır benim gör hilkatim
Dahi nûrânî olupdur hil’atim
Hilkatin alçak senin rûyin siyâh
Hisset-i tab’ ile olmuşsun tebâh
Bendedir rûhâniyân kerrûbiyân
Sendedir hep fâsıkân ü âşiyân
Gerçi ni’metler eder senden zuhûr
Lîk bendendir ana hep neşv ü nûr
Bitmez idi sende benden yağmasa
Çeşmeler akmazdı benden inmese
Bendedir yıldızlar ile âfitâb
Benden iner sana nûr-ı mâhitâb
Benden irmese sana nûr-ı ziyâ
Tâ ebed zulmetde idin bî-mirâ
Bendedir seyyâre ile sâbitât
Benden inmişdir yere hem beyyinât
Benden inmeseydi âyât-ı kitâb
Cehl-i küfr ile olaydın sen harâb
Bendedir cümle melâik bî-kusûr
Hakk’a tâ’at üzredirler bî-fütûr
Kimisi sâcid kimi kâim-durur
Her neye me’mûr ise dâim-durur
Ekseri fısk ehlidir sükkânının
Bil metâ’ın neydigin dükkânının
‘Arş ü kürsî bendedir levh u kalem
Kankısı var söyle sende tâ bilem
Yer işitdi bu hitâbı oldu lâl
Hacletinden sâkit oldu gitti kâl
Hüccet ile sâbit oldu ihtikâr
Meskenet bâbında pes tutdu karâr
İtdi yer alçaklığına i’tirâf
Gör neler virdi ana ol Rabb-i ‘âf
Ol zamân irdi ki ol nûr-ı kıdem
Bu zemînin üstüne basa kadem
Yer ü gök ehline düşdü gulgule
İrdi hamd ile senâsı her dile
Müjd’irişdi bu cihâna ser-be-ser
Yeryüzüne konar ol hayrü’l-beşer
Pes hitâb itdi o dem Rabb-i Mu’în
Muştulukdur sana ey arz-ı mehîn
Meskenetle çünkü ettin iftikâr
Bana hoş geldi sükûtun olma zâr
Sana bir ‘izzet müyesser eyledim
Sana bir devlet mukadder eyledim
Kim müyesser olmadı hiç kimseye
Ne semâvât ü ne ‘arş ü kürsiye
Ol habîbime sen olursun mekân
Kim anınçün oldu emr-i kün fe kân
Yok-durur halkımda andan muhterem
Mebde’-i halkımdır ol kân-ı kerem
Olmasa ol yaradılmazdı felek
Olmaz idi ins ile cinn ü melek
‘Arş u kürsî bunun için oldu vâr
Anın için oldu eşyâ âşikâr
Lutf-ı rûzundan güneş bir lem’adır
Fazl-ı leylinden kamer bir şem’adır
Ol habîbim eşiğinde rûz u şeb
İki çâkerdir yelerler bâ-edeb
‘İzzeti bâbından anın âfitâb
Bir kalaylı mıh başıdır der-hisâb
Nisbet olsa nakd-i fazlına kamer
Bir muzahref akçedir anla haber
Bu sa’âdet sana besdir ey zemîn
Kim yakîndir sana konar ol Emîn
Ol senin üstünde eder da’veti
Kim geri sana olısar ‘avdeti
Ol senin üstünde kılısar namâz
Ol senin üstünde bulur ‘izz ü nâz
Ol senin zahrında ediser gazâ
Bulısardır sende ol ni’me’l-cezâ
Dikiserdir sende İslâm sancağın
Bulısardır sende İslâm revnağın
Ümmet olısar ana hayrü’l-ümem
Ana ensâr olısar ehl-i himem
Yapısardır sende ol mi’mâr-ı dîn
Bi’t-tamâm İslâm binâsını metîn
Günde beş kez sende okunur ezân
Kılısardır beş namâzı ba’d-ez-ân
Gök işitdi bu cevâbı itdi reşk
Ebr-i gamdan anın için dökdü eşk
Bu sebebden gama düşdü âsümân
Ana rahm edüp didi ol Müste’ân
Ey mahall-i aksâm çekme nedem
Ol habîbim sana da basar kadem
Anı da’vet eyleyem mi’râc ide
Yümn ile eflâkimi minhâc ide
Bu haberlerden ne duydun ey cüvân
Anladın mı kimdir ol Fahr-ı Cihân
Hâk-i na’line çeker ‘arş iştiyâk
Sen niçün yolında çekmezsin şikâk
İttibâ’ it sünnet-i garrâsına
Sıdk ile gir şir’at-i ‘ulyâsına
Tut tevâzû’ dâmenin misl-i zemîn
Hubb-i Ahmed ola sadrında hemîn
Meskenetle gör ne ‘izzet buldu hâk
Kibr ile ırzın libâsın etme çâk
‘İzzete irdi mehîn iken zemîn
‘İzzet ehli kibr ile olur mehîn
