Cengiz Numanoğlu-Sana Yöneldim
Kuluna göz verdin, “gör Beni’’ dedin,
Dil verdin, “bilene sor Beni’’ dedin,
Gönül verdin, “hayra yor Beni’’ dedin,
Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim
****
Nice dervişlerle, uzun söyleştim,
Kör kör bakan, kullarınla eyleştim,
İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım,
Aldığım hisseyle, Sana yöneldim.
****
Bolca bolca verdin, gönül aşımı,
Müjdelere yordun, şu göz yaşımı,
Hiç kimseye, eğmediğim başımı,
Yalnız Sana eğdim, Sana yöneldim.
****
Beşer, kazanında, piştim pişeli,
Kimi üzgün gördüm, kimi neş’eli,
Kimi döner durur, aşka düşeli,
Pervaneler gibi, Sana yöneldim.
****
Kimi uykulara, derince dalmış,
Kimisi kararsız, ortada kalmış,
Kimi, Seni arar, kimi de bulmuş,
Bulanlardan oldum, Sana yöneldim
****
Kimi der ki; “varsa görünsün, bize’’.
Kimi, görmüş, gelmiş önünde dize.
Nasıl göstermeli, görmeyen göze?
Görenlerden oldum, Sana yöneldim.
****
Bir ana serçenin, içgüdüsünde,
Tavus kuşlarının ince süsünde,
Nice örümceğin, ak örtüsünde,
Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim.
****
Bir lokma, bir hırka hâllere düştüm,
Herkesi dost bildim, dillere düştüm,
İncecik, dikenli yollara düştüm,
Kan revân içinde, Sana yöneldim.
****
Bir Kitap gönderdin, cümle âleme,
Tek hecesi bile, gelmez kaleme.
Dedin: “Benden, başka bir şey dileme’’
Satır satır çözüp, Sana yöneldim.
****
Toprak verdin, tohum verdin ekmeye,
Çile verdin, dergâhında çekmeye,
O zengin sofranda, kuru ekmeğe,
Râzı ola ola, Sana yöneldim.
****
Hak verdin, bâtılı yanında kıldın,
Şeytanı, insanın kanında kıldın,
Akıl verip; nefsin, önünde kıldın,
Nefsime hükmedip, Sana yöneldim.
****
Sana inanmayan, hâkimler varmış,
Seni tanımayan, hekimler varmış,
Demek ki, cehâlet, bacayı sarmış;
Hayretler içinde, Sana yöneldim.
****
Âlimin ilmini, zâlim bilir mi?
Yol sokak bilmeyen, Seni bulur mu?
Bilenle bilmeyen, eşit olur mu?
Bilenlerden oldum, Sana yöneldim.
****
Kâbe’de şahlanan, elleri gördüm,
Yalvarıp, yakaran, dilleri gördüm,
Önünde durulmaz, selleri gördüm,
Kapıldım sellere, Sana yöneldim.
****
Gördüm; dolup taşan mâbetlerini,
Dinledim; çınlayan âyetlerini,
Hele; o kulların niyetlerini,
Duydum, duya duya, Sana yöneldim.
****
Saray dedikleri, yapılar gördüm,
Arkası karanlık, kapılar gördüm,
Mezar taşlarında, tapular gördüm,
Bu gafletten kaçtım, Sana yöneldim.
****
Duydum; kul hakkını, yiyenler varmış,
“Mahşer günü yoktur”, diyenler varmış,
Kürkten kefen dikip, giyenler varmış,
Buna şaşıp kaldım, Sana yöneldim.
****
Yürüdüm; sağı da, solu da gördüm,
Kavşakta yıllarca, düşünüp durdum,
Verdiğin vicdâna, elimi vurdum,
“Başka yol yok” dedi, Sana yöneldim.
****
Câmi kubbeleri, güyâ büyüktü,
Kubbeni görünce, bir korku çöktü,
Bu nasıl mîmârî, bu nasıl yüktü?
