Web sitemize hoşgeldiniz, 18 Aralık 2024
Beğen 3

Yusuf Gurbet-Yollar

Yollar var Bana yabancı
Yollar var ben yollara yabancı
Yollar var bana uzak
Yollar var ben yollara uzak
Yollar var
Her yanın türlü türlü tuzak
Ha bir de yıllar var
Yıllar var hiç yaşamamışsın
Yıllar var nasıl geçmiş şaşmışım
Meğer meğer bir bedenin taşıdığı boş bir başmışım
Zannediyormuşum ki çok çok mesafeler aşmışım
Aslında bir dağın zirvesindeki sıradan bir taşmışım
Hey gidi yıllar hey meğer ben ne aldanmışım
Kurban olunası canlar verilmesi yollar peşindeyim
Ben de herkes gibi doğru bildiğini yapabilme düşündeyim
Bilmiyorum belki uçurumun eşiğindeyim belki de Hakkın beşindeyim
Dediğim gibi ben bir kurşunluk canımla inandıklarımın peşindeyim
Umutsuzluk ülkesinin bahtsız çocuğuyum hayatla kara kış ortasında
Karanlıkların en koyusundan tanışan mahallenin en mütevazı neferiyim
Elindeki bir lokma somunla mutlu olmaya çalışan
İşin işin komik tarafı bozkırların en yükseği zıplayabilen çekirgesiyim
İlk 2 hakkını kullanıp üçüncüsünde kefeni yırtmaya kalkışan
Görünen o ki umut yok son sıçrayışta da halim perişan
Aslına bakarsan şöyle şöyle alengirli bir tam soylu bir attı bana yakışan
Bir sürü insan olmalıydı çevremde asaletinden küçük dillerini yutup birbirleriyle bakışan
Ha az daha unutuyorduk hizmetçilerin mi olmalıydı benim
Bana hizmet edebilmek için birbirleriyle yarışan
Kızma hemen ya kızmayın dedim ya umutsuzluk ülkesinin bahtsız çocuğuyum ben
Rüzgâr ekip fırtına biçip hayalleriyle yaşayan
Nedir beni sayfa sayfa yazdıran
Nedir benim kafamı bozdurup beynimde dipsiz kuyular kazdıran
Kimin ki ben kimim
Okyanustaki damlayım cüsseme bakarsan
Hele bir uzaya çıkarsan ayın bile haberi yok var olduğumdan
Kimim ben Mecnun muyum veli miyim deli mi?
Mecnunsam sevgili Leyla’m nerede
Veliysem niye kimseler koşmaz peşimde
Allah aşkına deli isen mi şu kalemin ne işi var benim elimde
Artık takat kalmadı dilim de kimim ben kimim kimim
Nereye koşuyorum böyle doludizgin
Sanırsın dünya bana kalacak
Sanırsın dünya benim olacak
Gerçi o kadar hırslıyım kinim
Dünyayı bana verseler vallahi gıkım çıkmayacak
Acaba acaba öldüğümde o koca dünya benim mezarıma nasıl sığacak
İyi de dünya benim olduktan sonra öleceksem bunda karım ne olacak
Dün gibi hatırlıyorum çocukluğumu
Canım sıkıldı mı uçak olur uçardım evin içinde
O masadan bu sandalyeye bu kanepeden o sedire
Anam anam Osmanlı hatunu
Pek ses etmezdi ta ki düşünceye kadar bir bardak ya da çanak yere
Bazen taktığım gibi anamın oklavasını belime
Savulun Battal Gazi geliyor diye koşardım mahallenin orta yerine
İşte o zaman vay mahalledeki çocukların haline
Hayat işte keşke keşke hep çocuk olarak kalabilseydim
O zaman kimse bir şey demiyordu benim Battalgazi’liğime
Sinirlenmesinde bile merhamet sezilen anamdan kaçıyordum mahalleliden şikayet geldiğinde
Anamdan kaçmak bile oyundu benim için
Oyunun sonu biraz acı bitiyordu ama olsun
Her şeyi unutuyordum helvalı ekmeğin aldığımda
Ve şimdi
Şimdi karanlıkların en koyusundan çıkmazları Yelken açmış
Umutsuzca kürek çekiyorum kurtulabilmek umuduyla
Anamın helvalı ekmeğini arıyorum görünüşü göle dönmüş rengi kapkara okyanuslarda
Bulduğumu sanıyorum her seferinde
Ahanda ekmeğim Diyorum ve bir diş atıyorum iştahla
Helva yerine zakkum çıkıyor ekmeğimin arasından
Velhasılı kelam olmuyor işte ne yaparsam yapayım bulamıyorum çocukluğumdaki huzuru
Ve bir türlü yakalayamıyorum
Elimdeki Oklavayla Battal Gazi olabilecek o saf ve tertemiz ruhumu
Neredesin ey benim sevgili babam
Neredesin gel gör de çocukken yumruk atmayı öğrettiğin adamın
Hayatın küçük bir tokadıyla yerlerde nasıl süründüğünü
Gel gör de aslanım diye bağrına bastığın çocuğun düşünce girdaplarda çırpınırken nasıl miyavladığını
Babam benim çakmak bakışlı Kartalım benim
Hatırlıyorum bizi duydukça giydirdikçe mutlu oluyordum
Hani sen babasın ya hep veriyordun
Yok demiyordun bilmiyordum ki
Yok dememe uğruna iki otobüslük yolları yürüdüğünü
Bilmiyordum Helvalı ekmeği yiyebilmem için bir adamın sabahtan akşama kadar ter döktüğünü
Acaba senin terin miydi ki o ekmeği o kadar tatlı yapan
Babam benim
Çocukken bana kocaman görünen vefakâr adam
Sen veriyordun onlar alıyorlar
Sormadan acımadan gözyaşlarımı aldırmadan
Ey babam yetiş ne olur yetiş
Ruhumu çalıyorlar
Ruhumu çalıyorlar


Yusuf Gurbet

Sitemizde sanatçıya ait toplam 50 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.