Ahmet Gül-Nefis
Esb-i nefse râkib olma pâreler bir gün seni
Emîn olma tîğ-ı ağyâr yâreler bir gün seni
Devr edüp ebnâ-yı âdem şâh gedâ olur türâb
Kat’-ı re’sin kâsıdânı âreler bir gün seni
Boş yorulma Rüstem ü Zâl’ler zevâle erdiler
Şübhe var mı hâm türâbe saralar bir gün seni
Nâz ile perverdigânın ‘âkıbet mevtin arar
Ka’r-ı kabrin hâbgâh-veş çâreler bir gün seni
Lutfiyâ bu derde çâre gayr-i mahlûkdur velî
Hazret-i Mevlâ’ya dön gaffâreler bir gün seni
Binmişsin nefsin atına,
zannedersin ki dörtnala gidersin sonsuzluğa.
Oysa o at, bir gün seni parçalar;
At senin değil, sen onun binicisisin aslında.
Boşuna yorulma ey kahraman, Rüstemler, Zâller bile soldu,
Güç-kuvvetleri küle karıştı. Bundan şüphen mi var,
O soğuk toprak, kefenle birlikte seni de saracak bir gün.
Nazla, kibirle büyüyen her varlık, sonunda ölümün nazarına düşer
Bütün iddialarına mezarın koynunda, uyku gibi bir sessizlik çare olur.
Ve ey Lutfiyâ, bu derde yaratılmıştan çare yok!
Derman yalnız Yaratan’da, affedici Mevlâ’da…
Zira gün gelir, Gaffâr olan Allah’a döndürürler seni de —
O Allah seni rahmetiyle arıtır, ve seni affeder.


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.