Web sitemize hoşgeldiniz, 25 Nisan 2024
Beğen 2

Yusuf Can-Seni Sevmek Hazalım

Seni sevmek, hazalım
acılar içinde kıvranan bir güvercinin
yüzündeki tebessüm olmaktır
seni sevmek, hazalım
özgür yaylalarda koşuşan bir ceylanın
yüreğine düşen korku olmaktır
hazalım seni sevmek
gökyüzünde bir mavi gül
ve okyanus ortasında bir gümüş gerdanlıktır
hazalım seni sevmek
Sahra’da yağmur altında sırılsıklam kesilmek
ve Sarıdeniz’de kuraklıktan kasılıp kavrulmaktır
sevmek hazalım seni
Harlem’de mavi gözlerle sarı saçlarla
Pretoria’da simsiyah bir vücutla dolaşmaktır
Seni sevmek, hazalım
Fırat’ı tersinden akıtıp Karadeniz’e dökmektir
hazalım seni sevmek
Tel – Aviv’de müslüman
Berlin’de yahudi olmaktır
seni sevmek bil ki
Ayn – Zeliha’da balık tutmak
ve güzelliğin karşısında
bir yengeç gibi hareketsiz kalmaktır Eğirdir kıyılarında.
Seni sevmek, hazalım
kız çocuklarının ayağında kırmızı papuçlardır
ve çizmelerine kar doldurmaktır erkek çocuklarının
hazalım seni sevmek
Dicle gibi dul kalmaktır Hasankeyf geçidinde
türküler yakmaktır Kızılırmak gibi delikanlı
güzel atlara binip kanat açmak
ve bir bulut gibi yol almaktır Kapadokya semalarında
seni sevmek, hazalım
bir asker gibi üşümektir Leningrad önlerinde
bir tank gibi dalmaktır Prag sokaklarına
bil ki seni sevmek
bir elinde güllerin dikenlerini
bir elinde dikenlitelleri tutmaktır
seni sevmek inan ki
namlunun ucunda açan gülü koklamaktır Beheşt-i Zehra’da
hazalım seni sevmek
gece boyunca bombalandıktan sonra bir şehrin
minarelerinden yükselen sabah ezanıdır.
Seni sevmek, hazalım
kurşunu arkadan yemektir Melikahmet Caddesi’nde
Cebelitarık üzerinden gemiler sürmektir Endülüs topraklarına
ve nar yetiştirmektir Elhamra avlusunda
seni sevmek, hazalım
önünde seccade
arkanda hayının hançeri
seni sevmek, hazalım
Addis Abiba, Buenos Aires, Kuala Lumpur
ve bir de Çemişgezek
hazalım seni sevmek
kalbimin dili
gönlümün seli
ömrümün gülü
ulemanın piri
Şubat’ın biri
alınlarda toprağın kiri
bir ben olmak benden içeri
hazalım, gözrengini Manavgat suyundan almaktır seni sevmek.
Seni sevmek, hazalım
uğrunda ölümlere gittiğim kutlu dâvâ
ateş, toprak, su ve hava
elem yecidke yetimen feava
hazalım seni sevmek
Kıbleteyn Mescidi’nin her iki kıblesi
yetim bir çocuğun el öpmesi
Molla Mansur’un yitik ülkesi
seni sevmek, hazalım
Şubat, Haziran, Sonbahar
ve bir de Ferverdin.
Seni sevmek, hazalım
su üstüne yazı yazmaktır
hazalım seni sevmek
“cogito ergo sum”
“ex oriénte lux”
“veni vidi vici”
ve bir de “komşusu açken tok yatan bizden değildir”
seni sevmek, hazalım
kar ile doldurmaktır çaydanı
canana adamaktır canı
İbrahim Sediyani’nin dört zindanı
( Diyarbakır / Tahran / Nairobi / Brüksel )
ve dördünü birden bir arada yaşayabildiğim
yeryüzündeki tek şehir olduğu için
kendimi yalnızca İstanbul’da özgür hissetmektir.
Seni sevmek, hazalım
kucağında kitapla doğmak
ve elinde kalemle ölmektir
hazalım seni sevmek
dünyanın neresine gidersen git
yine de Üsküdar sahilini özlemektir
seni sevmek, hazalım
günahımdır rüzgar gibi yüzüme çarpan
ve sorumluluğumdur dev dalgalar gibi üzerime üzerime gelen
hazalım seni sevmek
görmediğini varmış gibi sevmek
ve sevdiğine yokmuş gibi davranmaktır.
Seni sevmek, hazalım
hani büyük kırmızı güllerin kenarları siyah
ve sanki yanmış olur ya
hani mağara ağızlarında kılıç gibi sarkmış buzların
üzerine çamur lekesi yapışır ya
hani yağmura yakalanınca
bir tane yağmur damlası
çocukların burun ucunda asılı kalır ya
hani ümitlerini yitirip de bitkince oturunca toprağa
düşüncelere dalınca kendini kahredercesine
farkında olmadan elindeki çubukla toprağa
bir şeyler çizersin ya
hani ateşin rengi bazen maviye çalar
bazı göller kurdun gözleri gibi yemyeşil olur ya
inan ki, sana şiir yazmak kadar zordur hazalım
seni sevmek.


Yusuf Can

Sitemizde sanatçıya ait toplam 44 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.