Web sitemize hoşgeldiniz, 27 Eylül 2024
Beğen 2

Abdullah Tamamlar-Hikayei Diger Fi Fazlin Nebi

Dinleniz benden bunu ey dostân
Tâ ki nakl idem bir a’lâ dâsitân

Kim bilesiz kimdir ol sultân-ı dîn
Cümle ‘ilmin mahzeni ol hân-ı dîn

Çün yaradıldı zemîn ü âsümân
Yerler alçak gökler a’lâ sâye-bân

İtdi gök yere hakâretle nazar
Didi ana ey zemîn-i muhtekâr

Nice a’lâdır benim gör hilkatim
Dahi nûrânî olupdur hil’atim

Hilkatin alçak senin rûyin siyâh
Hisset-i tab’ ile olmuşsun tebâh

Bendedir rûhâniyân kerrûbiyân
Sendedir hep fâsıkân ü âşiyân

Gerçi ni’metler eder senden zuhûr
Lîk bendendir ana hep neşv ü nûr

Bitmez idi sende benden yağmasa
Çeşmeler akmazdı benden inmese

Bendedir yıldızlar ile âfitâb
Benden iner sana nûr-ı mâhitâb

Benden irmese sana nûr-ı ziyâ
Tâ ebed zulmetde idin bî-mirâ

Bendedir seyyâre ile sâbitât
Benden inmişdir yere hem beyyinât

Benden inmeseydi âyât-ı kitâb
Cehl-i küfr ile olaydın sen harâb

Bendedir cümle melâik bî-kusûr
Hakk’a tâ’at üzredirler bî-fütûr

Kimisi sâcid kimi kâim-durur
Her neye me’mûr ise dâim-durur

Ekseri fısk ehlidir sükkânının
Bil metâ’ın neydigin dükkânının

‘Arş ü kürsî bendedir levh u kalem
Kankısı var söyle sende tâ bilem

Yer işitdi bu hitâbı oldu lâl
Hacletinden sâkit oldu gitti kâl

Hüccet ile sâbit oldu ihtikâr
Meskenet bâbında pes tutdu karâr

İtdi yer alçaklığına i’tirâf
Gör neler virdi ana ol Rabb-i ‘âf

Ol zamân irdi ki ol nûr-ı kıdem
Bu zemînin üstüne basa kadem

Yer ü gök ehline düşdü gulgule
İrdi hamd ile senâsı her dile

Müjd’irişdi bu cihâna ser-be-ser
Yeryüzüne konar ol hayrü’l-beşer

Pes hitâb itdi o dem Rabb-i Mu’în
Muştulukdur sana ey arz-ı mehîn

Meskenetle çünkü ettin iftikâr
Bana hoş geldi sükûtun olma zâr

Sana bir ‘izzet müyesser eyledim
Sana bir devlet mukadder eyledim

Kim müyesser olmadı hiç kimseye
Ne semâvât ü ne ‘arş ü kürsiye

Ol habîbime sen olursun mekân
Kim anınçün oldu emr-i kün fe kân

Yok-durur halkımda andan muhterem
Mebde’-i halkımdır ol kân-ı kerem

Olmasa ol yaradılmazdı felek
Olmaz idi ins ile cinn ü melek

‘Arş u kürsî bunun için oldu vâr
Anın için oldu eşyâ âşikâr

Lutf-ı rûzundan güneş bir lem’adır
Fazl-ı leylinden kamer bir şem’adır

Ol habîbim eşiğinde rûz u şeb
İki çâkerdir yelerler bâ-edeb

‘İzzeti bâbından anın âfitâb
Bir kalaylı mıh başıdır der-hisâb

Nisbet olsa nakd-i fazlına kamer
Bir muzahref akçedir anla haber

Bu sa’âdet sana besdir ey zemîn
Kim yakîndir sana konar ol Emîn

Ol senin üstünde eder da’veti
Kim geri sana olısar ‘avdeti

Ol senin üstünde kılısar namâz
Ol senin üstünde bulur ‘izz ü nâz

Ol senin zahrında ediser gazâ
Bulısardır sende ol ni’me’l-cezâ

Dikiserdir sende İslâm sancağın
Bulısardır sende İslâm revnağın

Ümmet olısar ana hayrü’l-ümem
Ana ensâr olısar ehl-i himem

Yapısardır sende ol mi’mâr-ı dîn
Bi’t-tamâm İslâm binâsını metîn

Günde beş kez sende okunur ezân
Kılısardır beş namâzı ba’d-ez-ân

Gök işitdi bu cevâbı itdi reşk
Ebr-i gamdan anın için dökdü eşk

Bu sebebden gama düşdü âsümân
Ana rahm edüp didi ol Müste’ân

Ey mahall-i aksâm çekme nedem
Ol habîbim sana da basar kadem

Anı da’vet eyleyem mi’râc ide
Yümn ile eflâkimi minhâc ide

Bu haberlerden ne duydun ey cüvân
Anladın mı kimdir ol Fahr-ı Cihân

Hâk-i na’line çeker ‘arş iştiyâk
Sen niçün yolında çekmezsin şikâk

İttibâ’ it sünnet-i garrâsına