Ger bu söz denile tâ yevmü’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm
Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ
Başla söze söyle bir şîrîn makâl
Tûtî vü bülbül ola ol söze lâl
Cem’ olupdur bunda çün ‘âşıkları
Muntazırdır ol şehin tâlibleri
Söyle ol Fahr-ı Cihân’ın mevlidin
Nice geldi bunda ol mi’mâr-ı dîn
Yak vücûdun micmerinde hoş buhûr
Ol kokudan bula dîn ehli sürûr
Saç dehânın şîşesinden bir gül-âb
Tâ deminden revnak alsın müşk-i nâb
Ver bize şîrîn haberden tayyibât
Tâ bile mikdârını kand-ı nebât
Hem suna zerrîn kadeh peymânesi
Ola ol nev-goncanın âvâresi
Çün yakîn oldu ki ol mehrû doğa
Matla’ından zâhir oldu şa’şa’a
Anasından itdi ol envâr sutû’
Nitekim şems öyledir kable’t-tulû’
Gelmeden ‘âlemlere verdi ziyâ
Gör nice rahmet-dürür ol Mustafâ
Bu cihâna düşdü pes sıyt u sadâ
Kim bu gece doğar ol şems-i hüdâ
Cennet içre irdi rıdvâna haber
Kim anı zeyn eyleye ol serteser
Hem cehennem mâlikine irdi bu
Heybetin ref’ eyleyüp örte tamu
Bu gice irsin şeyâtîne rücûm
Çıkmayup göklere çeksinler hümûm
Bu gice hem bütler olsun ser-nigûn
Hâlini bilsin o kavm-i müşrikûn
Âmine Hâtun der ol hayrü’n-nisâ
Ol gice kim doğdu ol hayrü’l-verâ
Dir idi taş hem ağaçlar merhabâ
Merhabâ ey Fahr-ı ‘Âlem merhabâ
Merhabâ ey ‘âsî ümmet melcei
Merhabâ ey nûr-ı ‘âlem merhabâ
Merhabâ ey server-i dünyâ vü dîn
Merhabâ ey fahr-i ‘âlem merhabâ
Âsitânından umarlar hep ‘atâ
Müznib ü mağfûr-ı ‘âlem merhabâ
Hazretinle iriserler kurbete
Ey nice mehcûr-ı ‘âlem merhabâ
Yümn-i îmân ile çok ehl-i şekâ
Olısar mesrûr-ı ‘âlem merhabâ
Niceler büthâneden sıddîk ola
Keşf ola mestûr-ı ‘âlem merhabâ
Ey ‘aceb büthâne iken nice beyt
Olısar mescûd-ı ‘âlem merhabâ
Makdeminle bulısar berd-i yakîn
Küfr ile mahrûr-ı ‘âlem merhabâ
Sâye-i lutfunla nice hâmilîn
Olalar meşhûr-ı ‘âlem merhabâ
Sana tâbi’ olmayan gerden-keşân
Olısar makhûr-ı ‘âlem merhabâ
Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ
Didi hem bir kimse verdi hoş selâm
Görmedim yüzünü söylerdi kelâm
Kim bu gice doğısar bir tıfl-ı pâk
Pâyine ruhsâr-ı şehler ola hâk
Mâye-i devletdir ol sultân-ı dîn
Sâye-i izzet-dürür ol hân-ı dîn
Muştuluk senden doğar ol tıfl-ı cân
Gelmesine muntazır kerrûbiyân
Adını anın Muhammed koysalar
Ana cândan hizmet etsin dâyeler
Mazhar-ı Hakk’dır o tıfl-ı nâzenîn
Ana hâdim ola Cibrîl-i Emîn
Gitdi ol kimse geri feth oldu bâb
İki hâtun geldi misl-i âfitâb
Birisi Meryem birisi Âsiye
İtdiler rıfk ile bana tehniye
Didiler devletli başın vâr imiş
Tâliin mes’ûd ü bahtın yâr imiş
Kim doğar senden o fahrü’l-enbiyâ
Zulmet iken bulısar ‘âlem ziyâ
Çün yakîn oldu gele ol yâr-ı dîn
Ohşadılar anı dahi gelmeden
Pes harâret gâlib oldu cânıma
İkisi oturdu iki yânıma
Virdiler bir kâse ile şerbeti
İçdim andan ben zülâl-i hikmeti
Nûra gark oldum anı içdikte ben
Râhat oldum çekmedim hergiz mihen
Geldi bir murg-ı ilâhî ol zamân
Arkamı sığadı oldum şâdumân
Doğdu sâ’atde ol hayrü’l-enâm
Dur ayağa kıl Habîb’e ihtirâm
Tala’a’ş-şemsü ‘alâ hayri’l-ümem
Kad tevellâ hâriben minhe’z-zulem
Ebşirû ‘uşşâka nûri’l-Mustafâ
Verkusû lillâhi yâ ehle’l-himem
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.