Sedat Özdemir-Hz.Çelebi Hüsameddin
Hz.Mevlâna’nın en gözde talebesi
Son hastalığında; “Yerinize kimi bırakıyorsunuz?”
Üç kez tekrarladılar aynı soruyu
Üç kez aynı cevabı verdi Hz.Mevlâna
Çelebi Hüsâmeddin’i bırakıyorum
Hüsâmeddin Çelebi Hz.evliyanın büyüklerinden
Nesebi Tâc’ül Arif’in, Ebu’l Vefa Hz.’ne dayanmakta
İsmi Hasan bin Muhammed
Babası devlet erkanından zengin bir kimse idi
Küçük yaşta Mevlâna’yı çok severdi
Her türlü hizmetine koşar,yardım ederdi
Malını mülkünü onun yoluna sarf etti
Mevlâna onun eğitimine ve yetişmesine de önem verdi
Selâhaddin Zerkûbi vefat edince
Çelebi Hüsâmeddin’i onun yerine koydu
Önde gelen talebesi,hem-dem olduğundan
İtibari ve sevgisi Mevlâna yanında,son derece çoktu
Hüsameddin’in olmadığı yerde
Sohbete başlamaz,konuşmayı dahi istemez
Bilenler doğruca,Hüsâmeddin’in sohbete gelmesini isterlerdi
Konuşmaya başlamadığı bir oturmada
Hüsâmeddin gelince Hz.Mevlâna’nın yüzü güldü,ayağa kalktı
“Merhaba ey Allah-u Teâla’nın ve Resulullah’ın sevdiği
Ey canım,ey oğlum,ey sevdiğim Hüsâmeddin
Yanı başına buyur edip oturttu
Hz. Mevlâna’nın ona hürmetini,çok görenler oldu
İçinden tezahürü,iltifatı hakiki midir diyene
Çelebi Hüsâmeddin,o kimsenin kulağına eğilerek
“Hocam boş söz söylemez,lüzumsuz tezahürat da bulunmaz
Kalbini böyle şeylerle meşgul eyleme!.” Der
Arabi lisanı çok bilmezdi
İleri geri konuşanlar olurdu
Peygamber efendimiz(sav) rüyasında
Ağız suyundan onun ağzına sürdüler
O andan itibaren derslerde
Arabi lisanıyla konuşmaya başladı
Hakkında ileri geri konuşanlar
O günden sonra,o sözleri sarfetmez oldular
Mesnevi yazılmadan önce talebelere
Feridüddin Attarın Mantık-ut Tayr
Hakim Senaî’nin İlâhinamesi
Derslerde okutulurdu
Hüsâmeddin Çelebi bir gün efendim der
Sizdeki cevherlerden,kıymetli sözlerinizden,istifade etmekteyiz
Fakat önceki büyüklerin kitap olan
Eserlerinden istifade etmekteyiz
Sizin söyleyeceğiniz evliyanın halleri
Şems-i Tebrizi ile aranızda geçen sırları
Okuduğumuz kitaplarda bulunan konuları
İlmi ledünü,tasavvufu,tasarrufu,marifetullahı
Sizin inci sözlerinizle de bize hatıra kalsa,kitap olsa.” Der
“İki gözümün nuru Hüsâmeddin
Siz bana söylemeden önce
Benim kalbime ilham edildi
Maneviyatın,ibadetlerin,ihlasla yapılmasından ziyade
Zevk ve muhabbet veren,Kur’an-ı Kerim’i içeren kitap yazılmasını,arzu eyledim
Mesnevi yazılmaya başlandı
Hüsâmeddin Çelebi’nin ricasıyla
Öyle ki,gece gündüz Mevlâna söyledi,Hüsameddin Çelebi de sabahlara kadar yazdı
İlk cildi kısa sürede tamam oldu,iki sene ara verildi
Daha sonra da altı cildi tamam oldu
Hz. Mevlâna:”Ey Hakk aşığı Hüsâmeddin
Sen öyle üstün bi ersin ki
Mesnevi senin nurunla aydınlandı
Parlak bir hale geldi de,ayı dahi geçti
Ey Hüsâmeddin,sen Hakkın nurusun
O nedenle Hak yoluna düşenlerin ruhlarını
Mesneviyle çeker Hakk’a götürürsün
Bir gün sordular Mevlâna’ya
Mesneviler arasında fark var mı diye
“Yedi kat gökler nasıl farklıysa
Mesnevinin arasında da farklar var elbet
Hüsameddin Çelebi’ye sorunuz.” Der
Hüsameddin Çelebi de Mesnevi için
”Herkes,aklının yettiği kadar anlar
Sultan Veled bir beyite,yetmiş mana verdi
Kişi anladığı kadar istifade eder
Layıkıyla anlamak mümkün değildir.“ Der
Bir gün sabah ezanı okunmadan önce
Hz.Mevlâna dergaha gider,dergahın kapısı kapalı
Çelebi Hüsâmeddin’in kapısı önünde
Lapa lapa yağan karın altında beklemeye başlar
Namaz vakti geldiğinde Hüsâmeddin
Kapısını açar,karlar altında kalmış birisini görür
Dikkatli bakınca Mevlâna olduğunu anlar
Ayaklarına kapanır;”Bu fakirin kapısında karlar altında durursunuz
Bu ne haldir efendim?” Der
Hz.Mevlâna talebesinin bu hareketine mani olup
“Ey Hüsâmettin,hoca talebesini bu mertebede gözetirse
Talebe de hocasına,o kadar bağlı olur.”Buyurdu
Sevenin,sevdiğine verdiği değerdi bu
Hz.Mevlâna bir gün,hizmetkarın birisini
Çelebi Hüsâmettin’in evinin önünde
İhtiyaçlarını görmüş sepetini taşır gördü
Ona üzerinden çıkartarak,cübbesini hediye etti
Ona dedi ki;”Keşke senin yerinde olsaydım
Her an o mübarek zatın
Hizmeti ile şereflenseydim.”
Sedat Özdemir
Sitemizde sanatçıya ait toplam 36 eser bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.