Sıdk ile gir şir’at-i ‘ulyâsına

Tut tevâzû’ dâmenin misl-i zemîn
Hubb-i Ahmed ola sadrında hemîn

Meskenetle gör ne ‘izzet buldu hâk
Kibr ile ırzın libâsın etme çâk

‘İzzete irdi mehîn iken zemîn
‘İzzet ehli kibr ile olur mehîn

Ger bu söz denile tâ yevmü’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ

Başla söze söyle bir şîrîn makâl
Tûtî vü bülbül ola ol söze lâl

Cem’ olupdur bunda çün ‘âşıkları
Muntazırdır ol şehin tâlibleri

Söyle ol Fahr-ı Cihân’ın mevlidin
Nice geldi bunda ol mi’mâr-ı dîn

Yak vücûdun micmerinde hoş buhûr
Ol kokudan bula dîn ehli sürûr

Saç dehânın şîşesinden bir gül-âb
Tâ deminden revnak alsın müşk-i nâb

Ver bize şîrîn haberden tayyibât
Tâ bile mikdârını kand-ı nebât

Hem suna zerrîn kadeh peymânesi
Ola ol nev-goncanın âvâresi

Çün yakîn oldu ki ol mehrû doğa
Matla’ından zâhir oldu şa’şa’a

Anasından itdi ol envâr sutû’
Nitekim şems öyledir kable’t-tulû’

Gelmeden ‘âlemlere verdi ziyâ
Gör nice rahmet-dürür ol Mustafâ

Bu cihâna düşdü pes sıyt u sadâ
Kim bu gece doğar ol şems-i hüdâ

Cennet içre irdi rıdvâna haber
Kim anı zeyn eyleye ol serteser

Hem cehennem mâlikine irdi bu
Heybetin ref’ eyleyüp örte tamu

Bu gice irsin şeyâtîne rücûm
Çıkmayup göklere çeksinler hümûm

Bu gice hem bütler olsun ser-nigûn
Hâlini bilsin o kavm-i müşrikûn

Âmine Hâtun der ol hayrü’n-nisâ
Ol gice kim doğdu ol hayrü’l-verâ

Dir idi taş hem ağaçlar merhabâ
Merhabâ ey Fahr-ı ‘Âlem merhabâ

Merhabâ ey ‘âsî ümmet melcei
Merhabâ ey nûr-ı ‘âlem merhabâ

Merhabâ ey server-i dünyâ vü dîn
Merhabâ ey fahr-i ‘âlem merhabâ

Âsitânından umarlar hep ‘atâ
Müznib ü mağfûr-ı ‘âlem merhabâ

Hazretinle iriserler kurbete
Ey nice mehcûr-ı ‘âlem merhabâ

Yümn-i îmân ile çok ehl-i şekâ
Olısar mesrûr-ı ‘âlem merhabâ

Niceler büthâneden sıddîk ola
Keşf ola mestûr-ı ‘âlem merhabâ

Ey ‘aceb büthâne iken nice beyt
Olısar mescûd-ı ‘âlem merhabâ

Makdeminle bulısar berd-i yakîn
Küfr ile mahrûr-ı ‘âlem merhabâ

Sâye-i lutfunla nice hâmilîn
Olalar meşhûr-ı ‘âlem merhabâ

Sana tâbi’ olmayan gerden-keşân
Olısar makhûr-ı ‘âlem merhabâ

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ

Didi hem bir kimse verdi hoş selâm
Görmedim yüzünü söylerdi kelâm

Kim bu gice doğısar bir tıfl-ı pâk
Pâyine ruhsâr-ı şehler ola hâk

Mâye-i devletdir ol sultân-ı dîn
Sâye-i izzet-dürür ol hân-ı dîn

Muştuluk senden doğar ol tıfl-ı cân
Gelmesine muntazır kerrûbiyân

Adını anın Muhammed koysalar
Ana cândan hizmet etsin dâyeler

Mazhar-ı Hakk’dır o tıfl-ı nâzenîn
Ana hâdim ola Cibrîl-i Emîn

Gitdi ol kimse geri feth oldu bâb
İki hâtun geldi misl-i âfitâb

Birisi Meryem birisi Âsiye
İtdiler rıfk ile bana tehniye

Didiler devletli başın vâr imiş
Tâliin mes’ûd ü bahtın yâr imiş

Kim doğar senden o fahrü’l-enbiyâ
Zulmet iken bulısar ‘âlem ziyâ

Çün yakîn oldu gele ol yâr-ı dîn
Ohşadılar anı dahi gelmeden

Pes harâret gâlib oldu cânıma
İkisi oturdu iki yânıma

Virdiler bir kâse ile şerbeti
İçdim andan ben zülâl-i hikmeti

Nûra gark oldum anı içdikte ben
Râhat oldum çekmedim hergiz mihen

Geldi bir murg-ı ilâhî ol zamân
Arkamı sığadı oldum şâdumân

Doğdu sâ’atde ol hayrü’l-enâm
Dur ayağa kıl Habîb’e ihtirâm

Tala’a’ş-şemsü ‘alâ hayri’l-ümem
Kad tevellâ hâriben minhe’z-zulem

Ebşirû ‘uşşâka nûri’l-Mustafâ
Verkusû lillâhi yâ ehle’l-himem


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.