Ben ezelden dost yüzünü
Gördüm de geldim bu il’e
Âdem’le cennet zevklerin
Sürdüm de geldim bu il’e

Münâfıklar gelmez yola
Kâfirlere mihnet gele
Nûh Kavmini cümle sele
Verdim de geldim bu il’e

Kalmazım cân ile boşa
Dostdan dönmek yokdur hâşâ
İbrâhim ile âteşe
Girdim de geldim bu il’e

Mûsâ ile çıkdım Tûr’a
Gözlerim Hak yüzün göre
Teceli olunan nûra
Erdim de geldim bu il’e

Âşık ol’dur vere serin
Göre yârın Hak dîdârın
Dâvûd’la Câlût askerin
Kırdım da geldim bu il’e

Meşhur olmuşdur ellerde
Söylenen cümle dillerde
Süleyman tahtını bile
Kurdum da geldim bu il’e

Eyyûb ile düşdüm derde
Nice yıllar âh ü zâre
Hep gövdemin etin kurda
Verdim de geldim bu il’e

Zekeriyyâ ile ağaca
Girdim gizlendim ey hâce
Testere ile biçince
Durdum da geldim bu il’e

Kimsenin bakman yüzüne
Nazar eyle Hak sözüne
İsâ ile gök yüzüne
Vardım da geldim bu il’e

Yâkûb’la başladım zâre
Gözümde ak oldu kare
Yüreğimi yüzbin pâre
Yardım da geldim bu il’e

Âhir budur benim sözüm
Muhammed’dir iki gözüm
Ayağı tozuna yüzüm
Sürdüm de geldim bu il’e

Tanrı Arslanı Velî’yle
Bir kez yetişdim eliyle
Hayber Kal’asın Alî’yle
Erdim de geldim bu il’e

Seyyid Seyfullâh adını
Komuşdur koyan bu dîni
Yerin göğün bünyâdını
Urdum da geldim bu il’e