Web sitemize hoşgeldiniz, 18 Kasım 2024
Beğen 1

Senai Demirci-Öğle Namazı

Bin telaşın yamaçlarında savruluyor saçların. Koşturmaların ortasında serin bir rüzgârı özlercesine kıvranıyor kalbin. Vaktin zirvesinde uykuların en talihsizi yakışıyor yakana. Uyku oldu unutturan uyku. Uyanmayı sonuna çok gören bir uyku bu… Gün uykusu. Gündüz sarhoşluğu. Yoğun işlerin var, önemli önceliklerin, ertelenmiş düşlerin, hepsinin sonrasında, yakınlıkların en güzelini özlüyor, sılasına uçmak istiyor ruhun ama ellerin ateşte gözlerin oyunda oynaşta. Gelişiyle “ateşlerin söndüren” o Elçi’nin bin umutla koştuğu, sonsuz tebessümle sığındığı o kapının eşiğindesin şimdi. Varlığıyla sağır duvarları yıkan, bakışıyla küskünlükleri deviren, duruşuyla uzaklıkları eriten ‘Gül Yüzlü’nün özle(n)diği yerde özlediği yere çağrılırsın şimdi. Tenini bin gülistanda ağırlıyor rükûların hepsi. Ana şefkatinden öte bir şefkatle üzerine titreyen, kederlerinin hepsini kalbinden silip süpüren, korkularının cümlesini sessizliğiyle susturan o Elçi’nin durduğu yerde durasın şimdi, onun gibi durasın, onun gibi durulasın şimdi. Onun gibi dik durasın, onun gibi dirilesin şimdi.
Şimdi, öğle namazı vakti.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.