Web sitemize hoşgeldiniz, 22 Kasım 2024
Beğen 5

Senai Demirci-Akşam Vakti

Vakit akşam, gün ölmek üzere
Güneş ışıklarını topluyor eşyanın üzerinden
Kızılca kıyameti kopuyor dünyanın
Kara kefenini giyiniyor gün
Günün rengi soluyor
Eşyanın cezvesi yitiveriyor
Hatırla ki, seninde akşamın olacak bir gün
Ömrünün ışıkları solacak
Hayatının perdesi çekilecek
Seninde kıyametin kopacak
Dudaklarında donacak gülüşün güneşi
Zaman uçurumun olacak
Gelen günün güneşi sana doğmayacak
Unutulacaksın ve hatta
Unutulduğun bile unutulacak
İsmin anılmayacak orda burada
Kimse yolunu gözlemeyecek
Üzerinden bütün ışıklar çekilecek ve
Senin de akşamın olacak
Şimdi akşam
Gün akşamdır unutma
Ölmeden önce bil öleceğini ki yaşatıldığını fark edesin
Herkesin senden uzak duracağı ölüm anını hatırla ki
Sende şimdi herkesten ve her şeyden uzaklaşıp Rabbine yanaşasın
Seni, sen yokken de bilen Rabbin
Sen öldükten sonrada bilecek elbet
Herkesin unuttuğu yerde seni bir O hatırlayacak
Ömrünün gecesinde, güneşi sana yalnız O getirecek
Hatırını yalnız O bilecek
Şimdi akşam sende Onu an
Şimdi sende Onun hatırına var secdeye
Şimdi akşam ve şimdi akşam namazı vakti
Ve akşam, ikindinin sapladığı hançer, akşamın ufkunda nasıl da belli oluyor
Ufuklar kızardı, hüsranımızın kanı dışarı sızdı akşam,
Gül akşamdı, güller solmak üzere açıldı
İnsan doğar ve ölür,
Ötelere çevirir yüzümüzü akşam
Yıldızlar dünyadan sonrasını muştular gibi başlarını uzatır
Işıklar kayıplarımızın gittiği yeri, sevdiklerimizin gittiği yeri işaretler
Anlarız ki dünya, dünya dan ibaret değil
Anlarız ki kalıcağımız yer burası değil
Anlarız ki bulduğumuzu yitirmeden yitiklerimizi bulmak mümkün değil

Tahiyyata otur şimdi, ve gözlerini ellerine kilitle
Diri olan her şeyin selamını söylerken dirileri diriltene, ölüleri diriltene
Ellerinin, ne kadar da küçük kaldığını hatırla hırsların karşısında
Sahiplendiklerinin hepsi avuçlarının içinde
Ama avucun boş olucak bir gün, avucun boşalacak bir günün akşamında

Şimdi, renkleri çekilmişken eşyanın, cezbesi sönmüşken dünyanın
Ömrünü yeniden hesap et, bir takiyye miktarı ömür, ölümün arefesindedir elbet
Bitmiş say ömrünü bitmiş,
Ve son nefesinin gelip, iki dudağının arasından çıkmak üzere olduğunu düşün
İki nefeslik bi şey ömür dediğin aslında
Aldığın nefes Hay olanın ikramıdır, diriltenin ikramı..
Nefes göğsüne sokuldukça, hayattan nasibini alırsın, Hayy’ın hayat vadine kanarsın,
Hayatın içinde devam istersin verdiğin nefesle, yalvarırsın yakarırsın,
Yeni bir nefese muhtaç olduğunu söylersin
Hayy’dan gelir nefesin ve Hu’ya gider
Sanki aldığın her nefesle, yalnız Sana, yalnız Sana kulluk ederim demen istenir
Verdiğin nefesin ise, yalnız Senden, yalnız Senden yardım dilerim sözünün ruhu olması beklenir

Ömrünün bittiği an’ı uzakta sanma
Şimdi, şu an, geride bıraktığın ve senin adını verdikleri ölülerin başında duruyor gövden
Geride bıraktığın günlerde, bitirdiğin mevsimlerde, veda ettiğin yıllarda, terk ettiğin anlarda,
Yaşayıp, artık hatırası kalmış sen! ler vardır
Hepsi öldüler, yalnız sen varsın diye hatırlanıyor onlar
Sen, şimdi, onları hatırlatan bir mezar taşı gibi dikiliyorsun gövdenle
Aslında, dudaklarının arasına kazınıyor doğum ve ölüm tarihleri
Doğumun aldığın ilk nefes, ölümün verdiğin son nefes..
Yani ki, iki dudağının arasında saklı ömrün, şimdi aldın ve şimdi verdin
Şimdi verdiğin son nefestir,
Uyan..Yan.. An…


Senai Demirci

Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.