Web sitemize hoşgeldiniz, 17 Kasım 2024
Beğen 2

Erol Çam-Ben Taif’li Bir Güvercin

Ben Taif’li bir güvercin gökyüzünde özgürce uçarak geçirdiğim ömrümün son gününü sizinle paylaşmak istedim.
Taif küfrün zulmün nefislere köle oluşun alabildiğine yaşandığı zavallı şehir. Taif’lilerin karanlıklar içerisinde yaşadıkları bir gün. O gün benim son günüm ve o gün benim en mutlu günümdür. Yine her zamanki gibi gökyüzünde özgürlük şarkıları söyleyerek uçuyordum. Çölün içinden iki kişinin Taif’e doğru yaklaştıklarını gördüm. Mekke tarafından geliyorlardı. Putlar şehri Mekke. Küfrün merkezi Mekke. Annem asırlardır beklenen Peygamberin oradan çıkacağını söylemişti bana. Dünya var olduğundan beri dağ taş deniz ırmak bütün kâinat onun gelişini belermiş. Sürekli son Peygamberden bahsederdi annem. Ona da annesi anlatırmış hep. İsmi Muhammed’miş. Gül kokarmış teni. Gülünce güller açarmış yüzünde. İnci dişleri vururmuş derinden. Kara gözleri yakarmış yüreğinden. Ay yüzü nura boğarmış her yeri. Yürekleri okşarmış o güzel sesi. O tatlı bakışları âşık edermiş gören herkesi.
Annem onun ismini anarak verdi son nefesini. Yavrum dedi ölmeden az önce. Ben Muhammed’e yetişemeden bu dünyadan göçüyorum. Eğer senin zamanında gelirse benim için öp onun o mübarek ellerinden. Annemin bana bu tek vasiyetiydi. Mekke’den gelen bu iki kişiye yaklaşayım bir bakalım. Belki bir haber vardır son Nebiden. Aman Allah’ım Aman Allah’ım. Bu yakıcı kara gözler, bu inci gibi beyaz dişler, bu ruhu okşayan ulvi ses, bu nur saça saça gelen ay yüzlü yoksa o mu?
Gül kokuyor, bu koku evet evet bu güzel koku ondan geliyor. Gül kokulu Muhammed bu. Muhammed. Muhammed. Muhammed.
Ey Taif. Allah’ın sevgilisi Muhammed geliyor. Âlemlere rahmet Muhammed geliyor. Sizi karanlıklardan kurtarmak için iki cihan güneşi geliyor. Müjde Taif’liler o geliyor, Muhammed geliyor.
İşte Taif’liler de toplanmaya başladılar. Rasulullahı karşılamaya çıkıyorlar. Allah Resulü Zeyd’le beraber kalabalığa doğru yürüyor. Yüksekçe bir yere çıktılar şimdi. Ve mübarek ağızlarını açıp konuşmaya başladı Fahr-i Kâinat Efendimiz ve inci sözleri savrulmaya başladı kalabalığa doğru=
Ey Taif’liler, sizi eşi ve benzeri olmayan Allah’a davet ediyorum, ben onun kulu ben onun elçisi ben onun Habibiyim. O beni tek Rabbim o benim en büyük sevgilimdir. Ve sizleri yalnızca ona tapmaya onun gönderdiği kitaba bağlanmaya çağırıyorum. İman edin ve kendinizi ateşten kurtarın. Böyle buyurdu Rasulullah
Fakat o da ne. Ey Taif’liler ne yapıyorsunuz, o elinizdeki taşlar da ne. Ne yapacaksınız o taşlarla. Yoksa yoksa hayır hayır durun ne olur durun atmayın o taşları Allah Resulüne. Yapmayın ne olur. Nasıl işlersiniz böyle bir zulmü. Nasıl kıyarsınız gül Muhammed’e. Gülle karşılamanız gerekirken nasıl taş atarsınız son Nebiye. Yalvarırım ne olur yapmayın. Bana atın taşlarınızı. Beni vurun o taşlarla. O taşlar bile inliyor şimdi. Ağlıyorlar Muhammed’i incittikleri için. Size lanet ediyorlar elinizdeki taşlar bile. Duymuyor musunuz beni. Zeyd Zeyd ne olur engel onlara. Beni anlamıyorlar, ne olur söyle onlara.
O Allah’ın sevgilisidir. Ona taş atan eller taş olur de. Seni demi dinlemiyorlar Zeyd. O zaman geç benim gibi öne. Siper et kendini. Efendimize tek bir taş bile değmesin. O incinmesin. Biliyorum taşlar canını yakıyor Zeyd. Ama Muhammed için yandıktan sonra varsın yansın canlarımız. Muhammed için olduktan sonra hoş geldi safa geldi ölüm.
Ne olur Taif’liler yeter artık Efendimizi rahat bırakın artık. Ne kadar taşınız varsa bana atın. Ahh.
Can Muhammed’e giden bir taşa siper oldum ben. Bana bu şerefi bahşettiğin için şükrediyorum sana Allah’ım. Yerdeyim şu ana. Ilık ılık kan akıyor bedenim. Aman Ya Rabbi, bu uzanan el onun eli, Efendimin el, Muhammed’in eli. Beni iki avucuna aldı şimdi. Kanlarımı siliyor kendi akan kanlarına aldırmadan. Kanatlarımı okşuyor şefkatle. Hayat ellerinden kayarken şu an annemin vasiyeti geliyor aklıma. Eğer kavuşursan Gül Muhammed’e benim için ellerinden öp demişti canım anam. İşte öpüyorum anne. Hem senin için hem de kendim için öpüyorum Efendimin yumuşacık ve sıcacık ellerini. İçime çekiyorum o gül kokusunu doya doya.
Anne anne sana geliyorum geliyorum yanına anne. Ben Taif’li bir güvercin. Ben canımı Muhammed’e adadım. Ya siz.


Erol Çam

Sitemizde sanatçıya ait toplam 22 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.