Abdullah Tamamlar-Beyan Edem Zuhuratı
Beyân edem zuhuratı pîrimden size ey ihvan Kılarsa
Hak inayeti ola hep hüccet ü bürhân
Nice hikmet garâibler haberler verem uşşâka
İşitsin anı sâlikler nicedir himmet-i sultân
Füsûsun bahridir şahım Muhammed Sâmî’nin kalbi
Zuhur etmiştir enhârı bu abdinden akar her an
Anın hep varidatıdır bu nefsim tercümanıdır
Dökülür kalbime bir bir misâl-i hikmet-i bârân
Bu gönlüm öyle mesttir kim anın aşk-ı hayâlinden
Dilerim işbu hayretten ebed ayılmayam bir an
Dahi hem “küntü kenz” esrarının bir nebze iş’ârı
Diyem bir katre mikdârı zuhûr-ı himmet-i pîrân
Bu âlem çâr unsurla mürekkeb oldu fil-cümle
Kuruldu dağ u taş sahra yapıldı kasr ile eyvan
Dahi bu dört anâsırdan müretteb cism ile ruhu
İkisi mazhar-ı nârı ikisi mazhar-ı nûrân
İkinin hizmeti her dem imaret eylemek kevni
İkinin hizmeti dâim yıkıp kılmaktadır vîrân
İkisi âb ile hâktir ikisi bâd u âteştir
ikisi rûh ile candır ikisi cism ile ebdân
ikisi cism ile tendir bulardır âlem-i esfel
İkisi rûh ile candır bulardır âlem-i a’yân
Bular hep feridir aslın ne aynîdir ne gayrîdir
Bularla cümle kâimdir gerek hayvan gerek inşân
Sorarsan bunların aslın hakîkat bir kalemdendir
Musavvirden zuhur eyler bu denli şekl ile elvan
Hitab-ı “kün fekân” erdi Müdebbir ismine bir kez
Zuhura geldi Akl-ı Küll kılar âlemleri seyrân
Musavvir ismini cami oluben bir kalem oldu
Hitâb erişti şak oldu bi-emri kudret-i Yezdan
Kalem çün iki şak oldu anın kahr-ı celâlinden
Birisi mazhar-ı lutfu birisi mazhar-ı hicran
Biri yazdı semâvâtı bütün me’vâyı cennâtı
Biri yazdı küsûfâtı oluben mazhar-ı ekvân
İkinin maverasında ki bir şehr-i muazzam var
Hakîkat şehridir ismi odur hem menzil-i cânân
Bekâbillah olan canlar bu menzilde karâr eyler
Oturup kürsîler üzre iki yüzden eder seyrân
Küsûfi nice dört ise lutûfu dahi dört oldu
Kalemdir Akl-ı Külldür hem bi-külli sanat-ı Sübhân
Birisi rûh-ı azamdır o bir sırr-ı muazzamdır
Birisi nûr-ı zâtıdır odur hem sırr-ı “er-Rahmân”
Akıl da cüzüdür rûhûn anın çün edemez idrak
Ebü’l-Ervâh Muhammed’dir akıllar burda ser-gerdân
“Nefahtü fîhî min rûhr hitabı mazhar-ı Âdem
Hitâb-ı “künfekân” emri Müdebbir’den olur a’yân
Müdebbir akl-ı küll oldu Musavvir ismi câmi’dir
Olup bir âlem-i kübrâ bilindi san’at-ı Rahman
Bu âlem başı arş oldu dahi ayağı ferş oldu
Merâtib üzre nakş oldu müşekkel sûretâ inşân
Birinci Nûr-ı Ekrem’dir ikinci Rûh-ı Âzam’dır
Üçüncü Akl-ı Evvel’dir Kalem dördüncüdür ey cân
Bular deryâ-yı vahdettir Ahadden Vâhidiyyettir
Zuhuratı muhabbettir Muhammed’den olur a’yân
Kalemdir Nüsha-i Kübrâ kamu esmayı câmi’dir
İki yüzden zuhur eyler nice bin kudret-i bürhân
Kalem bil inf isâlîdir biri kahr-ı celâlîdir
Biri nûr-ı cemâlidir anı bir bir kılam tıbyân
0 kim kahrına mazhardır olubdur âlem-i süflâ
O kim nûr-ı cemâlîdir gören görmez ebed hüsran
Nebîlerde bir esrar var velîlerde bir esrar var
Oların tenleri candır olubdur canları cânân
Buların ruhları canı bu âlemden değildir bil
Olar rûh-ı izafîdir odur hem nefha-i Rahman
Bu bir devlet hümâsıdır eğer konmazsa başına
Velî surette insansın kalırsın sîretâ hayvan
Bu mahlûkun kamu aslı muhabbetten yaratıldı
Muhabbet olmasa bil kim büyütmez yavrusun hayvan
Halayık içre inşânı kamudan eyledi ekrem
Yarattı “Ahsen-i Takvîm” kıluben mazhar-ı Rahman
Huda’ya izzetin hakkı bana keşf et bu esrarı
Bu denli mahrem etmişken nedir bu gaf let-i inşân
Ki bildin Fâil-i Mutlak kamusu hikmet-i Hallâk
Kamuya yek nazarla bak deme bu yahşi bu yaman
Bizim bu aklımız cüzdür mevâşîdir maâşîdir
Furû-ı akl-ı evveldir sakın aldanma ey merdân
Latîf-i âlemin ara duracak yer mi gör bura
Kılagör derdine çâre misafirsin geçer kervan
Seni sen kurtaramazsın ara bul kâmil inşânı
Gider bu “Ahsen-i Takvîm” olursun sonra çok pişman
Yeter bu nefse kul oldun bu berzahda düşüp kaldın
Yürü bir pîre kul ol kim bulasın derdine derman
Eğer himmet erişmezse sana bir şeyh-i kâmilden
Adüvler yıktılar şeddi ne yatarsın garîb inşân
Yakındır bil değil ırak basîret gözleriyle bak
Yüzünde nûr eder berrak Pîr-i Sâmî-yi Erzincan
Tarîki Nakşibendîdir güruhu dil-pesendîdir
Tabib-i ser-bülendidir O’dur hem Hazret-i Lokman
Düşüp payına kıl âhı tutagör müstakim râhı
Kılagör hubb-ı lillâhı geçirme fırsatı bir an
Münâcâtım budur yâ Rab Muhammed Mustafâ hakkı
Pîrimiz Şeyh-i Sâmîye nihayetsiz kılıp ihsan
Senin vuslat şarâbını anın dest-i kemâlinden
içip mest olsun âşıklar O’dur hem sâkî-i devrân
Bi-hamdillah tutup destim beni ol eyledi mesrur
Gönül şehrin kılıp pür-nûr dağıldı leşker-i şeytân
Menem Salih yüzü kara düşürme çarh-ı devvâra
Bağışla ism-i Settâr’a ki Sensin sâhib-i gufran
Abdullah Tamamlar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.