Abdullah Tamamlar-Ahiret Devletlerine
Âhiret devletlerine dünyâdan kaçan yeter
Kavli koyup fi’le uyan menzile kaçan yeter
Doğru yol istersen uş şer’-i sırât-ı müstakîm
Mürşid ü hâdî gerekse sünnet ü Kur`ân yeter
Sana bir yâr ister isen kirtü müşfik mihribân
Ger bilişebilir isen ol Ganî Rahmân yeter
Evvel ü âhir kamu korkulu yerlerde sana
Ger tevekkül kılar isen ol yüce Sübhân yeter
Genc ü mâl ister isen sana kanâ’at kâfîdir
Rencine em sorar isen derdine dermân yeter
Don u tay ister isen yekfîke tâbût u kefen
Ger serây ister isen ol gûr u gûristân yeter
Vâ’iz-i sâmit gerekse uşda konşun ölümü
Nâsıh-ı nâtık gerekse oku tut Furkân yeter
Münkir isen hiç seninle sözümüz yokdur bizim
Mü’min isen hod bu denli hüccet ü burhân yeter
Her kime kim işbu vasf itdiklerimiz yetmese
Ol sıfatlı şahsa ancak dûzah u nîrân yeter
Ger tamu ister isen tut dünyâyı sev der devşir
Uçmak istersen vesîle-i hayr ile ihsân yeter
Tap ye bu külhanda telh u turş u huşk ol bâġda var
Dahi hoş türlü vü tâze mîve vü rümmân yeter
Kanı fetvâ kanda buldun et yiyüp kân içmeğe
Ey harâmî ko harâmı kân ahı bir kân yeter
Ger beğ isen nişe oldun nefs ü şeytâna mutî’
Ger kul isen kulluk it kim sana bir sultân yeter
Kamu mahlûkâta rızkı ol kapudan bahş olur
Ba’zına düşvâr irişir ba’zına âsân yeter
Tanrının ni’metlerinin haddi yok kullarına
Kimisine âşikâre kimine pinhân yeter
Niçe ‘ıyş u zîr ü biryân fakr ile bir yan ahî
Kim kanâ’at şerbetine barmağını ban yeter
Ey etibbâ-i zamân ey tâc u taht ıssı size
‘İbret-i mülk-i Süleymân hikmet-i Lokmân yeter
Ey bahâdırlar u beğler size pend ü dâsitân
Mâl-ı Ḳârûn ile zûr-ı Rüstem-i destân yeter
Dünyâ fânî âhiret bâkî vü hakdır bî-gümân
Dehriye hüccet bahâr u bâġ ile bostân yeter
Ey ‘aceb görmez mi kim kışın bu ölmüş yerleri
Niçe kılar diri çün kim nâgehân nîsân yeter
Her ki doğdu öliser hep bir yere haşr olısar
Kimisi handân irer anda kimi giryân yeter
Kadre irmek diler isen kadrini bil ‘ömrünün
Zâyi’ itme kim sana ol kimiyâ-yı kân yeter
Resm ü ‘âdet dünyâda çok türlü milletler delim
Bize sünnetdir cemâ’at âyîn ü erkân yeter
Her kişi bir dîn ü bir mezheb tutar ammâ bize
Şer’-i Ahmed Dîn-i İslâm Mezheb-i Nu’mân yeter
Ehl-i bid’at sohbetidir zehr-i kâtil dünyâda
Her ki tiryâk ister ana meclis-i ‘irfân yeter
Emr-i Hakk sürer her ehlin ehline kavuşdurur
‘Âlimi dânâ bulur hem câhile nâdân yeter
Bülbüle bülbüller ile uçmağa uçmak besest
Baykuşa baykuşlar ile durmaġa vîrân yeter
Ey yalan söylemezem deyüp yalan da’vâ kılan
Şol sana işitdiğin söylediğin yalan yeter
Bin yıl ölümden kaçarsan çâre yok kurtulmağa
Bir gün ardından ecel serhengi nâgehân yeter
Ne bu yer ka’rın Necâşî vü ne Kayser doldurur
Ne bu çarhın harcına Kisrâ vü ne Hâkân yeter
Müsrif olma var kanâ’at kıl ki şol it nefsine
Bir ‘abâ kaftan ile bir pâre kuru nân yeter
Ne kadar çoḳ verir isen nefse hiç doydum demez
Hırsa ne milk-i ‘Acem ne mâl-ı Hindistân yeter
Hey emîn olma sakın düşmânlarım yok deyü kim
Sana düşman mâl ü nefs ü ‘avrat u oġlan yeter
Geç bu köprüden Kemâl Ümmî kaç ol Dost’dan yana
Yoksa ardından harâmî leşker-i şeytân yeter
Son nefesde cânına yoldaş u koldaş olmağa
Tanrıdan tevfîk irerse dîn ile îmân yeter
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.