Abdullah İnan-Hz.Vahşi'nin Öyküsü Emri Olur
Âlemlerin sultanının gözbebeği amcasını şehit eden Vahşi’yi tanıyorsunuz sevgili dostlar.
Mekke fethedildiği gün Vahşi Mekke’den kaçtı. Sonra pişman olup, Medine’de mescide gelip, selam verdi. Resulullah Efendimiz selamını aldı. Vahşî dedi ki:- Ya Resulallah! Bir kimse Allaha ve Resulüne düşmanlık yapsa, en kötü, en çirkin günah işlese, sonra pişman olup temiz iman etse, Resulullahı canından çok seven biri olarak, huzuruna gelse, bunun cezası nedir?
Resulullah efendimiz buyurdu ki:- İman eden, pişman olan affolunur. Bizim kardeşimiz olur.
– Ya Resulallah! Ben iman ettim. Pişman oldum. Allahu Teâlâyı ve Onun Resulünü her şeyden çok seviyorum. Ben Vahşî’yim.
Efendimiz, Vahşî adını işitince, Hz. Hamza’nın şehit edilmiş hâli gözünün önüne geldi. Ağlamaya başladı. Vahşi o an öldürüleceğini zannetti.Ashab-ı Kiramın elleri kılıçlarındaydı.
Vahşî, son nefesimi alıyorum derken ve herkes öldürün emri beklerken âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz öyle merhametli ki şefkatle buyuruyor:- Kardeşinizi çağırınız!
Kardeş sözünü işitince, saygı ile çağırdılar. Peygamberimiz Hz.Vahşî’ye, affolunduğunu müjdeledi.
Hz. Vahşî, şaşırıyor, bu davet eden insan beni çağırıyor ki ben bunun gözbebeği canparesi pek çok sevdiği amcasını öldürdüm. Kalbini söktüm. Buna rağmen nasıl bir insan nasıl bir şefkat timsalidir ki bana kardeşimiz diyor, beni affediyor diye şaşırıyor Vahşi ve dolayısıyla müslüman oluyor. Hz. Peygamberi gören sahabelerinden biri oluyor. Arkadaşlarından biri oluyor tabii ki ama Hz. Peygamber oldukça insani bir istekte bulunuyor, diyor ki=Ey Vahşi mümkünse yüzümü görme, mümkünse sana bakmayayım,mümkünse senin sesini duymayayım. Uzaktan sev beni. Uzaktan sevelim birbirimizi. Çünkü seni görünce dayanamıyorum, elimde olmadan üzülüyorum deyince kırık bir hikâye doğuyor, bir aşk hikâyesidir bu.
Mustafa Cihat Kılıç da kendini Hz. Vahşi yerine koyarak şöyle diyor=
geceye katran çal sevgili,acıya hüzzam
ah edersem,tutmasın elim,tutulsun dilim
ey kemankeş durma vur,nasılsa bu sine vurgun
nuru düşsün düşlerim kor olsun,seni görmesin kör olsun..
Tabii Hz. Vahşi de çok iyi bir mızrak kullanıcısı olduğu için Hz. Peygambere hitaben=
Ey kemankeş yani ey okçu at
Bu sine zaten vurgun at ve okunla kanat
Bu sine zaten vurgun nuru düşsün düşlerim kor olsun
Seni görmesin kör olsun diyor.
Yalnız Hz.Vahşi’ye Hazret demekte sakın tereddüt edilmesin. Hz.Vahşi İslama girdikten sonra İslama çok hizmet etmiş ve yalancı Peygamberlik iddiasında bulunan zalim Müseyleme’yi mızrağıyla öldürmüştür.
Şimdi bu kırık aşk hikayesini dinleyeceğiz birlikte. Mustafa Cihat Kılıç’tan emri olur=
geceye katran çal,acıya hüzzam
ah edersem,tutmasın elim,tutulsun dilim
ey kemankeş durma vur,nasılsa bu sine vurgun
nuru düşsün düşlerin kor olsun,seni görmesin kör olsun..
Taş bassın yerime dedi gönlüne
Emri olur başım gözüm üstüne
Bakmasın demiş bir daha yüzüme
Emri olur inansın bu sözüme
Almasın demiş adımı diline
Vay ben ölem aksın toprak üstüme.
Abdullah İnan
Sitemizde sanatçıya ait toplam 17 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.