Web sitemize hoşgeldiniz, 27 Nisan 2024
Beğen 1

Sebahattin Uçar-Medine'desin

Medine’desin Zemzem’ini çantana alıyorsun Mekke’den ayrılıyorsun yüreğin buruk boynun bükük gönlünde hüzün var gözünde yaş var Mekke’den ayrılıyorsun dağları taşları seyrediyorsun hüzünleniyorsun belki bir daha görmek nasip olmaz diyorsun gözünde Kâbe’yi canlandırıyorsun hasretle ağlıyorsun hıçkırık sesleri duyuyorsun hıçkırıklara boğuluyorsun adım adım uzaklaşıyorsun
Medine yolundasın Resulullah ‘ın deve sırtında kat ettiği yoldasın ama sen bebek sırtında değilsin daha rahatsın ilerliyorsun hüzünle ilerliyorsun Mekke’nin hüznüyle Kâbe’nin hüznüyle ilerliyorsun
Hüznün sevince dönüşüyor Ravza’nın sevinci Resulullahın sevinci yeşil kubbenin sevinci o sevinçle ilerliyorsun Resulullah’tan sonra hicret eden muhacirler gibi Halid Bin Velid ve Amr İbni As gibi ilerliyorsun Medine’li Müslümanlar Ensar rolünde seni bekliyorlar gelen her hacıya kucak açıyorlar
Yüzleri gülüyor sesleri sevindiriyor yardımsever insanlar yardımcı insanlar sen muhacir onlar Ensar onlarla kucaklaşacaksın ilerliyorsun Medine’ye az kaldı kafilede herkes heyecan âlemine daldı seni de bir heyecan sardı Medine nerede kaldı diyorsun galiba şu dağların ardı diyorsun evet çok az kaldı az daha ilerliyorsun bak hurma ağaçları görünüyor bak etrafını kaplamış bak sanki dağlara nur yağmış işte Medine hicret yurdu Peygamber yurdu ashabın yurdu Sevgililer Sevgilisinin duası hayatının son noktası güzel şehir sevimli şehir en hayırlı insanın medfun bulunduğu şehir
Şimdi Medine’desin Sekiz günlük durak burası konaklayacağın yer şurası yükünü konağına indiriyorsun dinlenmeden Mescid-i Nebiye koşuyorsun Peygamber mescidi yeryüzünün en sevaplı üç mescidinden biri Resul-i Ekrem’in İmam olup namaz kıldırdığı mescid Hazreti Bilal’in yanık sesiyle ezan okuduğu mescit on yıllık asr-ı saadet hatırasıyla dolu mescid. Âlemlerin Efendisini kıyamete dek bağrımda misafir eden mescit yeşil kubbeyi görüyorsun için doluyor yüreğin hopluyor sevgin coşuyor heyecanın artıyor.
Resulullahın kabrimi ziyaret eden beni sağlığımda ziyaret etmiş gibi olur sözünü hatırlıyorsun ilerliyorsun selam kapısından varıyorsun aşkla içeri adım atıyorsun Veysel Karani’nin aşkıyla Yunus Emre’nin aşkıyla Allah Resulünün huzuruna giriyorsun O’nu görüyor gibisin O da seni görüyor gibisi
Sanki O makamında makam-ı hamdda Livaül hamd sancağının altında sense şefaat dileme makamında yüzüne bakıyorsun nurundan gözlerin kamaşıyor yüzün kızarıyor utanıyorsun başımın önüne eğiyorsun çünkü sarayına girdiğin sıradan bir kralın huzurunda değilsin âlemler hürmetine yaratılan
En şerefli insanın huzurundasın O ki en hayırlı insan O ki mükemmel insan O ki Peygamberler Peygamberi O ki Yüce ahlâk sahibi O ki iki cihan serveri O ki Allahın Habibi O ki büyük şefaat sahibi O ki sevgililer sevgilisi bak Allah Resulü burada yeşil kubbenin altında Ravzanın yanı başında bak Hazreti Ebubekir Hazreti Ömer yanında selam veriyorsun salat ediyorsun sesini yükseltmiyorsun edebini saygını takılıyorsun Âlemlerin Efendisi’nin huzurundasın Sevgililer Sevgilisinin yanındasın hayâda Hazreti Osman gibi oluyorsun saygıda Hazreti Ali gibi oluyorsun anlayışta Ebu Hanife gibi oluyorsun edepte İmam Şafii gibi oluyorsun son Peygamberin karşısındasın rahmet Peygamberinin huzurundasın kendini sorgula ona ümmet olabildin mi O’nun yolunda gidebildin mi O’nun getirdiği mesajı aktarabildin mi O’nun davasına sahip çıkarabildin mi sorguladın kendini
Saygıyla duygu ile huzurdan ayrılıyorsun Cennet bahçelerinden bir bahçe olan Ravzada namazını kılıyorsun konağına dönüyorsun istirahata çekiliyorsun ertesi gün ziyaretlere gidiyorsun Gamame mescidine varıyorsun Resulullahı gölgeleyen bulutu hatırlıyorsun Cennet’ül Baki’ye varıyorsun yüz bin ashabı hatırlıyorsun Kuba mescidi’ne varıyorsun takva oluyorsun Kıbleteyn mescidine varıyorsun ilk kıble Mescid-i Aksa’yı hatırlıyorsun Uhud’a varıyorsun Allah’ın aslanı oluyorsun Hz Hamza oluyorsun
Okçular tepesine çıkıyorsun şehadet kokluyorsun ilk öğretmen Hz Mus’ab oluyorsun Allahın bizzat konuştuğu perdesiz konuştuğu Hazreti Ebu Cabir oluyorsun Hendek meydanına varıyorsun taşa vurulan kazma oluyorsun düşmanı püskürten fırtına oluyorsun ders vermek için dersler alıyorsun konağına geri dönüyorsun namazı kırk vakite tamamlıyorsun hurmanı çantanı hediyeni alıyorsun
Mahşerde buluşmak üzere diyorsun gözyaşları içinde Allah Resulüne veda ediyorsun vasıtana binip memleketine dönüyorsun
Haccın ve ziyaretin makbul olsun dünya hayatın mutluluklarla dolsun ahiret hayatın Cennet olsun Allah’ın Selamı rahmeti ve bereketi senin ve hidayette olanların üzerine olsun


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.