Hidayet Doğan-Son Pişmanlık
Ben kendi halimde bir yetim çocuktum
Havadaydı aklım, sokaklardı yurdum
Helalmiş, harammış hiç ayırmıyordum
Her günaha hoyratça uzanıyordum
Hatırlıyorum da, ilk seferinde bir yumurta çalmıştım
Okşadı annem başımı aferin almıştım
Kızardı eli boş döndüğümde yanmıştım
İşte çalmaya ben bu yüzden alıştım
Zamanla ne yüzüm kaldı ne de utancım
Az bir dünyalık mı yok öyle amacım
Çaldın mı büyük olmalı, buydu inancım
Hem böyle mutlu olurdu anacığım
Sonunda çorap söküğü başlar birden
Ustalaşmış ayağım tökezler neden
Bir mahkemeye götürürler beni bir mahkemeden
Ve çıkar kara haber, ah, asacaklar tezden!
Ağlar gözüm yanar kalbim duraksız
Son pişmanlık çırpınsam da faydasız
Ey rahmeti mağfireti sınırsız
Affeyle Mevlam kul olmaz hatasız
Dedim yapmayın yok mu kurtulma şansı
Dediler olmaz mı bak idam sehpası,
Ancak böyle diner oğul, mazlum yası
Geldi şimdi, son sözü deme sırası
Dedim bana anneciğimi getirin
Dünya gözüyle onu son kez göreyim
Gelince uzat annem dilini dedim
Mübarek dilinden ölmeden bi öpeyim
Şaşırdı annem, bu nasıl istek oğlum
Ama madem son arzun, kıldan ince boynum
Uzatınca aniden dilini ısırdım
Öyle ki hem de şiddetlice kopardım
Dehşete düştü herkes evlat, sen naptın
Dedim nolur benim yerime anamı asın
Öğretseydi dinimi tam zamanında
Kızsaydı yumurtayı o ilk çaldığımda
Tutmazdı haramı kırılası ellerim
Yaşken tıpkı fidan gibi eğilmez miydim
Yalvarsam heyhat, döner mi geri zaman
Hayırlı bir hayat sürsem diye baştan
Kulak veriniz son sözüm şudur el-an
İyi anne en büyük hediye Hakk’tan
Ey anneler ders alın bu günahkar kuldan
Hidayet Doğan
Sitemizde sanatçıya ait toplam 47 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.