Dursun Ali Erzincanlı-Kuzey Aslanı
Varsın Garkad ağacı konuşmasın kimi gizleyeceğini biliyoruz. Şeytan bunu bildiğimizi biliyor ve Garkad’a yalan söylüyor ağacın Melhame’den ve Arslandan haberi yok kuzeyde şimalin sık ormanında kadim kitaplarda anılan cinlerden ve insanlardan destanları duyulan bir aslan Ay Işığında yanan gün ışığında alev rengiyle üç bin yıllık yeleleriyle kıyamet gibi duruyor hilal gökyüzünde yıldız önünde gölgesinde 313 Arslan yavrusu üzerlerinde Bedir kokusu birbirlerine vakti soruyor arsanın yüzünde öfke yok ama acıma da yok göğsünde mazinin tertemiz zaferleri gözlerinde güney pençelerinde bela dişlerinde katliam haberleri. Kardan bir orman soğuk mu soğuk onu durduran semavi bir buyruk henüz kükreme önce Melhame.
Elçiler öldüren kavim yeryüzünde iki kez fesat çıkaracaktı üçüncüsü yoktur iki kez belirlenmiş bir saatti ilk fesatta üzerlerine güçlü kuvvetli kullar gelmişti bu yerine getirilmiş bir vaatti. Aradan binlerce yıl aktı şimdi zulümlerinin bir ölçüsü yok. İkinci fesadın zirvesindeler dur diyenleri set çekenleri yok çocuk öldürmeyi firavundan öğrendiler akılları iz’anları yok Oysa örnekleri Hz Musa idi zulümden kurtarana değil zulmedene benzediler muhakeme yok ferasetleri yok çocukları katletmeyi emreden ilah olur mu diye düşünmediler meğer babaların yaptığı ev çocuklarının mezar taşıymış. Başka diyarlarda zor mudur bilinmez ama Gazze’de ölüm çocuk işiymiş şimdi Gazze baştanbaşa çocuk mezarlığıdır el uzatanlara cennet bahçesi dil uzatanlara Cehennem çukurudur. Filistin süt ve bal akan diyardır süt bebelerinin kanı akan diyar değil Filistin Beyti Makdis’dir Mescid-i Aksa’dır Mescid-i Aksa Filistin’linin değil Arabın Acemin değil Âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır Kâbe gibi harem-i şeriftir inananlara Allah’ın emanetidir. Mekke’ye gelen ebabiller Kudüs’e gelmeyecek. Sebepler âleminde Mekke’nin koruyucusu yoktur Kudüs’ün ise bir buçuk milyar Ebabili var Ebabil olması gereken evladı iyali var. Ey bir buçuk milyar bebekler ölmezse mahşere kalırdı belki ama kalmayacak kara bir bulut gibi çökecek üzerimize inanan inanmayan dinlemeyecek durmayacak dinlenmeyecek kanatlarımız kıracak en önce bize dokunacak dünyayı kasıp kavurmadan önce bize dokunacak nice yabancı kuşları Ebabil yapacak Gazze’den yana olanları iyiler defterine yazacak yüceltecek bakıp hayret edeceğiz ve utanacağız bu yaklaşan karabulut yağmur yüklü değil kıyamet gibi olacak kötülerin gecelerini yakacak Gazze geceleri çocukların feryadı elbet göğü yere indirecek bir mü’min olarak utanacağız bebeğini süsleyip kefene saran anne gözlerini kaybeden küçük kız karanlığı taşıyacak izleyenlerin evine Peygamberlerden meleklerden Allah Teâlâ’dan utanacağız Gazze’nin mazlum kızları ve oğulları şehit çocukların ellerinden tutarak girecek Kudüs’e eğer önlerinde Rasulullah olursa Mekke’nin Medine’nin Kudüs’ün imamı girerse mescide bizi görmesin diye Hz Muhammed Mustafa’dan saklanacağız ve bir gün Vallahi bir gün sebebi bilinmez güneşte bir alamet mi olur Gazze’li çocukların sesi mi Batı Şeria’da Ramallah’ta yoksa Han Yunus’ta kadınların yangın feryatları mı Mescid-i Aksa’da mazlum bir nida İsrafil’in soruna mı dönüşür bilinmez ama o ses ilk önce kuzeyde duyulacak şimalin sık ormanından bir kükreyiş titretecek dünyayı ölmeden önce ölenler dirilecek kendi beden kabrinde asırlardır dinlenen kalbinden başka kimseyi dinlemeyen yiğitler Cabiye şehitlerine benzeyecekler saçlarını kazıtmış doğdukları gibi sağ temiz başlarda söz verdikleri Allah’a hamd ederek yürüyecekler her sokak başından her şehir her ülkeden toplanıp çoğalacaklar nehirler deniz olacak nehirden denize kadar ve o gün elçiler öldüren kavim kitabınızın size söylediğini yapın Yahud’a da bildirin ve Yeruşalim’e de işittirin ve deyin memlekette boru çalın yüksek sesle bağırın ve deyin ki toplanın da duvarlı şehirlere girelim Siyon’a doğru bayrak kaldırın kaçıp sığının durmayın çünkü Allah kuzeyden üzerinize büyük bela ve kırgın getirecek işte dilini bilmediğiniz aksan sık ormanından çıktı ve milletleri helak eden Cengâver yola düştü şehirlerin harap olsun ve onlarda oturan kalmasın diye senin diyarını viran etmek için yerinden çıktı bu ikinci cezalandırma vaktidir üçüncüsü yok onurunuzu çiğneyecek daha önce girenler gibi yine mabedinize girecek pençesine geçirdiği her şeyi yakıp yıkacak yardımcısı olacak âlemleri yaratan havadan denizden ve karadan önünde sonunda Vallahi günün sonunda Kudüs fethedilecek yeryüzü en salih tekbirler salacak göğe dedesinin cansız gözlerinden öptüğü Rim abisi Tarık diğer şehit çocuklarla Mescid-i Aksa’yı süsleyecekler. Namaza hazırlayacaklar ilk Kıblegahı saflar oluşacak en önde 313 renk renk çiçek çiçek ve Kuzey Arslanı mihraba geçecek
Varsın Garkad ağacı konuşmasısın kimi gizleyin iyi biliyoruz şimdi kuzeyde şimalin sık ormandayız gözümüz Arslanda kulağımız semada biraz daha sabret güneşte bir alamet az kaldı Lebbeyk demeye az kaldı büyük Melhame’ye. Her şey bir kükreyişe bakar
Dursun Ali Erzincanlı
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.