Web sitemize hoşgeldiniz, 28 Nisan 2024
Beğen 1

Ziya Uğur-Hz.İbrahim ve Hz.İsmail'in Hikayesi

Hz. İbrahim’in yaşı bir hayli ilerlemiş ancak henüz evlâd sahibi olmanın sevincine
mazhar olamamıştı. Hz. İbrahim gece gündüz Mevlâ’dan hayırlı bir evlad niyaz ediyordu. Ve
nihayet Allah-u Teala, Hz. Hacer ile Hz. İbrahim’e bir erkek evlad ihsan eyler.. Ona İsmail
adını verirler.
Günler hızla geçmektedir, Hz. İsmail artık yedi yaşlarına gelmiştir. Bu sıralarda Hz.
İbrâhim, bir gece rüyasında Hz. İsmâil’i kurbân ettiğini görür. Emin olmak için bekler. Ertesi
gece aynı rüyâyı görür. Yine bekler. Üçüncü gün yine aynı rüyâyı görünce durumu anlar,
Rabbi ondan oğlu İsmâil’i kurbân etmesini istemektedir… Zor ve çetin bir imtihandır onların
ki. Hz. İbrâhim, oğluna:
“ Oğulcuğum!. Bir ip ve büyük bir bıçak al. Sonra, şu vadiye gidelim de ev halkına
odun toplayalım” der. Ona Rabb’inin, kendisine emrettiği şeyden bahsetmez.
Baba-oğul Şı’b Vâdisine doğru yöneldikleri zaman şeytan, bir adam suretine girip, Hz.
Hacer’e gider. Ona:
“ İbrâhim oğlunu nereye götürüyor, biliyor musun?” der.
O da:
“Vadiden odun toplamaya götürdü”, cevâbını verir.
Şeytan:
“Hayır, kesmeye götürüyor”, der.
Hz. Hacer:
“O oğlunu çok sever!” diye karşılık verir.
Şeytan devamla:
“Allah emrettiği için onu kurbân edecekmiş!” deyince Hz. Hacer annemiz:
“Eğer Allah emrettiyse itiraz etmeyiz” der.
Hz. Hacer’i kandıramayan sinsi şeytan, Hz. İsmâil’in yanına gider:
“Baban seni nereye götürüyor, biliyor musun?” der. Hz. İsmâil:
“Vadiden odun toplamaya” der.
Şeytan:
“Hayır, seni kesmeye götürüyor. Rabbinin kendisine böyle emrettiğini zannediyor!”
der. Bunun üzerine Hz. İsmâil:
“O emretmiş ise bunu seve seve yerine getiririz” diyerek şeytanı kovar.
Şeytan Hz. İsmâil’i de kandıramamıştır. Son çâre Hz. İbrâhim’e gider:
“Ey ihtiyar! Oğlunu nereye götürüyorsun? Şeytan seni rüyâda kandırmış” der.
İbrâhim Aleyhisselâm onun şeytan olduğunu anlar ve:
“Ey Allah düşmanı!. Vallahi, ben Allah’ın emrini, o vadide mutlaka yerine
getireceğim” der.
Hepsi de, Allah’ın buyruğunu dinlemek ve ona boyun eğmek hususunda
birleşmişlerdir.
Hz. İbrâhim Sebir vadisinde, oğlu ile baş başa kalınca, ona:
“Yavrucuğum” der. “Rüyâmda Allah, seni kurbân etmemi istedi.”
Hz. İsmail:
“Babacığım, Allah neyi emrediyorsa sen onu yap. İnşallah ben buna sabredeceğim.
Allah’ın emrine boyun eğ!” der.
Hz. İsmâil, henüz yedi yaşındadır. Söylenenlere karşı hiçbir itiraz göstermeden
Allah’ın emrinin yerine getirilmesini beklemektedir. İbrâhim Aleyhisselâm kalbi hüzün dolu
olarak Hz. İsmâil’i kurbân etmek ister; ama bıçak, Hz. İsmâil’i kesmez. Bıçağı biler, birkaç
kez daha dener, ama bir türlü muvaffak olamaz. Keskin bıçak Allah’ın emriyle kesmez olur.
Hz. İbrahim:
“Her halde, bu iş Allah’tandır!” der.
O sırada, Yüce Allah tarafından:
“ Ey İbrahim!. Rüyana, sadakat gösterdin! İşte sana oğlunun yerine boğazlayacağın
kurbanlık, boğazla onu!” buyrulur.
Hz. İbrahim doğrulup bakınca Cebrail Aleyhisselam’ın yanında bir koç ile dikilip
durduğunu görür. Koçu alır ve tekbirlerle Mina’da kurban eder.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.