Alanya velilerinin sertacı Şeyh Seyyidi Mahmud Seydi Hazretleri, salih zatların şeyhlerinin sultanı Şeyh Seyyid Harun Velinin halifesi, cömertlik ve kerem sahibi, misafirperver, feyizlerin pınarı, kerametler sahibi, fakir ve yoksulların dostu yardımcısı, kollayıp gözeteni, melik bey ve paşaların sultanı, Rabbani âlim, Hakkani arif, doğum ve vefat tarihi bilinmemektedir. Mürşidi Konya’nın Seydişehir ilçesinde medfun olan Seydişehir’in kurucusu Seyyid Harun Veli’dir. Mürşidi Seyyid Harun Veli Hazretleridir. Horasan diyarından Konya Küpe Dağının doğu eteğine doğru şehir kurma niyetiyle yola çıkınca yanına aldığı kırk sadık müridinden birdir. Seyyiddir, ayrıca Seydişehir ilçesinde bir müddet yaşadığı için oraya da nisbet edilerek Seydi de denir, Seyyid Harun Veli Hazretlerinin halifelerindendir. Seyyid Harun Veli Hazretleri vefatına yakın halifelerini irşad vazifesiyle görevlendirmiş ve her birini insanları Hak yola davet etsinler diye bir beldeye göndermiştir. Seyyid Harun Veli Hazretleri vefatı yaklaştığında Seyyid Mahmud nerededir diye sordu. Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri buyurun Efendim dedi, Seyyid Harun Veli Hazretleri=Evladım sen Alaiye’ye git dedi. Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri Efendim siz bu haldeyken ben nasıl olur da sizi bırakır giderim dedi. Seyyid Harun Veli Hazretleri=İşte asamı atıyorum, bu asa nerede kara tutarsa sen de orada mesken tutasın dedi. Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri mürşidinin bu emriyle irşad vazifesini yerine getirmek insanları Hak yola davet etmek için Alaiye tarafına doğru yola koyuldu. Mürşidinin asası Alaiye’nin antik Onas kalıntılarında kara kılınca Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri burayı mürşidinin emri doğrultusunda mesken edindi. Burada tekke zaviye ve medresesini inşa etti. İnsanları Hak yola İslama davet etti. İnsanları ilmiyle aydınlattı. Fakirleri kollar gözetir yedirirdi. Yolculara ve misafirlere yemek ve konaklama hizmeti sunardı. Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri kalbini ve fikrini Allahu Teâlâ’ya bağlamış ve sadece Allahu Teâlâ’nın zikriyle meşgul olan Rabbani âlemdi. Marifetullah ve muhabbetullah sahibiydi. Sınırsız cömertlik ve kerem sahibiydi. Sözünde amelinde ve her halinde dosdoğruydu. Tam bir teslimiyet ve tevekkül halindeydi. Hakkal Yakin imana sahipti. İhsan mertebesindeydi. Allahu Teâlâ’yı görürcesine ibadet ederdi. Ölümü ve kâinatı çokça tefekkür ederdi. İnsanlara hizmet etmeyi onları yedirip içirmeyi fakirleri kollayıp gözetmeyi yolcuları ağırlamayı çok severdi. Halveti bir yapıya da sahipti. Arada inşalardan uzak kalıp sadece Allahu Teâlâ’nın zikri ve ibadetiyle meşgul olurdu. Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeye tam bağlıydı. Hakkın rızasına erişmek için halka hizmeti kendine şiar edinmişti. Tasavvufi kabz bast gayret huzur sekir ve fena gibi haller kendinde görünürdü. Yaşadığı dönemdeki âlimler arifler ve devletin ileri gelenleri tarafından kendisine ihtiram gösterilir, hürmet edilirdi. Mürşidi Seyyid Harun Veli Hazretleri Seydişehir’in kurucusu olduğu gibi Seyyid Mahmud Seydi Hazretleri de Alanya’nın mimarıydı. Tasavvuf görüşü olarak Ahmed Yesevi Hazretlerinin görüşünü benimsemişlerdi. Tarikatlarında ilmi Kur’an-ı Kerim ve Sünneti Seniyyeye tam bağlılığı sürekli zikiri sınırsızca mertliği Hakkın rızasına erişmek için halka hizmeti fakir ve yoksulları kollayıp gözetmeyi marifet ilmini sözde amelde ve her halde doğruluğu ölüm ve kâinatı tefekkürü muhabbet ve sevgiyi şiar edinmiş ve bu doğrultuda müritlerini terbiye etmiş ve eğitmiştir. Hem manevi hem de maddi mimarı olduğu ismiyle müsemma olan köyde vefat etmiş ve orada defnedilmiştir. Vefatından asırlar geçse dahi içinde bulunduğu bu asırda bile kerametleri görülmüş ve köylüleri bizzat yaşadıkları kerametlerini dilden dile aktarmışlardır. Köylüleri onun büyüklük ve bereketini her zaman görmüşlerdir. Camisi ve türbesini her yıl yüzlerce kişi ziyaret etmektedir. Türbesini ziyaret edenler onun feyiz ve duasından nasiplenmektedir.