Web sitemize hoşgeldiniz, 27 Eylül 2024
Beğen 1

Abdullah Tamamlar-Kaside Fi Medhin Nebiyyi ve Ashabihi

Ey nübüvvet gülşenine bâğbân
Cennet oldu makdeminle bu cihân

Berd-i küfr ile şitâ idi fusûl
Tal’atın burcu hamelden nâgehân

Ser-be-ser itdi cihânı nev-bahâr
Açılup verd-i ma’ârif der-cenân

‘Andelîb oldu sahâbe her biri
Okudular şir’atinden dâsitân

Virmek içün hâr-ı küfre inhizâm
Çekdi sûsen gibi gâzîler sinân

Serdiler dîn ravzasına seccâde
Eğdi boynun çün-benefşe âbidân

Kimisi çiğdem gibi benzi sarı
Virdiler anlar riyâzatdan nişân

Kimi sünbül-veş perîşân oldular
Terk-i evtân eylediler mü’minân

Kimi nergis gibi dünyâdan gözün
Yumdular oldular anlar zâhidân

Revh u reyhân ile doldu bu zemîn
Sancağın çekdi emîr-i ‘âşıkân

Leşker-i İslâm yürüdü fevc fevc
Aldılar Şâm u Irâk’ı sünniyân

Rabbenâ yâ Rabbenâ yâ Rabbenâ
Şemsî’yi anlarla haşr et der-cinân

Sebeb-i Te’lîf-i în Kitâb
Hatemehullâhu bi’l-Hayri ve’s-Savâb

Dâimâ dilden geçerdi bu hayâl
Kim koyam bu yolda ben de bir misâl

Ya’nî söyleyem o Şâh’ın mevlidin
İşide evsâfını erbâb-ı dîn

Tâ ki hayr ile cihânda yâd olam
Yılda bir kez yâd ile âbâd olam

Yenile dükkân-ı ‘attâr açıla
Bûy-ı ma’nâdan cihâna saçıla

Söylene evsâf-ı gülzâr-ı Habîb
Ola na’tinde bu bende ‘andelîb

Şevk ile ‘âşıkları hayrân ola
Sâgar-ı elfâz ile sekrân ola

Gerçi denilmiş kitâblar bî-‘idâd
Lîk her birinde var bin türlü dâd

Lâyık olmuşlar du’âya her biri
Şâyed olam ben de anlardan biri

Bu ‘azîmetle kalem aldım ele
Geldi birkaç beyti ol demde dile

Lîk oldu kalbime ilhâm-ı gayb
Dedi bana ey derûnu cümle ‘ayb

Kim ola sen anı vassâf olasın
Ol Şeh’in na’tinde ‘arrâf olasın

Sana kim verdi icâzet gülşene
Kim el uzatırsan anın verdine

Kuvvet-i nazm ile ger olsan fuzûl
Hâlet olmaz işiden olur melûl

Ger dilersen hâsıl ola bu merâm
Kıl teveccüh Hazret’ine bi’s-selâm

Ger icâzet verile destûr ola
Sözlerin hâlet verüp pür-nûr ola

Olmaz ise ger icâzet sâkit ol
Rûzgârın gözle ebsem sâmit ol

Çünkü ilhâm oldu bana bu makâl
Düşdü destimden kalem dil oldu lâl

Diledim pes aslıyla tutam işi
Ceybime çekdim başı dökdüm yaşı

Ravza-i Sultân’a yüz tutdum tamâm
Çok okudum es-salâtü ve’s-selâm

Hâlimi i’lâm edüp dergâha ben
Yokluğum arz eyledim ol Şâh’a ben

Düşdüm istiğrâka buldum lezzeti
Gitdi benden hiss-i kevnî hâleti

İşbu hâl içre görürüm nâgehân
Kendimi bir tâk önünde ol zamân

Oturur ol suffe içre Mustafâ
Nûr-ı vechi ‘âleme vermiş safâ

Şem’-i cem olmuş yine ashâbına
Cân fedâ olsun ana ahbâbına

Sâha-i lutfuna çün buldum mecâl
Şerm ile itdim Cenâb’a arz-ı hâl

Muntazır oldum bu dem eltâfına
Pes işâret eyledi etrâfına

Nerdübândan indi bir kimse hemân
