Web sitemize hoşgeldiniz, 16 Nisan 2024
Beğen 2

Yolunda Ölmez İsem

Senün nâm-ı şerîfünle yazılsa bir yere adum
Bulup vaslun tesellîsin diner efgân u feryâdum

(Eğer benim adım, senin şerefli adınla aynı yere yazılırsa; sana kavuşmakla teselli bulurum ve feryadım figanım biter.)

Helâk eyle beni kurtar belâdan hayra gir cânâ
Belâdur başuma zîrâ vücûd-ı mihnet-âbâdum

(Ey sevgili! Beni helâk eyle ve belâdan kurtar. Zira sıkıntılardan ibaret olan bu vücudum, maddî varlığım benim başıma belâdır.)

Görinmez gözüme mihr ü vefâsı zerrece yârun
Cefâ vü cevrine râzî olupdur cân-ı mu’tâdum

(Sevgilinin sevgi ve vefası gözüme zerrece görünmez. Benim eza cefaya alışmış olan canım ona razı olmuştur.)

Hemân-dem ihtiyâr elden gidüp karşu çıkar cânum
Irakdan toğrulup gelse kaçan o serv-i âzâdum

(Servi ağacına benzeyen sevgili her ne zaman uzaktan yanıma doğru gelse, o an ihtiyarım elden gider ve karşı çıkarım.)

İrişmez ışk ile cân virmeyince kimse cânâna
Yolında ölmez isem şimdi Yahyâ olmasun adum

(Ey sevgili! Eğer bir kimse sana aşk ile canını vermezse ve ben de senin yolunda ölmez isem, benim adım Yahya olmasın daha iyi.)

* * * * *

Tîr-i hicrânından ölmiş niçe bin şeydâsı var
Karalar geymiş kemân ebrûlarınun yası var

(Sevgilinin, ayrılığın okundan ölmüş onlarca çılgın âşığı var. Karalar giymiş olan keman kaşının yası var.)

Âh kim ahvâlümüz vardukça düşvâr olmada
Derdümüzden derdi yok dildârun istiğnâsı var

(Günler geçtikçe bizim hâlimiz daha da kötü olmakta. Sevgili bizim derdimizi dert etmiyor, umursamazlıktan geliyor.)

Nâle vü feryâd ile döndüm derâ-yı rıhlete
Kârbân-ı yâra uydum başumun gavgâsı var

(Ağlayıp inlemelerimle bir ölüm çanına döndüm. Sevgilinin kervanına uydum, bu başımın kavgası var. )

Zerre gibi pâymâl olmakdur evvel pâyesi
Her kimün dünyâda bir mihr-i cihân-ârâsı var

(Her kimin bu dünyada cihanı süsleyen ay kadar güzel bir sevdiği varsa, onun bu işin sonunda ulaşacağı mevki zerre gibi ayaklar altında kalmaktır.)

Şenliği yok bir harâb-âbâd imiş dünyâ-yı dûn
Her seher bir derdi her gün bir gam-ı ferdâsı var

(Bu alçak dünya, eğlencesi olmayan bir harap bina gibiymiş. Her sabah bir derdi her gün de ileride ne olacak kaygısı var.)

Öldiler hâk-i der-i dervîş-i dil-rîş oldılar
Dâr-ı dünyâda hezâr İskender ü Dârâsı var

(Gönlü yaralı dervişin kapısında toprak olup öldüler. Bu dünya yurdunda binlerce İskender ve Dârâ var.)

Şi’r-i Yahyâ gevher-i tîg-i zebân-ı hâlidür
Sözlerinün hâleti da’vâsınun ma’nâsı var

(Yahya’nın şiiri hâl dilinin okunun cevheri gibidir. Sözlerinin hâlinde, savunduğu davasının manası mevcut.)


Serdar Tuncer

Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.