Sen Mevla’yı seven de Mevla seni sevmez mi?
Ne kadar sade! Rızasını even de rızasını vermez mi?
Sen Hakk’ın kapısında canlar feda eylesen, emrince hizmet etsen, Allah ecrin vermez mi? Sular gibi çağlasan, eyyup gibi ağlasan, ciğergahı dağlasan, ahvalini sormaz mı?
Derde dermandır bu dert. Derdin derde derman.
Derde dermandır bu dert.
Dertliyi sever Samet.
Derde dermandır Ahad.
Fazlı seni bulmaz mı?
Allah’ım fazlını arıyoruz.
Buldur Allah’ım.
İki asırdır fazlını arıyoruz. Buldur Allah’ım.

Yollarda bizi koyma Allah’ım. Şaşkına döndürme Allah’ım. Yolda sapanı sevmezsin.

Gazabına uğrayanı sevmezsin. Gazabına uğramış azıp sapmışların yoluna gitmekten bizleri muhafaza buyur Allah’ım. Siz onu severseniz o sizi sever.

Eyyup gibi ağlarsanız yaralarınızı sarar.
Davut gibi feryadi figan ederseniz elinizden tutar kaldırır.
O onun için yerlere konmuş başı başkalarına çiğnetmez.

Siz başınızı onun için yere korsanız o sizi aziz tutar. Allah’ın inayet ve keremiyle.
Sizi bayrak haline getirir.

Milletler karşınızda bayrağı selamlıyor gibi selam durur. Size marşlar okurlar.
Okudukları gibi bir zamanlar.

Ordularınızı karşıladıkları gibi şu sultanları istikbal ettikleri gibi.
Allah kalplerinize kuvvet, iradelerinize fer versin.
Ama bunun yolu onu sevme, onu dinleme, ona gönül verme, gönlünü ona kaptırmadan geçer.