Aczimi bildim de, Sana yöneldim.
****
Bir köprü kurmuşsun, derler incedir,
Sordum; düşenlerin hâli nicedir?
Dediler; bağışlar, O çok yücedir,
Nice ümitlerle, Sana yöneldim.
****
Kulda kusur gördüm, kuldan sakladım,
Nice lekeleri, silip pakladım,
Sır verdiler, sır üstüne ekledim,
Doldum, dola dola, Sana yöneldim.
****
Akrabaya koştum dedim; “yaram var”,
“Biraz derincedir, incitmeden sar”
Ne yeminler etti, dedi; “elim dar”
Asıl, bu yarayla, Sana yöneldim.
****
Kul gördüm, kuluna hased çekmede,
Kin tohumun, nesil nesil ekmede,
Bir yudum su verse, başa kakmada,
“Muhtaç etme” dedim, Sana yöneldim.
****
Kimdir, dedim, bunca kitap indiren?
Bunca kula, acı verip dindiren?
Cehennemler tutuşturup söndüren?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Kimdir, dedim, kalp gözüme nûr veren?
Bana, bunca güzellikler gösteren?
Bütün, şek ve şüpheleri susturan?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Kimdir, dedim, o şeytanı nâr eden?
“Ol” deyip de, âlemleri var eden?
Melekleri, kullarına yâr eden?
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Ölümsüz kim? dedim, aradım durdum,
Bilgelere vardım, kapılar vurdum,
Nice âlimlere, danışıp sordum,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Ölümsüz kim? dedim; güneş ve aya,
Dört milyar yaşında, fâni dünyaya,
Ölümsüz kim? dedim; ateş ve suya,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Nice âhû gözler, samur saçlara,
Zümrüt saraylara, yakut taçlara,
Krallara, kılıçlara, meçlere,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Sahip kimdir? dedim yüce dağlara,
Engin denizlere, sonsuz çağlara,
Göçüp gidenlere, kalan sağlara,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Sahip kimdir? dedim. kurda kuşlara,
Ağaçlara, topraklara, taşlara,
Nice sultanlara, mağrur başlara,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Sahip kimdir? dedim, ıssız çöllere,
Şimşeklere, tayfunlara, sellere,
Yedi kat semâya, bakan ellere,
Hep, Seni dediler, Sana yöneldim.
****
Hikmetinden, sorgu-sual olunmaz,
Bir sel var içimde, karşı durulmaz,
Yazdıkça yazar da, elim yorulmaz,
İçim döküp döküp, Sana yöneldim.
****
Günah denizine, boyumca daldım,
Çırpına çırpına, kumsala geldim.
Gör ki; bir kum tanesi de, ben oldum,
Yerimi buldum da, Sana yöneldim.
****
Bin kez tövbelerden, şaşırıp döndüm,
Bin kere nurlandım, bin kere söndüm,
Gel gör ki; bu defa, bir başka yandım,
Küllere döndüm de, Sana yöneldim.
****
Kendi gafletimden, düştüm kedere,
Yıllarca suçladım, küstüm kadere,
Ne fayda ki; geçen geçti bir kere,
Zararlardan döndüm, Sana yöneldim.
****
Dünya nîmetleri, başım döndürdü,
Gönül gözlerime, perde indirdi,
Yüreğimde, ne fenerler söndürdü,
Birer birer yakıp, Sana yöneldim.
****
Haram pazarında, tâcirlik ettim,
Sermayeden oldum, kârı tükettim,
İtibarım vardı Sende, yok ettim,
Binbir “eyvah!” ile, Sana yöneldim.
****
Hazlar, zevkler verdin, çoğu yasaklı,
İçinde, bin vebâl, bin günah saklı,
Yalnız, kullarına verdiğin aklı,
Sabırla yoğurup, Sana yöneldim.
****
Şarap; nice derde, sandım ki değer,
Bunca içer miydim, bilseydim eğer,
Beni sarhoş eden, adınmış meğer,
Kırdım kadehleri, Sana yöneldim.
