Küfrünü bilemeyen
Îmân nerdedir bilmez
Candan bî haber olan
Cânân nerdedir bilmez

Anladım bildim diyen
Yalandan davâ kılan
Şeytân’ın kulu olan
Şeytân nerdedir bilmez

Rahman nerde der sorar
Buna kafayı yorar
Yer ile gökte arar
Rahman nerdedir bilmez

Eğilir secde kılar
Bilmez nefsine tapar
Secdeyle dinden çıkar
Îmân nerdedir bilmez

Dil lâ der zikir çeker
Can İllâ’dan bî haber
Yüzmeye göle gider
Ummân nerdedir bilmez

Şol taklid-i îmân’dan
Kurtulmaz şüphey zandan
Îmân-ı taklit olan
İrfân nerdedir bilmez

Sorma câhil kalana
Derdi gaflet olana
Gönlü hasta olanlar
Lokman nerdedir bilmez

Sözünde ilmel yakîn
Göremez aynel yakîn
Biz deriz Hakkal yakîn
Kur’ân nerdedir bilmez

Hakîkate ermeyen
Hakk’ı ayân görmeyen
Ölmeden ön ölmeyen
İkan nerdedir bilmez

Koyun koç kurban eder
Dört gün de bayram eder
Allah koyunu nider
Kurban nerdedir bilmez

Kullara rahmetmeyen
Suçluyu affetmeyen
Öfkesini yutmayan
İhsan nerdedir bilmez

Kîl-i kâl den geçmeyen
Sır perdesin açmayan
Kanatsızca uçmayan
Seyrân nerdedir bilmez

Dertmend miskin Yunûsî
Sözü akıldan demez
Aklı atıp geçmeyen
Yezdan nerdedir bilmez