Fussilet Suresi-30-İnnellezıne kalu rabbünellahü sümmestekamu tetenezzelü aleyhimül melaiketü ella tehafu ve la tehzenu ve ebşiru bil cennetilletı küntüm tuadun
Fussilet Suresi-31-Nahnü evliyaüküm fil hayatid dünya ve fil ahırah* ve leküm fıha ma teştehı enfüsüküm ve leküm fıha ma teddeun
Fussilet Suresi-32-Nüzülem min ğafurir rahıym
Fussilet Suresi-33-Ve men ahsenü kavlem mimmen dea ilellahi ve amile salihav ve kale innenı minel müslimın
Fussilet Suresi-34-Ve la testevil hasenetü ve les seyyieh* idfa’ billetı hiye ahsenü fe izellezı beyneke ve beynehu adavetün keennehu veliyyün hamım
Fussilet Suresi-35-Ve ma yülekkaha illellezıne saberu* ve ma yülekkaha illa zu hazzın azıym
Fussilet Suresi-36-Ve imma yenzeğanneke mineş şeytani nezğun festeız billah* innehu hüves semıul alım

Meali=
Fussilet Suresi-30-“Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da istikamet üzere, doğru yolda yürüyenler yok mu, ?
işte onların üzerine melekler inip: “Hiç endişe etmeyin, hiç üzülmeyin ve size vaad edilen cennetle sevinin!” derler.
Fussilet Suresi-31-32-Dünya hayatında da, âhirette de biz sizin dostunuzuz. Orada sizin canınızın çektiği her şey gafur ve rahîm’den (affı, merhamet ve ihsanı bol olan Allah tarafından) bir ikram olarak sizindir.
Hem orada siz bütün istediklerinize kavuşacaksınız.
Fussilet Suresi-33-Allah yoluna çağıran, makbul ve güzel işler işleyen ve “Ben müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel söz söyleyen kim olabilir?”
Bu âyetlerin indirildiği sırada imanını açıklamak, hayatını tehlikeye atmak demekti. Hele İslâm’ı yaymağa çalışmak, kana susamışları dâvet etmek mânasına geliyordu. Âyet başta Hz. Peygamber (a.s.) olarak müezzinler ve Allah’ın dinine hizmet eden herkesi kapsamına alır.
Fussilet Suresi-34-İyilikle kötülük bir olmaz. O halde sen kötülüğü en güzel tarzda uzaklaştırmaya bak.
Bir de bakarsın ki seninle kendisi arasında düşmanlık olan kişi candan, sıcak bir dost oluvermiş!
Şer, galip göründüğü durumlarda bile, aslında zayıftır.
Zira mahiyeti icabı çökmeye mahkûmdur.
Hayır ve dürüstlük ise gönüller fetheden, bizatihi bir kuvvettir. İyilik ve kötülük açık bir tarzda karşı karşıya geldiklerinde iyiliği takdir, kötülükten nefret etmeyen az insan bulunur. Şu halde “İyilikle kötülük bir olmaz.”
Kötü davranışı affetme bir iyiliktir. Fakat afla beraber iyilik etmekle, karşıdakinin gönlü fethedilir. Bunun pek az istisnası olabilir ki nadir, yok hükmündedir. Ama bu, öyle kolay bir iş değildir.
Fussilet Suresi-35-Ama kötülüğe karşı iyilik hasleti, ancak sabredenlerin kârıdır, faziletten yana nasibi bol olanların kârıdır.
Fussilet Suresi-36-Eğer şeytandan gelen bir vesvese seni dürterse hemen Allah’a sığın. Çünkü O, herşeyi işitir, her şeyi mükemmel tarzda bilir.