****
Bilmedim, verdiğin, can kıymetini,
Yüklendim dünyanın, bin zahmetini,
Gerçi yüzüm yok ya; o rahmetini,
Yine de ver, diye, Sana yöneldim.
****
Nankör oldum; buldum Sana bahâne,
Kibirlendim; oldum deli dîvâne,
En sonunda, harmanında bir tane,
Savrula, savrula, Sana yöneldim.
****
Dediler; “Hani, sen böyle değildin,
Gaflet lekelerin, neyledin sildin?
Adresi kim verdi, yolu ne bildin?”
Anlata anlata, Sana yöneldim.
****
“Yıllarca durmadan, meyhane sordun,
Kumarhanelere tezgâhı kurdun,
Dört nala koşarken, nasıl da durdun?”
Dedim; “durduran var”, Sana yöneldim.
****
Yön bilmez kullara, yollar neylesin?
Bağlanmış kollara, eller neylesin?
Mızrap, sarhoş vurur, teller neylesin?
Tel tel inledim de, Sana yöneldim.
****
Katı yürek gördüm, kurşunlar delmez,
Yüz adım giderim, bir adım gelmez,
Dediler; “nankördür, teşekkür bilmez,”
Dedim; bilen bilir, Sana yöneldim.
****
Zavallı bir zümre, gördüm ki hele,
Müşrikle münâfık, vermiş elele,
Hasetten çatlatır, şeytanı bile,
Hâlime şükredip, Sana yöneldim.
****
Gördüm, daha nice, yoldan sapanlar,
Dünya malın, putlaştırıp tapanlar,
Haram harmanında, hasat yapanlar,
Binlerce “ vah !” ile Sana yöneldim.
****
Sabahın geceyi, kovduğu yerde,
İlmin cehâleti, boğduğu yerde,
Îmanın kâlbime, doğduğu yerde,
Hep, Seni gördüm de, Sana yöneldim.
****
Ağaçlar, çiçekler, çimler, fidanlar,
Akrepler, böcekler, kuşlar, yılanlar,
Bütün emirleri, Senden alanlar,
Gördüm, göre göre, Sana yöneldim.
****
Fakir, fukarânın, dik başlarını,
Seyrettim onurlu savaşlarını,
Bir yetim yavrunun, göz yaşlarını,
Mendil mendil sildim, Sana yöneldim.
****
Sahipsiz, kimsesiz, felçli düşkünler,
Yaşları yetmişi, çoktan aşkınlar,
Bir el bekliyorlar, öyle şaşkınlar,
El verdim.. Verdikçe, Sana yöneldim.
****
Veren el, alandan üstün buyurdun,
Bunu bütün kullarına duyurdun,
Sonra da, onların seyrine durdun,
Verdim.. Vere vere, Sana yöneldim.
****
Komşu kapısını, usulca vurdum.
Aç mıdır, tok mudur, gizlice sordum,
İki lokmam vardı, birini verdim,
Rızânı almaya, Sana yöneldim.
****
“Dünya bir sınavdır, biliniz” dedin,
“Kısadır, sabırlı olunuz” dedin,
“Karnede, zayıfsız geliniz” dedin,
Bunca zayıflarla, Sana yöneldim.
****
İlim kandilini, içimde yaktım,
Mikrodan makroya, herşeye baktım,
Binbir kördüğüme, aklımı taktım,
Çözdüm.. Çöze çöze, Sana yöneldim.
****
Kendim için, nice akıllar yordum,
Neden geldim? diye, binlerce sordum,
Sebepler, hikmetler, aradım durdum,
Gör ki; buldum Yâ Rabb, Sana yöneldim.
****
Ölüm, bir karanlık geceyse eğer,
Bunca korkulara, dedim ki; değer.
Oysa; uyanmakmış, sabahmış meğer,
Seherin gördüm de, Sana yöneldim.
