Web sitemize hoşgeldiniz, 26 Aralık 2024
Beğen 2

Senai Demirci-İkindi Namazı

Uzadı gölgelerin, hatıraların arttı, güzün solgun yaprakları alnında birikiyor şimdi. Eriyor vakit, kayıp gidiyor avuçların bile avuçlarından. Tenin çekiliyor dünyanın kıyılarından. Ayaklarını sıkı sıkıya bastığın toprak seni de çekiyor isimsiz kalmış, unutulmuş bir taşın altına. Beli bükülüyor mutlulukların. Sesi kısılıyor hesapsız sevinçlerin… Dudağı kuruyor sahte ümitlerin… Hiç sebepsiz hiç zamansız bir ölüm gözlüyor yolunu. Seni ve sevdiklerini, seni ve sevdalarını, darağacının gölgesine yanaştırıyor her yeni an. Kaçtıkça sen şahdamarına daha sıkı sarılıyor vaktin urganı. Çırpınışın daha bir canlı kılıyor can hışırtısını. Pareleniyor can, tuğlaları düşüyor ömrünün. Keyfini çevreleyen duvarlar yıkılıyor. Hayal kulelerin yıkılıyor acıların ayağı altında. Sürükleniyorsun yalnızlığına yalnızlığına. Gövdenin dem-be-dem toprağa yıkılıyor. Gözünün karanlığa akışını görüyorsun. Kemiklerinin toza doğru ufalanışına yanıyorsun. Durduramıyorsun tükenişini. Rüyalarını boğuyor dar vakitlerin pençesi. Perde iniyor hayallerinin üstüne üstüne. Gölgeler toprağa çekiyor nefesini.
Şimdi Asr’ı saadet eyleyenin elinden kanatlanıyor ümit kuşları. Vakti, sonsuzluğun avuçlarına akıtan elçi’nin gözlerinden uçuyor hüznün baygın kelebekleri. Dünyayı, ebediyetin tarlası eyleyip terk edilmiş tohumları uyandıran sevgilinin yüzünden geçiyor sevinçli mavilerin hepsi. Yüzünü sonsuz aynalara hazırlayan, sözünü sonsuz mutlulukların vadisine akıtan, gözünü bitmez huzurların pencere önüne taşıyan sevildiği eğildiği yere eğil şimdi. Rükûlarda dirilt ümitlerini, secde secde bul yitirdiklerini. Uyandır rüyalarını uyandır rüyalarını. Bir Yusuf yüzlünün gözlerinde.
Şimdi, ikindi namazı vakti.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.