Web sitemize hoşgeldiniz, 10 Nisan 2025
Beğen 2

Talha Uğurluel-İstanbul'daki Çanakkale Şehitleri

Akbaş Limanı Çanakkale Savaşı’nda bir sevkiyat limanı olarak kullanılmaktadır.
Savaşta ağır yara alıp sargı yerinde iyileşecek olanlar bu limana getirilir ve buradaki gemilerle İstanbul’a sevk edilirlerdi. O gün de aynı şekilde kıyıya yanaşan gemi limanda bekletilen yüz civarındaki ağır yaralıyı yüklenmiştir. Tam limandan çıkacaktır ki birden arkasında bir düşman kruvazörü belirir. Gemide beyaz bandıra vardır hastane gemisi olduğu aşikâr ortadadır ama düşman gemisi içerisinin hastalarla dolu olduğunu bile bile gemimizi bombalar ve Akbaş Limanı önündeki gemi parçalanarak içerisindeki çoğu baygın kendinden geçmiş hastasıyla suya batar.
Kıyıdaki Mehmetçikler arkadaşlarının cansız bedenlerini tek tek sudan çıkaracak ve hemen oracığa kanlı elbiseleri ile defnedeceklerdir. Bugün bu liman Akbaş Şehitliği olarak adlandırılmakta ve lisan-ı haliyle savaşın bilinmeyen yüzünü her gelen geçene anlatmaya çalışmaktadır.
Çanakkale şehitlerini sadece Gelibolu’da aramamak lazımdır. İstanbul’da da Çanakkale şehitleri vardır.
Akbaş limanından İstanbul’a sevk edilen hastaların hepsi iyileşememiştir. Bazıları daha yoldayken şehadete ereceklerdir. İşte bu Şehitler Edirnekapı kabristanındaki Çanakkale şehitleri bölümüne defnedilecekler ve İstanbul’daki Çanakkale şehitleri olarak tarihteki yerlerini alacaklardır.
Bir gün yolunuz Edirnekapı kabristanına düşerse İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kabrinin hemen arkasındaki bölüme bakınız. Orada bir Çanakkale şehidinin kabri ile karşılaşacaksınız. Kabri başka bir yerdeyken sonradan buraya taşınmış bir şehidimizdir. Mezar taşında yazanlar bizi hayrete düşürmektedir. Taşın üzerinde tarihe not düşürülürcesine aynen şöyle yazmaktadır=
1971 yılında şehitlikteki tünel inşaatın yapımı esnasındaki kazılarda meçhul asker elbiseleri ile birlikte bütün olarak bozulmadan bulunmuştur ve buraya bulunduğu şekli ile defnedilmiştir. Ruhu şâd olsun.
İşte “Allah için öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler katımızda rızıklandırılmaktadırlar ama siz anlayamazsınız” hükmünün bir numunesi.
Artık Çanakkale Savaşı sona ermiştir. 1915 yılının başlarında başladıkları bu hayâsız saldırıda bir netice alamayacağını anlayan düşman aynı yılın sonlarında yavaş yavaş Gelibolu terk etme planları yapmaya başlar fakat öyle bir şekilde çekilmelidirler ki hiçbir kayba uğramamalıdırlar. Çanakkale’de bir yıl içerisinde güzel savaşmışlar mertlik de gösterememiştir ama burada bir şeyi çok güzel yapmışlardır. Çanakkale’den çok stratejik akıllıca çekilmişler ve hiçbir kayba da uğramamışlardır çünkü kaçmayı iyi bilmektedirler. Gelibolu’dan çekilirken yüzlerce içi saman tepeli çuvaldan imal edilmiş kukla asker yaparlar onları siperlere dizerler ki biz kaçtıklarını anlamayalım diye bir de kendi kendine ateş eden tüfek düzenekleri kurarlar. Suyun damlama sistemi ile tepedeki dolu kovayı tüfeğin tetiğine bağlı tele bağlanan boş bir kovaya akıtacak ve dolan kovanın ağırlığı ile tel gerilip tetik düşecek ve tüfek patlayacaktır. Dediğim gibi kafaları böyle şeylere çok iyi çalışmaktadır ve onlar bu düzenekleri kurup
tüfekler ateş ettikçe askerlerimiz düşmanı hala siperlerinde bekliyor sanırlar halbuki düşman tabanları çoktan yağlamıştır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.