Geleceksin diye geleceksin diye gökler giyindi sanki geleceksin diye geleceksin diye sen geleceksin diye.
Sen geleceksin diye inanmış tüm gönüller vuslata hazırlandı,Arşı taşıyan melekler salatla seni andı
Yıldızlar salıncak kurdu Tur dağının ardına tutkuyla sallandılar Ravzaya doğru,göz kırptılar milyon kez yetim sofralarına ve Beytullaha göz kırptılar Âmine’ye ve Abdullah’a,sen geleceksin diye Mirac için süslendi yedi kat semavat allanıp pullandı Burak isminde bir at.Sekinete büründü neylerin mistik sesi.Beytül Mamur’da misk oldu İbrahim’in nefesi.Ya Rasulallah,henüz rahmet olarak bize gönderilmeden evvel ismi Ahmed celilinde müjdelendi yedi düvel.Sen geleceksin diye bulutlar kavim kavim toplandı seni işaret ettiler,aralarında fısıldaştılar ve anlaşmazlığı aştılar,sonra mutluluğun en üst perdesinde dolaştılar,ardından ıslak melodiler yağdı arzın hassas terazisine,kamp kurdu gökkuşağı ehl-i beyt hanesine.Yedi rengin şavkı vurdu ashabın imdat diyen mahzun viranesine.O gülistanda gonca güller senden aldı rengini,senden aldı sam yeli ıslık çalıp eserken sahrada ahengini.Kasırgalar dinginleşti,okyanus duruldu,dalgalar sahile vurdu sessiz sessiz.Çitlembikler açtı dalında mevsimsiz.Sen geleceksin diye İsa göğe yükselirken seni anlattı.Musa Kızıldeniz’de kanıt bıraktı.Akabe yiğitleri ervahta yemin etti.Seçilmişler meclisinde biat oldu söz bitti.Hamza tahta kılınçla Uhud’a hazırlandı,Mus’ab dizlerinin dibinde cemalini setretti.Nurlar inecekti belli kutlu Pazartesine. Kevser’den süt aşılandı Nebinin süt annesine.
Ya Nebiyyallah sen geleceksin diye evler dimdik ayakta uyumak yok dediler Resul gelene kadar.Ceylanlar limon sıktı ahu gözlerine.Sana özendi ervahta cümle enbiya Nebi,sürmeler çektiler kalp gözünün ferine.Sevincin zirvesinde tebessüm volkan oldu.Tabiat makyaj yaptı,sana hazırlandı.Saatler bozuldu zaman hızlandı.Doğada tüm canlılar tırmandılar teker teker biat kulelerine,şanlı İslam sancağını aldılar ellerine.Salladılar âfâktan makam-ı İbrahim’e.Sen geleceksin diye ukbada Furkan’ı hıfz etti Cibril.Sevinçle çırptı kanadını ihlâs ile andı adını.Kısa bir an varken musavva için refikine hurma lifinden elbise biçtirdi kendine ve gök ehline.Sen geleceksin diye Kenan’dan Yusuf kalktı Mekke’ye gelmek için güzellik tacını Muhammed Mustafa’ya vermek için.Bu yüzden aynalar yeniden düzenledi kendini,tozlarını döktü çerçevesinden,yaldızla cilalandı hazırlık tamamlandı.Biliyordu en güzel suret ona bakacaktı biliyordu ki ferasetinden şimşekler çakacaktı.Sen her aynaya bakışında eriyecekti şerrin şamdanı balmumu gibi.Kasvet çökecekti batılın üstüne gökten taş yağacaktı yüzlerce putun üstüne.
Ya Rasulallah,gel gel ki bir bulut insin Cennet-i Firdevs’ten süzülsün on beşlik gelin gibi.Dolaşsın mübarek başında.Gel ki gelişin de gidişin gibi asil olsun.Tam altmış üç yaşında tam altmış üç yaşında.