****
Anam, atam, çoktan sana varmışlar,
Huzurunda, huzur ile durmuşlar,
Fâtihâ gönderen evlât sormuşlar,
“Vâsıl eyle” diye, Sana yöneldim.
****
Hak yolunda, zincirlere vuruldum,
Ne fırtınalardan, durdum duruldum,
Seni, serap serap, sordum yoruldum,
Şimdi, pınar pınar, Sana yöneldim.
****
Zengin, fakir demez, bakmazsın yaşa,
Sevdiğin kulunu, çalarsın taşa,
Senden ne gelirse, râzıyım başa,
Affına sığındım, Sana yöneldim.
****
Dedim; vâdettiğin, o Cennet nerde?
Dedin; “kâlp gözüyle baktığın yerde.”
Belki, bir fakirde, belki hakirde”
Kâlbim göz eyleyip, Sana yöneldim.
****
Oruç mükâfatı, yalnız Sendeymiş,
Açlığın böylesi, ne güzel şeymiş,
Sabrın lezzetine, vardım ki; neymiş !
Onu, tada tada, Sana yöneldim.
****
Kul gördüm; yoksundur, elden ayaktan,
Dedim; yürüyemez, kalkıp yataktan,
Meğerse; o Sana, yürümüş çoktan,
Koştum, nefes nefes, Sana yöneldim.
****
Gördüm, kadın hakkı, bilmez er kişi,
Zulmeder aklınca, çünkü; o dişi.
En kutsal emânet, verdin ki; eşi,
Başıma tâc edip, Sana yöneldim.
****
Kötürüm anaya, dertler yükledin,
Oğlunda kızında, sabır yokladın,
Ayağı altına, Cennet sakladın,
Öptüm o Cenneti, Sana yöneldim.
****
Gördüm ki; kullara hudut çizilmiş,
Gurur, kibir; kullar için değilmiş,
En gururlu başlar bile eğilmiş,
Yerle yeksân olup, Sana yöneldim.
****
Mahşerde çözülür, diller konuşur,
Diller inkâr etse, eller konuşur,
Göz, kulak, parmaklar, kollar konuşur,
Nice utancımla, Sana yöneldim.
****
Bir damladan yaptın, insan denizi,
Ne huyları benzer, ne parmak izi,
Daha neler gördü, şu gönül gözü,
Kudretine hayrân, Sana yöneldim.
****
Vermekle bitse de, dünya nîmeti,
Verdikçe artıyor, gönül serveti,
Bu nasıl ticâret, nedir hikmeti?
Bunca servet ile, Sana yöneldim.
****
Falcılar var, avuçtaki izlere,
Bakıp, yazı yazar, mumlu bezlere,
O bezlerden, medet uman gözlere,
Seni gösterdim de, Sana yöneldim.
****
Milyarlarca galaksiler, yıldızlar,
Akıllar durduran, ulu sonsuzlar,
Kim bilir ötede, daha neler var,
Bir sorup, bin kere, Sana yöneldim.
****
Cepli kefen dikip, giyen görmedim,
Mezarda para pul, sayan görmedim,
Dünya sofrasında, doyan görmedim,
Aç kalktım sofradan, Sana yöneldim.
****
Rızkına, bilerek, haram katmadım,
Para pul verdiler, inanç satmadım,
Kul elini, minnet ile tutmadım,
Minnet, diye diye, Sana yöneldim.
****
Nefsimle savaştım, yendim, yenildim,
Dostum oldu; iyi günde anıldım,
Dünya makâmına, kandım yanıldım,
Makâm istemeye, Sana yöneldim.
****
Yıllar geçer, ömür geçer âheste,
İstemem, gözüm yok, altın kafeste,
Bana, bir servet ver, o son nefeste;
Îmân, diye diye, Sana yöneldim.
****
Serveti verirsin, her isteyene,
İlmi, ancak, onu servet bilene,
Ne mutlu ki; o serveti bulana,
Gör ki; bulmak için, Sana yöneldim.
