Web sitemize hoşgeldiniz, 28 Mart 2024
Beğen 2

Yavuz Nufel-Demir Leblebi

Bu şiir tek kelime tek hece
Çözdükçe çözüldükçe düğümlenen bir bilmece
Kavuşamazsın Aşk olur öyle mi
Aşk olsun Aşk olsun
Aşk olsun sana koca Veysel Aşk olsun
Aşk o kadar basit mi?
Bu hal hiç bitmez,hiçtükenmez
Bu hal, Mavinin Aklı Ziyanda, Fikri Firarda olma halidir
Bu hal, Şairin Şerri Şiirle Şerbet ettiği haldir
Bu hal,kanadı kırık bir martının
Konacak sol bir omuz bulup konaklama halidir
O martı kanadı kırıkda olsa artık bir Zümrüd-ü Ankadır
Aşkın Atlasında en uzak mesafe
En fazla bir karış
Sol omuzdan kalbe
Bu hal:
Ben, Beni, bana, bende benden sonra
İsmin de, cismin de altıncı halidir
Rivayet odur ki,
Yavuz Nufel şairdir!
Kalan ömrüme yemin olsun ki
Allah şahidim olsun ki
Değilim değilim değilim
Belki olabilirim
Şairin her aldığı nefes
Bir demir leblebidir
Ve verdiği her nefes
Allah adına
Allah aşkıyla
Her kulunu sevmektir
Ölenle bin kere ölmek,
Acıyı bal eyleyip içmektir
Bu hal yüreğin demir
Demirin çelik
Çeliğin sevda olma halidir
Yusuf olmaktır kör kuyularda
Ya tez kurtar ya bir bezirgan yolla
Beni Kör Kuyularda merdivensiz Bıraktın
Bırakma
Cehennemin dibi
Kaç kör kuyu derinliği
Ve hizmet etmek Firavuna yıllarca
Tur dağında dolaşan çoban;
Ve Kızıl Denize uzanan
Musa’yı mahcup etmeyen Asa
Haşa;
Ne mutlu yaprak olabilmek o ulu çınara..
Bu hal, dervişin deremediği,
Bu ermişin eremediği haldir
Bu hal Yunus’un U’su,
Mevlana’nın daveti duyurusu
Gel
Kim olursan ol yine gel
Gelirim geleyim gelmesine de deli kimliğimle mi
Gelirim de,
Ya közüm küllenirse,
Ya sözüm tükenirse,
Ya ne getirdin, derlerse?
Değilliğim yeter mi
Ya yetmezse!
Bu hal,
Kıldan ince kılıçtan köprü üstünde
Tek ayakla dans edebilme halidir
Düşerim Düşerim Düşerim
Düşlerim
Düşük yapar düşlerim düşerim. Düş Düştüm
Gülmeyen adamın
Gül düşer mi düşlerine?
Ameledir Şair
Tek heceye
Gündüz gece
Aşk
Şair değilim haşa
Olabilirim belki
Şiirin şerrinden korkarım
Allahtan korktuğum kadar
Ben Sendeki senleri sevdim
Bilirim her şair bir demircidir
Ve de her aldığı nefes
Demirden leblebidir
Homurdadıkça körük
Etrafa saçılan oynaşan
Her kıvılcım
Fezada keşfedilmemiş bir gezegendir
Ve Onun gözleri önündedir
Demircinin asıl derdi Güneştir
Dokunmak avuçlamak
Ve Güneşi zapt etmektir
Ve alnında demircinin
Boncuk boncuk erimiş demir ter
Her biri bir umman, bir derya eder
Kulak ver dinle Arş-ı alaya ulaşan bu ses bu ses
Bu sese çekiç sesi mi denir!
Dinle
Bu sesler: Do- re- mi- fa- sol- la si den sonraki
Dokuzuncu ,onuncu notanın sesidir
Demir döven
Demir Bilek
Demire su veren
Çelik Yürek
Demir bilek, Çelik Yürek
Kazma Kürek..
Tek heceye ırgattır şair:
Aşk.
Demir,
kor ateşler içinde kordan kor iken
su ver tavdır
deniz kase yetmez..
su taşısın karıncalar
kavillerince
La Fonten’den asılarca önce
Atıldığında İbrahim Urfa’da ateşlere
Karıncalar karıncalar
Ağızlarında su taşıyan karıncalar
Karınca kararınca, katar katar karıncalar
O karıncalar ki;
Yazların neşesi cırcır böceğine
Kış ortasında kapı önünde
Şimdi de biraz oyna demez,
Kapıdan geri çevirmezler
Karıncalar
Yine su taşısınlar
Karınca kararınca
Ağızlarında denizlere..
Bu Hal:
Katran Karası kara gecelerde
Kara Toprak Altında
Kara gözlü kara karıncanın
Göz bebeklerinde
Işıktır, ferdir
Asıl mesele:
O ferle
Karınca gözlerindeki fenerle
önünü dününü yarınını görmektir
Demir denizi emince,
Demirci hüneriyle
Kılıç kınına dar
jilet keskinliğinde
örs çekiç nağmelerini dinle
bu sesler
bu sesler,
çekicin örs ile zifafıdır
Bu sesler, bu ses
Do Re Mi Fa Sol La Si den sonraki notanın sesidir
Yar boynu kılıç vurmaz işlemez
kan akmaz, can çıkmaz
boş damar ruhsuz beden
ben de, bana has, bence, kendimce
demir artık demir değildir
Allahım bu nasıl bir bilmece
deniz çözer
su çözer
demir çözer, çelik de
aşk: üç harf tek hece
vuslatfena fillah mertebe
ayrılık işkence çile
Demir de benim deniz de
su da benim, kılıçta
akmayan kanda
çıkmayan can da benim
ben senim ben senim ben senim ben senim
sen ben misin
örs üstü köz, köz üstü söz
döv döv döv
söz kabına batır su ver
sevda çeliği çıkar
örs üstünde örseleme beni
en derin anlam: anlamsızlıkta
ummanlar ortasında
Yunus’lardan yardım istedim
yüzmeyi değil, boğulmamayı öğretiler
ve en derin deniz
kendim gerçeğiyle boğuşurken
ben yüzmeyi istedim,
bana uçmayı öğrettiler
Sen benim can içinde konuşan
can içinde koşuşan, çan çiçeğimsin
Gün gelir han yıkılır
baykuşlar tüner virane
Hancı ölür
Eti kemiği börtü böceğe amade
An,
Şairin Şerri Şiirle Şerbet ettiği andır
Bu an Aklı ziyanda fikri firarda Mavinin
Delilik med-cezirlerinde hiçlik mertebesinde
Kendi Elleriyle deli gömleğini
Biçtiği diktiği giydiği andır..
sen benim imgeler içinde mecazımsın
Anlatabildim mi, anlayabildin mi,
Hâlâ anlamadıysan
Evin yıkılsın,baykuşlar tünesin viranene
Akrepler yılanlar yuva yapsın gecelerine..
Cebrail de benim Azrail de
Cennet de benim Cehennem de
ben seni? ben senim ben senim ben senim
sen ben misin
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seviyorum
seni seni seni seni seni seviyorum
işte Aşk
Enel Hak!


Yavuz Nufel

Sitemizde sanatçıya ait toplam 2 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.