Henüz yüzyıl geçmedi
Kan sıçramış takvimlere göre
Henüz durulmadı denizler
Ağıdı dinmedi bozkırların
Sen ey dağların çığlığı rüzgar yüzlüm
Geçir dişlerini alnına güneşin
Tutuştur zemheriye direnmişliğini
Nisan yağmuru inadınla
Uyandır taze filizli baharları
Ciğerin namlu sesin kurşun
Gezin kavga solukluklu meydanlarda
Gücünle ve öcünle fırtınaya dönüş
Uğultun yıldızları öpsün
Poyraz gözlerin şahit
Sabah salasına gömülen çocuklar
Yutkunmadılar darağacı korkulara
Ve unutma unutturma
Kanatlarında estiğin göçmen kuşlar sessizce gitti
Karanlıktı fakat akşam değildi