****
Sevgim öyle çok ki; verdim bitmedi,
Bitirmeye, binlerce kul yetmedi,
Çoğu, bir teşekkür bile etmedi,
Nice hoşgörüyle, Sana yöneldim.
****
Dedin: “bir düşkünü, kim ki, dost seçer,
O ince köprüden, kolayca geçer,
Merhamet ekenler, merhamet biçer,
Ektim de, biçmeye, Sana yöneldim.
****
Rızân için, karşılıksız verenler,
Rızân için, gönüllere girenler,
Müjdelenmiş, kâlp gözünden görenler,
Müjdemi almaya, Sana yöneldim.
****
‘Tasavvuf’ dedim de, düşündüm derin,
Aşk ile kalbimi kapladı yerin,
Şaşırıp kaldığım, bunca eserin,
Ustasını görüp, Sana yöneldim.
****
Her kula katında, bir yer vermişsin,
“Onu ancak, Ben bilirim” dermişsin,
Hüküm verenlere, kahredermişsin,
Haddimi bildim de, Sana yöneldim.
****
Nefesleri sayıp, verirsin bize,
Gün be gün, tükenir, görünmez göze,
Şehâdet denilen, o güzel söze,
Nefes ihsân eyle, Sana yöneldim.
****
Bunu anlatması, zor gelir dile,
Nedir ki, dünyada çekilen çile,
Kabir azâbını, düşünmek bile,
Kuluna yetti de, Sana yöneldim.
****
Ne yaralar gördüm, ilâç kâr etmez,
Ne hastalar gördüm, gecesi bitmez,
Yine de; sabreder, isyâna gitmez,
Hayrân, hayrân bakıp, Sana yöneldim.
****
Kin ve intikamda, uyardın bizi,
Dedin; “Yumuşatın kâlplerinizi,
Sonra; boğar sizi, öfke denizi.”
Kıyılardan döndüm, Sana yöneldim.
****
Bu dünya; üç günlük bir saltanatmış,
Hani, var mı onu, bir gün uzatmış?
Ölüm; bazen azat, bazen azapmış,
Azat ! Diye diye, Sana yöneldim.
****
Geceler sultanı, Kadir Gecesi,
Yedi kat göklerde, kulların sesi,
Duydum ki; yerini, bulmuş nicesi,
Bir yer ver demeye, Sana yöneldim.
****
“O gece” hâcetler, bol tutulurmuş;
“O gece” arayan, Dost’u bulurmuş,
Gönüller, Muhammed tahtı olurmuş,
Gönlümü taht edip, Sana yöneldim.
****
“O gece” nefesler, yel yel olurmuş,
Bulutlar nûr döker, sel sel olurmuş,
Bedenler semâda, el el olurmuş,
Yel yel, sel sel, el el, Sana yöneldim.
****
“O gece” melekler, saf saf inermiş,
“O gece” acılar, dertler dinermiş,
“O gece” cehennem bile sönermiş,
Ben aşk ateşiyle, Sana yöneldim.
****
Aylar döner, mevsim döner, yıl döner,
Dünya döner, devrân döner, yol döner,
Bir gün gelir; tövbe eder, kul döner.
Döndüm.. Döne döne, Sana yöneldim.
****
Îmân ettim, birliğine, adına,
Erdim, Sana inanmanın tadına,
Bütün mü’minleri, Cennet katına,
Kabul eyle diye, Sana yöneldim.
****
Mânâyı, maddeyi, önüme serdin,
Defteri kalemi, elime verdin,
Beni tanıyorsun, yaz artık dedin,
Ne mümkün dedim de, Sana yöneldim.
****
Bu nâciz kuluna, ömür verdikçe,
Hayrına binlerce, hayır kat YÂ RABB,
Dünya vâr oldukça, mahşere kadar,
Amel defterini, açık tut YÂ RABB !
Cengiz Numanoğlu
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.