Yad Eylerim
Ey geyüp gül-gûn demâdem azm-i cevlân eyleyen
Her taraf cevlân edüp döndükce yüz kan eyleyen
(Ey kırmızı elbise giyip her an dölüp dolaşan sevgili! Ey her tarafı dolandıkça yüz kan akıtan sevgili!)
Ey meni mahrûm edüp bezm-i visâlinden müdâm
Gayrı hân-ı iltifâtı üzre mihmân eyleyen
(Ey kavuşma meclisinden beni sürekli mahrum edip, başkalarını ise iltifat yemeği için misafir eden sevgili!)
Ey demâdem reşk tîğiyle menüm kanum töküp
Mey içüp ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen
(Ey haset kılıcıyla sürekli benim kanımı döken, yabancılarla şarap içip onlarla gül bahçelerini gezen sevgili!)
Munca kim efgânumı ey mâh işitdün giceler
Dimedün bir gece kimdür munca efgân eyleyen
(Ey ay yüzlü güzel sevgili! Bunca zamandır geceleri benim ağlayıp inlememi işittin. Bir gece olsun, bu ağlayıp inleyen kimdir acaba bile demedin.)
N’ola ger cem’iyyet-i hâtırdan olsam nâ-ümîd
Cem’ olur mu hûblar zülfin perîşân eyleyen
(Huzur ve rahattan artık ümidimi kessem buna hayret edilir mi? Güzellerin saçının perişan eylediği bir âşık, bir daha hiç huzura erer mi? )
Yâr dün çekmişdi katlüm kasdine tîğ-i cefâ
Yetmesün maksûduna yâ Rab peşîmân eyleyen
(Sevgili, dün, cefa kılıcını beni öldürmek için çekmişti. Ey Rabb’im, onu bu yapmak istediği işten dolayı pişman olmasına sebep olan muradın ermesin. )
Işk derdi ile olur âşık mizâcı müstakîm
Düşmenümdür dostlar bu derde dermân eyleyen
(Bir âşığın mizacı ancak aşk derdi ile sağlıklı olur. Ey dostlar şunu iyi bilin ki, benim bu derdime derman bulacak kişi bana düşmanlık ediyor demektir. )
Zâhidün ta’n ile dönderdüm yüzün mihrâbdan
Nice bulmaz ecr min kâfir müselmân eyleyen
(Tenkit ede ede zahidin yüzünü mihraptan döndürdüm. Bin tane kâfirin müslüman olmasına vesile olan sevaba nail olmaz mı hiç?)
Derd-i hicrân nâ-tüvân etmiş Fuzûlî hasteni
Yoh mıdur yâ Rab devâ-yı derd-i hicrân eyleyen
(Ayrılık derdi Fuzûlî’yi güçsüz kuvvetsiz, takatsiz bırakmıştır. Ey Rabb’im! Ayrılık derdine deva olabilecek bir kimse yok mudur?)
– – –
Ney kimi her dem ki bezm-i vaslını yâd eylerem (1)
Tâ nefes vardır kuru cismimde feryâd eylerem
(Ben, aynı ney gibi sana kavuşma meclisini anarım. Benim ney gibi kuru cismimde nefes olduğu müddetçe feryat ederim.)
Rûz-i hicrândır sevin ey murg-ı rûhum kim bugün
Bu kafesten ben seni elbette âzâd eylerem
(Ey ruhumun kuşu! Sevin, bugün ayrılık günüdür. Ben seni bu ten kafesinden elbette azat ederim.)
Vehm edip tâ salmaya sen mâha mihrin hîç kim
Kime yetsem cevr ü zulmünden ana dâd eylerem
(Hiç kimse, senin gibi ay yüzlü bir güzele meylini vermesin diye, her kimi görürsem göreyim onlara senin zulmünü ve yaptığın eziyetleri anlatıyorum. )
Kan yaşım kılmaz vefâ giryân gözüm isrâfına
Bunca kim her dem ciğer kanından imdâd eylerem
(Gözlerimden akan kanlı gözyaşları, gözlerimin israfını karşılamıyor. Oysa ben her zaman ciğerimin kanından ona imdad edip, yetişmiştim.)
İncimen her nice kim ağyâr bî-dâd eylese
Yâr cevriyçin gönül bî-dâda mu’tâd eylerem
(Düşmanlar bana zulmetseler ben bundan asla incinmem. Sevgiliden gelen zulme tahammül edebilsin diye, gönlümü bu zulme alıştırıyorum. )
Bilmişem bulman visâlin lîk bu ümmîd ile
Gâh gâh öz hâtır-ı nâ-şâdımı şâd eylerem
(Sevgiliye kavuşamayacağımı biliyorum. Fakat ara ara kendimi, belki bir gün sevgiliye kavuşurum ümidiyle mutlu ediyorum.)
Levh-i âlemden yudum eşk ile Mecnûn adını
Ey Fuzûlî ben dahi âlemde bir ad eylerem
(Mecnûn’un adını bu âlem sayfasından gözyaşlarımla sildim. Ey Fuzûlî, ben de bu suretle aynı Mecnûn gibi şöhret sahibi biri oldum.)
_______
Hz. Mevlânâ, aynı hakikati şu beyit ile ifade etmiştir.
هر کسی کو دور ماند از اصل خویش
باز جوید روزگار وصل خویش
Herkesî kû dûr mand ez-asl-ı hîş
Bâz cûyed rûzgâr-ı vasl-ı hîş
(Aslından ve vatanından uzaklaşmış olan kimse, orada geçirmiş olduğu mutlu zamanı arar, o zamanı tekrar yaşamak ister, ayrıldığı sevgiliye tekrar kavuşmayı arzu eder.)
Serdar Tuncer
Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.