Sundu bir tıflı elime ol zamân

Didi Hazret sana verdi bunu al
Oku bu tıflın elinden kutlu fâl

Tıfl-ı ma’nâdır sana oldu nasîb
Kokula bu goncadan bûy-i Habîb

Bağrıma basdım o tıflı şâd olup
Kendime geldim o dem âbâd olup

Hamdülillâh kim bana feth oldu bâb
Tâir-i kuds oldum olmuşken zübâb

Zâğ iken tûtî-lisân oldum yine
Telh iken şîrîn-zebân oldum yine

Çün elime girdi miftâh-ı künûz
Gülşen-i evsâfa yol buldum henüz

Lîk maksadım budur sizden hemîn
Bakmayalar ‘aybıma ihvân-ı dîn

İtmeyeler nâveg-i ta’na nişân
Şefkat ile olalar gevher-fişân

Fâtiha’yla rûhumu şâd ideler
Kabrimin vîrânın âbâd ideler

Yâ ilâhî rahmet eyle sen ana
Vâlideyn ü dahi ihvânım ana

Ger bu söz denile tâ yevmü’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ

Söylegil ey ‘andelîb-i hoş-nevâ
Ver bize Şâh-ı Hicâzî’den nevâ

Ma’nâ gülzârına çün buldun sebîl
Hoş akıt dilden zülâl-i selsebîl

Ol nübüvvet goncasından aç dehân
Neşr ola bu ‘âleme ‘ıtr-ı nihân

Tâ mutayyeb ola rûh-ı ‘âşıkân
Vecd ü şevke gele ol-dem sâdıkân

Sâgâr-ı elfâzı sun tâliblere
Nukl-i nakli hâzır et câliblere

Meclise çek bir simât-ı mâ-hazar
Sözünü söyle müfîd ü muhtasar

Kıl tevekkül şöyle cem et hûşunu
Tıfl-ı ma’nâdan yana tut gûşunu

Sen anı de her ne kim telkîn eder
Kim anı ehl-i safâ tahsîn eder

Tut kulak evsâfına ey yâr-ı dîn
Bilesin kimdir o fahrü’l-mürselîn

Gerçi son geldi odur hatmü’r-rusül
Sûsen ü sünbül sonunda geldi gül

Cümle-i ezhâra çün gül oldu şâh
Her kaçan gelse hem oldur pâdişâh

Bu ‘ayândır evvel ebced okunur
Sonra andan Fâtiha ol bahr-i nûr

Enbiyâ ebceddir Ahmed Fâtiha
Naks olur mu ger olursa hâtime

Ger kevâkib sonuna doğar güneş
Lîk anınla münevver cümle ferş

Evvel esmâ sonra ma’nâdır gelen
Bunu fehm ider bu ma’nâdan bilen

Enbiyâ esmâ Muhammed ma’nâsı
Ma’nâyı bildinse şâhım ko sesi

Rahmeten-lil-‘âlemîndir Mustafâ
Hem şefîa’l-müznibîndir Mustafâ

Şârih-i sadrı anın Allah iken
Râfi’-i zikri anın ol Şâh iken

Kim ola Şemsî anı meddâh ola
Tâ meğer ‘avnı anın Fettâh ola

Zülfünü “ve’l-leyl” hoş tefsîr eder
“Ve’d-duhâ” ruhsârını ta’bîr eder

“Sûre-i Yâsîn” ider ana kasem
Kim sen oldun ol resûl-i muhterem

“Kum fe enzir” der berât-ı da’veti
N’ola tutarsa cihânı heybeti

Hüccetin “vallâhu ya’lem”dir şehâ
Ana şâhiddir hitâb-ı “kul kefâ”

Hayf ola vasfın senin gâfillere
Bu sezâdır söylene kâmillere

Sicn-i ‘unsurda şu kim mahbûs ola
Ana bu ‘ulvî kaçan mahsûs ola

‘Âlem-i süfle mukayyed bî-basar
‘Âlem-i ıtlâka eyler mi nazar

Ger bu söz denile tâ yevmü’l-kıyâm
Hak budur bir harfi olmaya tamâm

Olmak istersen Habîb’e âşinâ
Ver salâtı bul anınla rûşenâ


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.