Sakın terk-i edepten kuy-ı mahbub-ı Hüda’dır bu
Nazargâh-ı ilahidir makam-ı Mustafa’dır bu
Meded Allah sana sundum elimi
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Gayrı kime ‘arz ideyüm hâlimi
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Gerçi kim günâhım bahrına daldım
İllâ ki ‘âcizem bî-çâre kaldım
Sâ’ilem kapuna yalvaru geldim
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Ey keremler kânı ganî celîlim
İbrâhîm’e dedin dostum halîlim
Zâhirde bâtında oldur delîlim
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Göster cemâlini bize görelim
Ayağı tozuna yüzler sürelim
Kabûl et cânımız kurbân verelim
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Gerçi kim katında karadır yüzüm
İllâ ki fazlına bağladım özüm
Cümle yârenlere budur niyâzım
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Ol dem ol İsrâfîl sûru uruncak
Silkinüp toprağım kalkıp duruncak
Bölük bölük divânına varıncak
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Pîrimin himmeti yoldan ırmasın
Meleklerin gelüp haber sormasın
Sırâtı mîzânı gözüm görmesin
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
‘Âsîler ‘azâb ile gamlarında
Mü’minler safâ ile demlerinde
Hazîre-i kudsün makâmlarında
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
N’ola bizi ganî kılsan fakîrken
Tûtîler kumrular ötüp şakırken
Er-Rahmân sûresini okurken
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Furkânı okuyup açdığı vaktin
“Şarâben tahûr”u içdiği vaktin
‘İzzet hicâbını geçdiği vaktin
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Ebû Bekir ‘Ömer ‘Osmân ‘Alî’nin
Burhânıdır anlar İslâm yolunun
Hürmetine Mevlâm cümle velînin
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma
Enbiyâ evliyâ çıka köşküne
Mest olalar ‘anberine müşküne
İmâm Hüseyn’in kanı ‘aşkına
Bizi güzel Muhammed’den ayırma
Ümmî Sinân bunu söyler gümânsız
N’iderler cesedi içinde cânsız
Hûrî gılmân gerekmez bize ansız
Bizi ol dost Muhammed’den ayırma